Başlıklar
ToggleGazetelerin, yabancı dergi, gazete ve sosyal medya mecralarında yayınlanmış, özellikle sosyal ve kültürel konulara ilişkin haberlerden alıntılayıp yayınladıkları yazılarda ileri sürülen görüş ve öneriler, toplumlar arasındaki kültürel farklılıklar nedeniyle okuyucu için bazen işe yaramaz nitelikte olabiliyor.
Beni, bu düşünceye sevk eden şey bir gazetenin, Guardian`ın, Paul McCartney ile (eski) eşi Heather Mills arasında yaşanan, olaylı boşanma sürecinden esinlenerek hazırladığı “Kavgasız Boşanma Rehberini” alıntılayarak sayfalarına taşıdığı yazıyı okumam oldu.
Kavgasız boşanma rehberinde yer alan önerilerden birinde, kendisi de eşinden 250.000,00 Pound tazminat ödeyerek boşandığı belirtilen ve İngiltere’nin en iyi boşanma avukatı olduğu vurgulanan Jeremy Levison` ın yeni evleneceklere yaptığı üç tavsiye yer alıyordu. Levison`ın tavsiyeleri; “sakın evlenmeyin!, mutlaka evlenecekseniz en az sizin kadar varlıklı biriyle evlenin, evlenmeden önce mutlaka bir evlilik sözleşmesi yapın ve kendinizi garantiye alın” şeklindeydi.
“İyi bir muhasebeci bulun” tavsiyesinde somutlaşmış, evliliği sadece mali boyutuyla ele alan bakış açısının kültürümüze uzaklığı bir tarafa, “sakın evlenmeyin” önerisi, insanların belli bir yaştan sonra sadece çocuklarının “mürüvvetini” görmek için yaşadıkları ve evliliğin çok önemli bir kurum sayıldığı bir toplumda ne kadar geçerli olabilirdi. Keza evlenilecek kişinin “kısmet” kelimesiyle ifade edildiği bir kültürde kaç kişi eşini seçerken “mutlaka evlenecekseniz evleneceğiniz insanın da en az sizin kadar varlıklı olduğundan emin olun” tavsiyesine kulak asar ve müstakbel eşinin varlık düzeyini olmazsa olmaz bir şart olarak ele alırdı.
Yazıda, yanlış olarak, evlilik sözleşmesi (zira evliliğin kendisi zaten muayyen şekilde yapılan bir sözleşmedir) olarak isimlendirilen, eşler arasındaki mal rejimine ilişkin sözleşme, boşanmaya karar verilmesi halinde, özellikle daha varlıklı olan eş yönünden faydalı olabilir. Ama Türk toplumunun evliliğe bakışının batı toplumlarından çok farklı olması nedeniyle, aklından geçse bile mal rejimi sözleşmesi yapmayı nişanlısına önerebilen ve bu konuda sıkı pazarlıklar yapan kişi sayısı batı toplumlarına nazaran oldukça azdır.
Bunların dışında yazıda bazı faydalı bazı tavsiyelerin olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Örneğin Çocuklarınızı düşünün, onların minnetini kazanın, boşanmış olmanıza rağmen düğünlerine birlikte gidin, bol bol konuşun ve görüşün, boşanma sürecinde duruşmalardan uzak durun; bırakın bu işi avukatlarınız yapsın (bir tane de ben ekleyeyim; karşı tarafın dilekçelerindeki her cümleye takılmayın) gibi önerileri kulak verilmesi gereken yararlı tavsiyeler olduğunu belirtmeliyiz.
Aşağıda konunun daha detaylı bir incelemesi bulunuyor.
Boşanma süreci, duygusal, hukuki ve sosyal birçok boyutu olan karmaşık bir yaşam olayıdır. Özellikle karşılıklı yıpratıcı süreçlerden kaçınmak isteyen çiftler için “kavgasız boşanma” modeli cazip bir çözüm gibi sunulmaktadır. Ancak, bu alanda sunulan öneriler her toplumun yapısına ve değer yargılarına uygun olmayabilir.
