• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
kati olmayan goc ve multeci politikalarinin avantajlari
Katı Olmayan Göç ve Mülteci Politikalarının Avantajları
11 Aralık 2023
kiracinin veya birlikte yasadigi esinin baska evinin olmasi
Kiracının Evinin Olması Nedeniyle Tahliye Davası
25 Aralık 2023
turk hukukunda portfoy denklestirme musteri tazminati

Başlıklar

Toggle
  • Türk Hukukunda Portföy Tazminatı
  • Portföy Tazminatı Talebinin Koşulları
  • Acentelik, Tek Satıcılık ve Benzeri Tekel Hakkı Veren Bir Sözleşmenin Bulunması
  • Sözleşmenin Satıcıya Yüklenemeyecek Bir Sebeple Son Bulması
  • Tek Satıcının Müşterilerin Bariz Bir Oranda Artmasına Katkıda Bulunması
  • Portföy tazminatı Talebinin Hakkaniyete Uygun Olması
  • Bayilik, Yetkili Satıcılık Gibi Sözleşmelerin Son Bulmasında Portföy Tazminatı Talep Edilebilir Mi?
  • İlgili Yazılar:

Türk Hukukunda Portföy Tazminatı

Öğreti ve uygulamada “denkleştirme tazminatı” veya “müşteri tazminatı” olarak da anılan portföy tazminatı; Türk hukukunda ilk olarak 6102 sayılı TTK ile acente yönünden yasal bir düzenlemeye kavuşmuştur. Bununla birlikte bu tazminat türü hukukumuza 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile girmiş değildir. 6102 sayılı kanunun yürürlüğe konulmasından çok önce, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 10.05.1996 tarihli, 1996/2084 E. 2006/4544 K. Sayılı kararında İsviçre Hukukundan esinlenerek ve TTK m. 134/II hükmünü geniş yorumlayarak acente yönünden portföy tazminatı talebini kabul etmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi de 1999/7724 E. 2000/3470, T: 4.5.2000 tarihli kararında tek satıcılık sözleşmesi yönünden bu talebi dinlenebilir bulmuştur.

6102 sayılı TTK m. 122’nin madde gerekçesinde, ‘Acentenin denkleştirme talebi Türk içtihat hukuku tarafından tanınmaktadır. Bu sebeple, Tasarının 122’nci maddesi yeni bir hukuki kurumu tanıtmamakta fakat ilk defa kanuni düzenlemeye kavuşturmaktadır. Çünkü, Yargıtay 1996 yılında verdiği bir kararla bir kanun boşluğunu doldurmuş, hukukun geliştirilmesi yönünden önemli bir hizmet yapmış, ilkesel bir kararla denkleştirme talebinin dogmatik düzenine işaret etmiş, daha sonra içtihadını yerleştirmiştir’ şeklinde açıklama ile Yargıtay’ın bu içtihadına vurgu yapılmıştır.

turk hukukunda portfoy denklestirme musteri tazminati 2

Portföy Tazminatı Talebinin Koşulları

Gerek 6762 gerekse 6102 sayılı kanunların yürürlükte olduğu dönem için denkleştirme tazminatı olarak da nitelendirilen portföy tazminatı talep edilebilmesi koşulları aşağıda açıklanmıştır.

Acentelik, Tek Satıcılık ve Benzeri Tekel Hakkı Veren Bir Sözleşmenin Bulunması

Yanlar arasındaki sözleşme ilişkisi tekel hakkı veya münhasır satış yetkisi içermiyorsa portföy (müşteri) tazminatı talep etmek mümkün olamayacaktır.

Sözleşmenin Satıcıya Yüklenemeyecek Bir Sebeple Son Bulması

Sözleşmenin satıcıya yüklenemeyecek bir sebeple son bulması veya satıcı tarafından haklı nedenle dayanılarak feshedilmiş olması zorunludur.

Denkleştirme (portföy/müşteri) tazminatı talep edebilmek için sözleşmenin son bulması şarttır. Ancak son bulma sebebi önemlidir. Zira, TTK m.122/3 “müvekkilin feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acentenin denkleştirme isteminde bulunamayacağı” hükmünü havidir.

