Başlıklar
Toggle
İşçinin haklı bir sebebe dayanmaksızın istifa yoluyla iş akdin feshetmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanamayacağı kabul edilmektedir. Bununla birlikte işçiyi istifaya zorlayan sebepler işçi yönünden İş Kanunun 24. maddesinde belirlenen haklı nedenleri oluşturup oluşturmadığı dikkatle incelenmelidir.
İşçinin “İstifa ediyorum” şeklindeki beyanı istifasının objektif nedenleri konusunda bir fikir vermediği için, dava aşamasında istifaya yol açan maddi olguların haklı sebep oluşturduğunun kanıtlanması halinde istifa eden işçi lehine kıdem tazminatına hükmedilecektir.
İşçinin daha iyi bir iş bulduğu için işten ayrılması Yargıtay tarafından haklı sebep olarak kabul edilmemektedir. Yargıtay pek çok kararında devlet memuriyete atanma nedeniyle işten ayrılan işçinin kıdem tazminatına hak kazanmadığına karar vermiştir. Örnek olarak 9. Hukuk Dairesinin, Esas: 2016/2011, Karar: 2019/6783 sayılı, 26.03.2019 tarihli kararına bakabilirsiniz.
Erkek çalışanlar muvazzaf askerlik hizmeti için istifa etmeleri durumunda kıdem tazminatına hak kazanacaklardır. Bedelli askerlik hizmeti bir muvazzaf askerlik hizmeti olmadığından bedelli askerlik yapan işçiler kıdem tazminatına hak kazanamazlar.
Bedelli askerlik için çalışmaya ara verenler Askerlik Kanunu uyarınca temel askerlik eğitimi süresince aylıksız veya ücretsiz izinli sayılırlar.
Kıdem tazminatı ücret olarak kabul edilmez ve bu tazminattan sigorta primi kesilmez. İşverenler yönünden kıdem tazminatı gider niteliğindedir.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu’nun m. 25/7’ de 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamının gelir vergisinden istisna olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Kıdem tazminatından sadece binde 7,59 oranında damga vergisi kesilir. Bununla birlikte işveren, iş sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunması veya sair nedenlerle kıdem tazminatı tavanını aşan bir ücreti tazminat hesabına esas alır ve işçiye aşan tutar üzerinden kıdem tazminatı öderse tavan tutarını aşan kısım gelir vergisi ve sigorta primine tabi olacaktır.
İşçinin hak ettiği halde kıdem tazminatını alamaması oldukça yaygın bir durumdur. Nedenleri, işverenin haklı bir fesih sebebine dayandığını düşünmesi ve bu sebeple kıdem tazminatı ödemekten kaçınması, mali açıdan zorluk içinde bulunması ve yanların kıdem tazminatı ya da diğer işçilik alacaklarının tutarı konusunda anlaşmaya varamamasıdır.
İşten ayrıldığı halde tazminatları halen ödenmemiş ya da eksik ödenmiş olan işçiler, zamanaşımı süresi dolmamışsa, ilk basamağı zorunlu arabuluculuk olan, yasal süreçleri başlatmalıdır.
İşçi tarafından haklı nedenle fesih kıdem tazminatına hak kazandırır.
Haklı nedenlerin bulunması halinde işçi tarafından İş Kanunu m. 24.’ e işçi tarafından bildirim süresine uyulmaksızın iş akdi derhal feshedilebilir. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Haklı sebep oluşturduğu kabul edilen bazı haller yukarıda Kıdem Tazminatına Hak Kazandıran İşten Ayrılma Sebepleri Nelerdir? başlığı altında sayılmıştır. Önemlilerini tekrar etmek gerekirse; işçinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapılması ve bu değişikliğin işçi tarafından kabul edilmemesi, mobbing, işçinin işyerinde tacize maruz kalması, çalışma koşullarının işçinin sağlığını olumsuz etkileyecek nitelikte olması, işçiye fazla mesai, yıllık izin, ücret gibi mali haklarının eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesi işçi yönünden haklı fesih sebebidir. İşçi bu gibi sebeplere dayanarak iş akdini feshederse kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
İşyerinin uzak bir lokasyona taşınması, beyaz yakalı işçiye mavi yakalı işçilere ait işçilerin gördürülmek istenmesi, işçinin görev tanımına girmeyen işlerde çalıştırılmakta ısrar edilmesi, İşçinin işyerinde birbirinden çok farklı pozisyonlarda çalıştırılması, işe alındığı pozisyondan daha alt pozisyonda çalıştırılması ve işçinin bu pozisyonda çalıştırılacağını bilseydi işi kabul etmeyecek olması, çalışma saatlerinin esaslı şekilde değiştirilmesi, gibi hallerde de işçi, iş akdini bu nedenlere dayanarak feshederse kıdem tazminatına hak kazanabilir.