Yakın zamanda bir gazetede, The Guardian kaynaklı bir haber dikkat çekti. Haberde, Paul McCartney ile Heather Mills arasında geçen olaylı boşanma sürecinden esinlenerek hazırlanan bir “Kavgasız Boşanma Rehberi”ne yer verilmişti. İngiltere’nin tanınmış boşanma avukatlarından Jeremy Levison’un önerileri, Türkiye’deki okuyucular açısından oldukça tartışmalıydı.
Levison’ın önerilerinden bazıları şunlardı:
Bu öneriler, Batı toplumlarında rasyonel kabul edilebilecek yaklaşım örnekleri olabilir. Ancak Türk aile yapısı, kültürel değerleri ve evliliğe yüklediği anlam bakımından oldukça farklıdır. Türk toplumunda evlilik yalnızca bireyler arasında yapılan bir sözleşme değil, aynı zamanda ailelerin, hatta geniş toplumun onayını da kapsayan, kutsal kabul edilen bir birlikteliktir.
“Evlenmeyin” tavsiyesi, Türk toplumunun sosyal yapısına ters düşmektedir. Türkiye’de evlilik, sadece iki kişinin birlikte yaşaması değil; toplumsal statünün kazanılması, aile kurmanın ve çocuk sahibi olmanın da bir yolu olarak görülür.
“En az sizin kadar varlıklı biriyle evlenin” önerisi ise, bizim kültürümüzdeki “kısmet” anlayışıyla çelişmektedir. Aşk, sadakat, uyum gibi değerler evlilik kararında daha baskın unsurlar olarak kabul edilirken, ekonomik eşitlik nadiren belirleyici olmaktadır.
Levison’un öne çıkardığı diğer bir konu ise evlilik öncesi yapılacak mal rejimi sözleşmesi. Türkiye’de 2002 yılında yürürlüğe giren yeni Medeni Kanun ile bu uygulama mümkün hale gelmiş olsa da, hala geniş kitlelerce tabu kabul edilmektedir.
Mal rejimi sözleşmeleri, özellikle varlıklı bireyler için boşanma sürecinde mal paylaşımı noktasında önemli bir avantaj sağlayabilir. Ancak, evlilik sürecinde bu konunun gündeme getirilmesi, taraflar arasında güven sorunu doğurabileceğinden dolayı çoğu kişi tarafından gündeme dahi getirilmemektedir.
Elbette yazının tümü eleştiriye açık değildir. Bazı öneriler, evrensel nitelikte değerlendirilebilir:
Bu tavsiyeler, boşanma sürecini hem duygusal hem de psikolojik olarak daha az yıpratıcı hale getirebilir. Özellikle çocukların psikolojik iyiliği için ebeveynlerin medeni bir boşanma süreci yürütmesi büyük önem taşımaktadır.
Türkiye’de boşanma süreci hâlâ büyük oranda çatışmalı şekilde yürütülmektedir. Ancak, avukatlar, arabulucular ve psikologların desteğiyle sürecin daha yapıcı bir zemine taşınması mümkündür. Özellikle iletişimin güçlü tutulması ve çocukların çıkarlarının öncelenmesi kavgasız boşanma modellerini desteklemektedir.
Her toplumun evliliğe, boşanmaya ve aile yapısına yaklaşımı farklıdır. Bu nedenle yabancı kaynaklardan alınan “kavgasız boşanma” önerileri, doğrudan uygulanabilir olmayabilir. Ancak bu önerilerin arkasındaki iyi niyeti, tarafsız yaklaşımı ve ortak aklı görmezden gelmemek gerekir.
Kültürel değerlere ve toplumsal normlara uygun, yapıcı bir boşanma süreci, hukuki bilgi kadar insani duyarlılığı da gerektirir. İşte bu noktada, deneyimli bir boşanma avukatı, süreci daha az yıpratıcı hale getirebilir ve taraflar arasında arabuluculuk sağlayabilir.
Demirbaş Hukuk Bürosu – Bursa – 2006
Yazar: Avukat Hüseyin Demirbaş
Metne kaynaklık eden haber http://arsiv.sabah.com.tr/2006/08/20/gny/gny111-20060821-200.html adresinde yayınlanmıştır.