Başlıklar
ToggleTasarım hakkına tecavüz sonuç olarak bir haksız fiildir. Dolayısıyla hakkın ihlali nedeniyle ortaya çıkan zararın, ilgilisi tarafından talep edilmesi durumunda, haksız fiile ilişkin genel hükümler uyarınca tazmin edilmesi gerekecektir.
Haksız fiile dayalı tazminat talebinde bulunabilmek için gereken şartlar SMK kapsamında ileri sürülecek tazminat talepleri için de aranacaktır. Bunlar; hukuka aykırı fiil, kusur, zarar ve uygun illiyet bağının mevcudiyetidir. Buraya kadar incelediğimiz davalardan farklı olarak tazminat talep edebilmek için mütecavizin kusurlu bulunması şarttır. Bununla birlikte sınai mülkiyet haklarını ihlal ettiği ileri sürülen kişinin kusurlu sayılması için mutlak bir şekilde fiilin ihlal oluşturacağını bilmesi de gerekmez. Halin icabından tasarım hakkının varlığını bilebilecek durumda olması yeterlidir.
SMK’ da tasarım hakkı ile diğer sınai mülkiyet hakları ihlal edilen kişiler için üç tür tazminat davasına yer verilmiştir. Bunlar maddi ve manevi tazminat davaları (SMK m. 149/1-ç) ve itibar tazminatı davasıdır (SMK m. 150/2)
Bu davalar birbiri ile yarışan davalar değildir. Bu nedenle hak sahibi maddi, manevi tazminat ve itibar tazminatını birlikte talep edebileceği gibi ayrı ayrı da talep edebilir.
Fakat her halde tazminat miktarı zarar miktarını aşamayacaktır. Tazminat davasında amaç zenginleşme değil tasarım hakkı sahibin tecavüz nedeniyle ortaya çıkan zararının giderilmesidir.
Bu noktada bir konuya daha değinmek yerinde olacaktır. Sınai Mülkiyet Kanununa dayalı tazminat davasında hakkı ihlal eden kişinin sıfatı yönünden bir ayrım söz konusu değildir. Dolayısıyla koşulları mevcutta üretici, satıcı veya kullanıcı olup olmadığına bakılmaksızın, ihlali gerçekleştiren herkese dava açılabilecektir.
Tasarım Hakkının İhlalinde Dava Açılamayacak Kişiler:
Tasarım veya diğer bir sınai mülkiyet hakkı sahibi, hakkı ihlal edilmiş olsa bile sınırlı bazı hallerde bazı kişilere karşı, Sınai Mülkiyet Kanununda öngörülen hukuk davaları açamaz. Bu haller SMK m. 153′ de sayılmıştır. Buna göre;
Marka ve patent vekili, hak sahiplerinin marka, patent, faydalı model ve tasarım gibi sınai mülkiyet haklarının ulusal ve uluslararası tescili süreçlerinin yürütülmesi başta olmak üzere, yenileme, lisans, devir gibi hukuki işlemlerde hak sahibini ilgili kurum nezdinde temsil eden ve diğer marka, patent, tasarım hukuku konularında danışmanlık hizmeti sunan profesyonel bir meslek erbabıdır.
Marka ve patent vekillerinin görevleri şunları içerebilir:
Hak sahiplerine marka, patent, tasarım konularında hukuki danışmanlık sağlar. Bu hizmet; marka, patent, tasarım haklarının tescili veya korunması için takip edilmesi gereken süreçlerin yürütülmesini, uygun koruma stratejilerinin belirlenmesini, marka ve patent ihlalleri ve diğer hukuki konuları içerir.
Hak sahiplerinin marka, patent, faydalı model ve tasarım gibi sınai mülkiyet haklarının tescili için başvuru sürecini yönetir. Bu süreç, marka veya patent araştırması yapılması, uygun başvuru stratejisinin belirlenmesi, başvuru dosyasının hazırlanması, yasal harç ve ücretlerin ödenmesi ve başvurunun takibi gibi adımları içerir.
patent ve marka vekili, hak sahiplerinin marka, patent, tasarım haklarının ihlal edilmesi durumunda da bazı hizmetleri yerine getirebilir. İhlal oluşturan fiilleri tespit edebilir ve müvekkilin haklarını savunmak için bazı hukuki adımlar atabilir. İhlal fiillerinin incelenmesi, gerekli ihtarların gönderilmesi ve hak sahibinin bilgilendirilmesi bu kapsamdadır. Bununla birlikte bir marka ve patent vekili mahkemelerde dava süreçlerini yönetemez. Bu yetki Türk hukukunda sadece avukatlara tanınmış bir imtiyazdır. Dava süreçleri başlatmayı gerektiren bir marka, patent, tasarım hakkı ihlalinde hak sahibi kendisini temsil etmek üzere bir marka patent avukatı tutmalıdır.
Marka, patent, tasarım, faydalı model haklarına ilişkin lisans, devir gibi sözleşmelerin hazırlanması ve bunların müzakerelerinde yer alabilir. Bilindiği üzere lisan sözleşmeleri marka, patent tasarım gibi hakların, belirlenmiş koşullar çerçevesinde, başkaları tarafından kullanılmasını mümkün kılan sözleşmelerdir.
Marka ve Patent Portföy Yönetimi: Bir marka ve patent vekili hak sahiplerinin marka ve patent portföyünü yönetebilir. Tescil süreçlerini yönetmek, yenilemelerini zamanında gerçekleştirmek, resmi bültenleri rutin bir şekilde kontrol ederek aynı veya benzer başvuruları tespit ve itiraz etmek ve portföyün değerlendirilmesi ile gerektiğinde portföy optimizasyonu gibi faaliyetleri içerir.