Sözleşmenin, her iki tarafa da tanınmış olan altı ay önceden feshi ihbarda bulunarak sona erdirilmiş olması halinde ilgilinin portföy tazminatı talep hakkı vardır.

Sözleşmede kararlaştırılan sürenin dolması, acente veya tek satıcının ölmesi yahut iflası, gibi nedenlerle sözleşmenin son bulması da denkleştirme tazminatı talep hakkı vermektedir.

Yargıtay, bir kararında, sözleşmenin öngörülen sürenin dolması nedeniyle sona ermesi halinde de koşulları varsa portföy tazminatı talep edilebileceğine hükmetmiştir. ‘Taraflar arasındaki sözleşmenin 3. Maddesinde ‘Bu sözleşmenin süresi bir (1) yıldır. Bu süre 1.1.2006 tarihinde başlar 1.1.2007 tarihinde sona erer. Sözleşme süresi dolduğunda taraflarca aksine anlaşma yapılmamışsa sözleşme aynı süre için geçerliliğini korur’ hükmüne yer verilmiştir. Davalı tarafça 11.12.2009 tarihli ihtarname ile sözleşmenin yenilenmeyeceği davacı tarafa ihtar edilmiştir. Böylece sözleşme talep edilen yılın sonunda sözleşme hükümlerine göre kendiliğinden sona ermiş bulunmaktadır. Böyle bir durumda haksız fesihten söz edilemez. Bu durumda somut olay bakımından koşulları varsa portföy tazminatı istenebilirse de diğer taleplerin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken…” (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, E: 2016/18945, K: 2017/4333, T: 30.05.2017 – Avukat Hüseyin Demirbaş kişisel arşivinden alınmıştır)

Portföy (denkleştirme) tazminatında fesih sebebi yönünden önemli olan husus sözleşmenin, yetkili satıcının (bayi) kusuru nedeniyle feshedilmemiş olmasıdır.

Tek Satıcının Müşterilerin Bariz Bir Oranda Artmasına Katkıda Bulunması

Tek satıcının müşterilerin bariz bir oranda artmasına katkıda bulunması ve tek satıcının bu çabasından sona eren sözleşme ilişkisinden sonra üreticinin artık sadece kendisinin yararlanacağının ortaya konması durumunda, bu tazminata hükmedilebileceği kabul edilmektedir.

Acente tek satıcı, franchise, tekel hakkına sahip bayi müvekkile veya sözleşmenin diğer tarafına önemli bir menfaat (müşteri portföyü) kazandırmış olmalıdır.

Bu husus TTK m. 122/1 ‘de müvekkil veya bayilik veren “Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa” şeklinde ifade edilmiştir. Diğer tarafın, fesihten sonra da yararlanmaya devam ettiği “önemli bir müşteri kitlesi” yoksa tazminat da talep edilemez.

Bu noktaya ilişkin veriler, sözleşme ilişkisinin başlangıcından fesih tarihine kadar mahkeme denetimine olanak verecek şekilde çıkarılmalı ve dava dilekçesinde delilleriyle birlikte açıklanmalıdır.

Portföy tazminatı Talebinin Hakkaniyete Uygun Olması

Bu husus TTk m. 122/1-c de şu şekilde ifade edilmiştir. “Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa”

Bayilik, Yetkili Satıcılık Gibi Sözleşmelerin Son Bulmasında Portföy Tazminatı Talep Edilebilir Mi?

Denkleştirme (portföy tazminatı) talebi TTK m. 122 ‘ de acentelik sözleşmesinin sona ermesinin sonuçlarından biri olarak düzenlenmiş ise de aynı maddenin beşinci fıkrası hükmü uyarınca hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.

Burada önemli olan nokta sözleşmenin tekel hakkı veren bir sözleşme olup olmadığıdır. Bu husus kanunda açıkça vurgulandığı gibi Yargıtay tarafından da titizlikle araştırmaktadır. Hemen belirtelim ki tarafların aralarındaki ilişkiyi ne şekilde nitelendirdikleri önemli değildir. Mahkemece, sözleşmenin lafzı ile bağlı olmaksızın uygulanmasından yola çıkılarak, fiili bir tekel hakkının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.

İlgili Yazılar:

  1. Bayinin Portföy Tazminatı
  2. Bayilik ve Tek Satıcılık
Share
5
bwy
bwy

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım