• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Elatmanın Önlenmesi – Ecrimisil – İntifa Hakkı
16 Mayıs 2021
Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davası
16 Mayıs 2021

Leonardo Lightning XL A realistic digital illustration showing 2

Başlıklar

Toggle
  • Kamulaştırmasız El Atma Davası Nedir? | Hak Sahipleri İçin Rehber
    • Kamulaştırmasız El Atma Nedir?
    • Kamulaştırmasız El Atma Davası Hangi Mahkemede Açılır?
    • Dava Türleri
    • Zamanaşımı Süresi Nedir?
      • 🔍 Anayasa Mahkemesi’nin 2010 Tarihli İptal Kararı
      • ⚖️ Güncel Uygulama: Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Zamanaşımı
    • Yargıtay Kararlarında Kamulaştırmasız El Atma
    • 📌 Haklarınızı Geri Alın!
  • Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Faiz ve Tazminat: Yargıtay 5. HD 2004/2222 Kararı Işığında Değerlendirme
    • 📌 Kararın Özeti
    • 📌 Kamulaştırmasız El Atmada Tazminat ve Faiz Rejimi
      • 💬 1. Tazminatın Niteliği
      • 💬 2. Faiz Uygulaması
      • 🔍 3. Faizin Başlangıç Tarihi
    • 📌 Uygulayıcılar İçin Notlar
    • 📌 Sonuç
    • Kararın Tam Metni: Kamulaştırmasız El Atma
    • Kamulaştırmasız El Atma Davası 
      • İlgili Yazılar:

Kamulaştırmasız El Atma Davası Nedir? | Hak Sahipleri İçin Rehber

Kamulaştırmasız el atma, bir kamu idaresinin taşınmaz mala hukuki bir kamulaştırma kararı olmadan el koyması veya malikinin tasarruf hakkını fiilen engellemesi anlamına gelir. Bu durum, Anayasa’nın mülkiyet hakkına ilişkin düzenlemelerine ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na açıkça aykırıdır. Ancak Türkiye’de bu durum geçmişte sıkça yaşanmış ve pek çok taşınmaz, herhangi bir kamulaştırma işlemi yapılmadan yollar, parklar, kamu binaları gibi amaçlarla kullanılmıştır.

İşte bu gibi durumlarda taşınmaz maliklerinin kamulaştırmasız el atma davası açma hakkı doğar. Bu yazımızda, bu davanın ne olduğu, nasıl açılacağı, hangi sürelere tabi olduğu ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde nasıl sonuçlandığına dair bilgileri bulabilirsiniz.

Kamulaştırmasız El Atma Nedir?

Kamulaştırmasız el atma, idarenin bir taşınmaza;

  • Fiilen müdahale ederek kullanımını engellemesi (fiili el atma),
  • İmar planlarıyla yapılaşmayı önleyici tedbirler alması (hukuki el atma),

durumlarında ortaya çıkar. Bu tür müdahaleler Anayasa m. 35’te düzenlenen mülkiyet hakkının ihlali anlamına gelir.

Yargıtay içtihatlarına göre kamulaştırmasız el atma, eğer idare tarafından taşınmazın tamamen veya kısmen kamu hizmetine tahsisi ile gerçekleşmişse, mülk sahibi el atmanın önlenmesini ya da tazminat talep edebilir.

Kamulaştırmasız El Atma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Dava, asliye hukuk mahkemesinde açılır ve görevli mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Bu tür davalarda davalı taraf genellikle belediye, il özel idaresi veya karayolları genel müdürlüğü gibi idari kurumlardır.

Dava Türleri

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılabilecek başlıca dava türleri:

  1. El atmanın önlenmesi davası (ecrimisil talepli ya da talepsiz),
  2. Bedel (tazminat) davası (fiilen kamunun kullanımına geçmiş taşınmazlar için),
  3. Tescil davası (bedeli ödenmiş taşınmazlar için, idare adına tescil istenebilir),
  4. Geçici işgal durumlarında tazminat davası.

Zamanaşımı Süresi Nedir?

Kamulaştırmasız el atma davalarında zamanaşımı ve hak düşürücü süre açısından belirleyici olan düzenleme, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun mülga 38. maddesiydi. Bu hüküm uyarınca, kamulaştırmasız el atmadan doğan hakların kullanılabilmesi için 20 yıllık bir hak düşürücü süre öngörülmüştü. Ancak bu düzenleme 2010 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir.

