Deport kararı bir idari işlemdir. Bu karara karşı 7 gün içerisinde ilgili idareye itirazda bulunulabilir. Bunun dışında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. Maddesi gereğince idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabi olduğundan sınır dışı edilmesine karar verilen yabancı deport kararının iptali için bizzat veya avukatı aracılığıyla idari yargıda dava açabilir. Nitekim YUKK m. 53/3 sınır dışı etme kararına karşı idari yargıya başvurulabileceğini açıkça düzenlemiştir. Hukukumuzda deport kararına karşı tanınmış asıl etkili başvuru yolu budur.
Hakkında sınır dışı etme kararı bulunan kimse, yasal temsilcisi ya da avukatı, kararın tebliğinden itibaren (7) yedi gün içinde sınır dışı etme kararı veren idarenin (valilik) bulunduğu ildeki idare mahkemesine dava açmalıdır. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da dava açtığına dair başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Ancak uygulamada daha uzun sürdüğü gözlenmektedir.
İdare mahkemesinin deport kararının iptali davasında verdiği karar kesindir. Bunun anlamı karara karşı herhangi bir kanun yolunun bulunmadığıdır. İdare mahkemesinin davanın reddine dair kararının öğrenilmesinden itibaren 30 gün içerisinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması mümkündür.
İçindekiler
Deport kararına karşı idare mahkemesine başvurmanın önemli bir hukuki sonucu vardır. Yabancının kendi rızasıyla ülkeyi terk etmesi hali saklı kalmak üzere, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez. Bununla birlikte, açılacak olan deport işleminin iptali davasında yürütmenin durdurulması talebinde de bulunulmalıdır.
İdare mahkemesinde açılacak olan iptal davasında, somut olayın özelliklerine göre, YUKK m. 54 de yazılı koşulların davacı yönünden oluşmadığı, davacının YUKK m. 54 kapsamında sınır dışı edilemeyecek kişilerden olduğu, özellikle sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı, TCK m. 59 ‘ a dayalı deport kararlarında suçlamanın temelsiz olduğu, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği hususları ile uluslararası göç hukuku prensiplerine ve idari işlemin sakatlayan unsurlara değinilmelidir.
Katı göçmenlik mevzuatı ve uygulaması birtakım olumsuzluklara neden olur. Birçok insan hakları savunucusu ve göçmenlik politikaları uzmanı tarafından katı deportasyon uygulamalarına karşı yöneltilen eleştiriler aşağıdaki başlıklar altında toplanmaktadır.
İnsan Hakları İhlalleri: Katı deportasyon politikaları, göçmenlerin insan haklarına zarar verebilir. Bu politikalar, kişilerin işkence, kötü muamele veya zorla geri gönderilme gibi insan hakları ihlallerine maruz kalma riskini artırabilir.
Aile Birliği Bozulması: Deportasyonlar, aileleri ayırabilir ve çocukların ebeveynlerinden ayrılmasına yol açabilir. Bu durum, ailelerin fiziksel ve duygusal olarak ayrılmasına ve çocukların korunmasız hale gelmesine neden olabilir.
İş Gücü Kaybı: Göçmenler genellikle ekonomilerde önemli bir rol oynarlar. Katı deportasyon politikaları, iş gücü kaybına ve işyerlerindeki boş pozisyonlara neden olabilir. Bu, bazı ekonomiler için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
İnsanlık Dışı Koşullar: Göçmenlerin sınırdışı edildiği ülkelerde, geri gönderildikleri yerlerde kötü yaşam koşulları, güvensizlik ve yoksullukla karşılaşabilirler. Bu da insanları daha fazla tehlikeye atabilir.
Suç Oranlarının Artması: Katı deportasyon politikaları, göçmenleri suç dünyasına itebilir. Deportasyon, göçmenlerin toplumlarının kenarına itilmesine ve suçla ilişkilendirilme riskini artırabilir.
İnsan Kaçakçılığı: Katı deportasyon politikaları, insan kaçakçılığına yol açabilir. Göçmenler, kaçakçılarla çalışarak sınırları geçmeye çalışabilirler, bu da kendilerini daha fazla tehlikeye atabilir.
Toplumsal Bölünme: Katı deportasyon politikaları, toplumları bölebilir ve göçmen toplulukları ile yerel topluluklar arasındaki ilişkileri bozmak veya daha da kötüleştirmek için kullanılabilir.
Katı deportasyon politikalarının olumsuz etkileri öenmsiz değildir. Bu nedenle, göçmenlik politikalarının temel insan haklarına saygı göstermesi ve insancıl bir şekilde uygulanması önemlidir.
Deport avukatı, kişilerin bir ülkeden çıkarılma veya sınırdışı edilme süreçleriyle ilgili yasal konularla ilgilenen avukattır. Deport, bir ülkede yasadışı olarak bulunan veya göç yasalarını ihlal edenlerin ülkeden çıkarılma işlemidir. Deport avukatlarının temel görevi, müvekkillerini deport veya sınırdışı işlemlerine karşı hukuki olarak temsil etmek ve haklarını savunmaktır.
Deport avukatlarının yaptığı işler şunlar olabilir:
Deport Riskinin Değerlendirilmesi: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve hangi nedenlerle deport riski taşıdıklarını analiz eder.
Hukuki Danışmanlık: Deport avukatları, müvekkillerine göç hukuku konularıyla ilgili danışmanlık yapar, haklarını ve seçeneklerini anlatır.
Hukuki Belgelerin Hazırlanması: Deport durumunda olan kişilerin savunmasını desteklemek için gerekli hukuki belgeleri hazırlar. Bu belgeler, başvuru formları ve dilekçeleri, çeşitli yazılı kanıtlar ve benzerlerini içerebilir.
Davada Temsil: Deport durumlarında mahkemeye başvurmak gerekebilir. Deport avukatları, müvekkillerini mahkemede temsil eder, savunma yapar ve deportun önlenmesi veya ertelenmesi için hukuki argümanlar sunar.
İdari İtiraz Süreçleri: Deport kararlarına karşı idari itiraz süreçlerini yönetir. İtiraz başvurularını hazırlar ve bu süreçlerin tükenmesinden sonra gerektiğinde mahkemeye taşır.
Deport Önleme Çalışmaları: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu gözden geçirerek deportun önlenmesi veya ertelenmesi için hizmet sağlar. Müvekkilinin durumunu ülke yasalarına uygun hale getirmek için gerekli tavsiye ve çalışmalarda bulunur.
İnsan Hakları Savunucusu Olarak Görev Yapma: Deport avukatları, müvekkillerinin temel insan haklarını savunur, hukuki olarak adil bir süreç geçirmelerini sağlar ve keyfi deport kararlarına karşı mücadele eder.
Sonuç olarak deport avukatları, kişilerin haklarını korumak, yasal süreçleri etkin bir şekilde yönetmek ve gerektiğinde insani yardım veya uluslararası hukuk normlarına dayanarak müvekkillerinin lehine adımlar atmak için çalışırlar.
Bazı hukuk bürolarının ve avukatların isimleri kullanılarak borcunuz olduğu, uzlaştırma dosyanız bulunduğu şeklinde gönderilen sms mesajlarına itibar etmeyiniz. Bunun yaygın bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu akılda bulundurunuz. Verilen numarayı aramayınız, link varsa tıklamayınız, aranırsanız vatandaşlık numarası gibi kişisel verilerinizi paylaşmayınız ve küçük de olsa hiç bir ödeme yapmayınız. Tarafı olduğunuz dosyaları e devlet üzerinden sorgulayabilirsiniz.