Her Şey Çok Aceleye mi Geliyor?
Avukatların bir kuralın yerindeliği, bir sorunun varlığı veya çözümü üzerinde görüş
birliğine varması çok güçtür. Nedeni hukuk kurallarının onlarca farklı noktadan ele alınıp
tartışılabilmesidir. Yargı mercileri de evrensel/temel hukuk kurallarından bazen birine bazen
de diğerlerine üstünlük tanıyarak somut olay adaletini sağlamaya çalışırlar. Bununla birlikte
hangi avukata sorarsanız sorun yargı sistemimizin en önemli sorununun uzun süren davalar
olduğunu söyleyecektir. Bu konuda 2014 yılı adli istatistikleri bağlamında davaların ne kadar
sürdüğünü incelediğimiz şuradaki makalemize bakabilirsiniz.
Davalar ne kadar sürüyorBir çok boşanma avukatı TMK Md. 168/3 ' de düzenlenen anlaşmalı boşanma
kurumunun, Türk yargısının en büyük problemlerinden biri olan uzun yargılama süresi
sorununa, boşanma davaları yönünden, bir çözüm getiriyor olsa da çok kısa sürede son derece
hayati konularda kesin hükmün ortaya çıkmasına da neden olarak geri dönüşü zor hak
ihlallerine sebebiyet verdiğini düşünmektedir.
Söz konusu boşanma avukatlarına göre anlaşmalı boşanma davalarında uygulanan,
kanunun konuluş amacına aykırı usul ve yargılama faaliyetinin gereğinden fazla aceleye
getirilmesinin davaların uzun sürmesinden daha önemsiz sorunlara yol açmadığını
kanıtlamıştır. Özellikle uygulamanın aldığı hal nedeniyle anlaşmalı boşanma davası
küçümsenmeyecek sorunlara yol açmakta, çoklukla savunma/hukuki dinlenme hakkı
ihlallerine kaynaklık etmekte, hatırı sayılır vakada eşler arasındaki uyuşmazlığı adil ve
hakkaniyete uygun bir şekilde çözmemektedir.
Bursa boşanma avukatı olarak, tarafların, bir çok vakada, boşanmanın tüm fer'leriyle
birlikte doğru, adil ve iradelerine tamı tamına uyan bir şekilde gerçekleşmesinden ziyade bir
an önce gerçekleşmesiyle ilgilendiklerini ancak yargılama sona erip karar kesinleştiğinde
pişmanlık duyduklarını gözlemlemekteyiz. Genellikle de eşlerden biri avantajlı durumunu
istismar ederek diğer eşi istediği şartlarda boşanmaya zorlamaktadır. Anlaşmalı boşanma
davalarında hak kaybına uğrayanlar genellikle kadınlar ve haklarını ileri sürmek konusuda
dezavantajlı konumda bulunan bireylerdir.
Yine gözlemlerimize göre uyuşmazlığı adil ve dengeli bir şekilde çözmeyen
mahkeme kararları velayet, nafaka, mal rejiminin tasfiyesi konusunda yeni davaların
ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Boşanma avukatlarına göre anlaşmalı boşanma davasında ortaya çıkan sorunlar büyük
ölçüde, yargısal sürecin, doğası ile bağdaşmayacak şekilde, çok aceleye getirilmesinden
kaynaklanıyor. Uygulama o kadar tuhaf bir hal almış bulunuyor ki bazen resmi nikah
yapmak için harcanan süreden daha kısa bir sürede, ilamın kesinleşmesi dahil, boşanma
gerçekleşebiliyor.
Bursa boşanma avukatları anlaşmalı boşanma davası uygulamasını bir yargılama
faaliyetinden çok idari bir sürece benzetiyorlar. Rusya gibi bazı ülkelerde evlendirme daireleri
gibi idari birimlerde boşanmak mümkündür. Bizdeki anlaşmalı boşanma uygulaması da
bundan daha kapsamlı bir yargısal tahkikat içermiyor.
Bazı boşanma avukatları anlaşmalı boşanma davasının Anayasa'nın 41. Maddesi
ile 36. Maddesine aykırılık oluşturan bir uygulamaya dönüştüğü görüşündedir. Nedeni
TMK Md. 166/3'ün lafzıdır.
i) TMK Md. ' de " Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin
tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve
boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek
düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde
tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da
kabulü halinde boşanmaya hükmolunur." denmektedir. Ancak uygulamada bu yetkininhiç
kullanılmadığı görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri; düzenlemenin, anlaşmalı
boşanmayı şekli bir prosedürün işletilmesine, tarafların beyanının tasdikine indirgeyen
lafzıdır. Diğeri ise bu davalarda önemli bazı usul hükümlerinin uygulanmaması örneğin
dilekçeler safhasının işletilmemesi ve ön inceleme, tahkikat ve sözlü yargılama
aşamalarının birbirinden ayrılmaması dolayısıyla her her şeyin çok aceleye getirilmesidir.
ii) Yine bazı boşanma avukatlarına göre yanların reşit olmayan müşterek çocukları
bulunuyorsa; yargıç, çocuğun üstün yararı prensibinin gereği olarak, tarafların velayet
konusundaki kararlaştırması ile bağlı olmadığından anlaşmalı boşanma davalarında da
mutlaka sosyal hizmet uzmanı/pedagog raporu alınmalı ve yaşı uygunsa küçük de
dinlemelidir. Ne var ki anlaşmalı boşanma davalarında böyle bir inceleme hiç
yapılmamaktadır. Bu nedenle velayet hakkının uyuşturucu suçlarından sabıkası olan
anne/babaya verildiği kararlara dahi rastlanmaktadır.
iii) bu davalarda en azından basit yargılama usulündeki dilekçeler safhası işletilmeli,
ön inceleme duruşması HMK ' nın öngördüğü şekilde yapılmalıdır.
Bursa boşanma avukatları olarak yasal düzenleme yapılıp anlaşmalı boşanma
kurumunun adil yargılanma hakkını sağlayacak şekilde iyileştirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bununla beraber Yargıtay içtihatlarıyla, sınırlı da olsa bazı düzeltmeler sağlanmaktadır. Bu
konuda web sitemizde yer alan şu yazımıza bakabilirsiniz.
İştirak Nafakası Ve Eğitim Giderleri