🔍 Anayasa Mahkemesi’nin 2010 Tarihli İptal Kararı

  • Anayasa Mahkemesi, mülga 38. maddedeki 20 yıllık hak düşürücü sürenin, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının özünü ihlal ettiğini belirterek bu süreyi anayasaya aykırı bulmuş ve iptal etmiştir (AYM, E.2009/31, K.2010/44, K.T. 08.03.2010).
  • Bu karar doğrultusunda artık kamulaştırmasız el atma davalarında mülkiyet hakkının aynından doğan talepler için herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır.

⚖️ Güncel Uygulama: Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Zamanaşımı

  • Taşınmazın aynına (yani mülkiyet hakkına) dayanan taleplerde zamanaşımı veya hak düşürücü süre uygulanmamaktadır.
  • Mülkiyet hakkının ihlali sürdükçe, maliki veya mirasçılarının dava açma hakkı da devam etmektedir.
  • Ancak taşınmazın aynına ilişkin olmayan, mülkiyetin devrinin söz konusu olmayacağı hallerde dava dava zamanaşımı süresi içinde açılmalıdır.

 

🔚 Sonuç olarak; kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılacak tapunun iptali ve tescili veya bedel tazmini davaları bakımından, artık 20 yıllık hak düşürücü süre geçerli değildir. Özellikle taşınmazın aynına ilişkin haklar bakımından herhangi bir süre sınırlaması söz konusu değildir.

Yargıtay Kararlarında Kamulaştırmasız El Atma

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında şu hususlar vurgulanmaktadır:

“İdarenin, taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen engelleyecek şekilde kullanması, taşınmazın ekonomik değerini ortadan kaldırıyorsa; bu fiil, kamulaştırmasız el atma teşkil eder ve tazminat ödenmelidir.”

Ayrıca Yargıtay, idarenin imar uygulamalarıyla malikini yapı ruhsatı alamaz hale getirmesini dahi hukuki el atma olarak kabul etmektedir.

📌 Haklarınızı Geri Alın!

Kamulaştırmasız el atma, idarenin görev ve yetkisini kötüye kullanmasının bir sonucudur. Taşınmazınıza herhangi bir kamulaştırma kararı olmaksızın el konulmuşsa, idare aleyhine dava açarak bedel tazmini, el atmanın önlenmesi ya da ecrimisil talep edebilirsiniz.

Bu süreçte uzman bir gayrimenkul avukatıyla çalışmak; dava dilekçesinin doğru hazırlanması, bilirkişi raporlarının etkili yorumlanması ve tazminat hesabının hakkaniyete uygun yapılması açısından büyük önem taşır.

Kamulaştırmasız El Atma Davalarında Faiz ve Tazminat: Yargıtay 5. HD 2004/2222 Kararı Işığında Değerlendirme

3ffa7983 0c51 463e 8981 d9aa6ee8747b

Kamulaştırmasız el atma, idarenin herhangi bir kamulaştırma kararı ya da bedel ödeme yükümlülüğü olmaksızın bir taşınmazı fiilen kullanmaya başlaması veya malikinin mülkiyet hakkını ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmasıdır. Bu tür durumlarda taşınmaz malikinin açabileceği en temel dava, tazminat davasıdır.

Peki, idare tarafından hukuka aykırı şekilde kullanılan taşınmaz için açılan tazminat davalarında faiz ne şekilde uygulanır? Ödenmemiş bedel için amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı mı, yoksa yasal faiz mi geçerlidir? Bu soruların cevabı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 04.03.2004 tarihli 2004/390 E., 2004/2222 K. sayılı kararı ile netleşmiştir.

📌 Kararın Özeti

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan bir davada, davacının daha önce açtığı davada saklı tuttuğu tazminat tutarını talep ettiğini ve mahkemenin bu talebi kabul ettiğini belirtmiştir. Ancak mahkeme, bu bedele “amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi” uygulamış; Yargıtay ise bunun hatalı olduğunu, yalnızca yasal faize hükmedilebileceğini vurgulamıştır.

📌 Kamulaştırmasız El Atmada Tazminat ve Faiz Rejimi

💬 1. Tazminatın Niteliği

Kamulaştırmasız el atma davalarında ödenen bedel, kamulaştırma bedeli değil; mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle ödenen tazminattır. Bu sebeple Kamulaştırma Kanunu’nun yalnızca değer biçmeye ilişkin hükümleri uygulanabilir.

Yani burada ödenen bedel, bir kamu yararı karşılığında el konulmuş bir taşınmazın değerinden çok, bir temel hak ihlali (mülkiyet hakkı ihlali) karşılığında ödenen tazminattır.

💬 2. Faiz Uygulaması

Yargıtay kararına göre:

  • Kamulaştırmasız el atma davalarında, Anayasa’nın 46. maddesindeki “amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz” hükmü uygulanamaz.
  • Bu hüküm yalnızca kesinleşmiş ve ödenmeyen kamulaştırma bedelleri için geçerlidir.
  • Kamulaştırmasız el atmada belirlenen bedel bir kamulaştırma bedeli olmadığı için, faiz de yasal faiz olarak uygulanmalıdır.

🔍 3. Faizin Başlangıç Tarihi

Yargıtay, faiz için bir başlangıç tarihi verilmesini yeterli görmekte; bu tarih genellikle el atma tarihi ya da davanın açıldığı tarih olarak belirlenmektedir. Faiz, bu tarihten itibaren kanuni faiz oranı üzerinden hesaplanmalıdır.

📌 Uygulayıcılar İçin Notlar

  • Davayı açarken fazlaya ilişkin hakların açıkça saklı tutulması, sonraki davada ek talep yapılabilmesi açısından önemlidir.
  • Faiz talebi yönünden netlik sağlamak için dilekçede faiz başlangıç tarihi belirtilmeli ve yasal faiz açıkça istenmelidir.
  • Mahkemeler, her ne kadar kamulaştırma hükümlerine atıfla karar veriyor olsa da, Yargıtay içtihatları doğrultusunda bu tür davaların kamulaştırma değil, tazminat davası olduğu unutulmamalıdır.

📌 Sonuç

Yargıtay 5. HD’nin 2004/2222 sayılı kararı, kamulaştırmasız el atma davalarında uygulanacak faiz türü konusunda önemli bir içtihattır. Buna göre;

Kamulaştırmasız el atmada tazminat niteliğindeki bedel için sadece yasal faiz uygulanır. Kamulaştırma Kanunu’nda yer alan “amme alacaklarına uygulanan en yüksek faiz” ancak kesinleşmiş ve ödenmemiş kamulaştırma bedelleri için geçerlidir.

Bu karar, özellikle belediyeler, taşınmaz sahipleri ve gayrimenkul hukukçuları açısından oldukça önemlidir. Davacılar, tazminat taleplerini doğru faiz rejimi ile birlikte ileri sürmeli; idareler ise fiili el atmalardan doğan mülkiyet ihlallerini zamanında telafi etmelidir.

7b1bb26c bbee 40ca a3a5 6334b925a1a9

Kararın Tam Metni: Kamulaştırmasız El Atma

T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/390
K. 2004/2222
T. 4.3.2004

• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ İÇİN AÇILAN İLK DAVADA SAKLI TUTULAN KISMIN TAHSİLİ ( Fazlaya Dair Hakların Saklı Tutulmuş Olması Nedeniyle Yasal Faize Hükmedilmesi )
• FAZLAYA İLİŞKİN HAK ( Kamulaştırmasız El Atma Davasında Saklı Tutulan Fazlaya İlişkin Hakların Talep Edilmesi-Faiz Başlangıç Tarihinin Belirtilerek Yasal Faize Hükmedilmesi )
• FAİZ TALEBİ ( Kamulaştırmasız El Atılan Taşınmaz Bedelinin Tahsili İçin Açılan İlk Davada Saklı Tutulan Kısmın Tahsili İçin Açılan Davada Faiz İstenmesi-Faiz Başlangıç Tarihinin Belirtilerek Yasal Faize Hükmedilmesi )
2942/m.11
2709/m.46
ÖZET : Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun yalnız değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmış ve bu durumlarda belirlenen miktar kamulaştırma bedeli olmayıp, el koyma nedeniyle tazminat niteliğindedir. Bu itibarla sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek yasal faize hükmetmekle yetinilmek gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay`ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.

Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Anayasanın 4709 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değişik 46. maddesinde kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği belirtilerken aynı maddenin son fıkrasında herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm kesinleşen ve ödenmeyen kamulaştırma bedelleri içindir.

Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun yalnız değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmış ve bu durumlarda belirlenen miktar kamulaştırma bedeli olmayıp, el koyma nedeniyle tazminat niteliğindedir.

SONUÇ : Bu itibarla sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek yasal faize hükmetmekle yetinilmek gerekirken, amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinden ‘amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile’ kelimelerinin çıkarılmasına, yerine ‘yasal faizi ile’ kelimelerinin yazılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 04.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kamulaştırmasız El Atma Davası 

Leonardo Lightning XL A realistic digital illustration showing 0

İlgili Yazılar:

  1. Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu) Davası
  2. Kamulaştırma Bedelinin Tespiti Davası
Share
1
demirbas
demirbas

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım