İçindekiler
Sınır dışı edilme veya uluslararası hukuk terminolojisiyle deportasyon; bulunduğu ülkenin vatandaşı olmayan yabancıların, egemen devlet tarafından ülke topraklarından çıkarılması uygulamasıdır. Bu uygulamanın gerekçesi genellikle kamu düzenini ve kamu güvenliğini korumaktır. Deport sadece yabancıların tabi tutulabileceği bir uygulamadır. Türk hukukuna göre yabancı; Türkiye Cumhuriyeti devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişidir. Ülke vatandaşı olan kişiler hakkında deport kararı verilemez. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 23. Maddesi Vatandaşların sınır dışı edilemeyeceğini ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamayacağını düzenlemektedir.
Deport veya sınır dışı etme süreci, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda düzenlenmiştir. YUKK m. 54 ‘de hangi yabancıların sınır dışı edileceği açıkça belirtilmiştir.
Buna göre;
olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler
Uluslararası göç hukukunda özel duruma sahip bazı kişileri sınır dışı edilemeyeceği kabul edilmektedir. Türkiye ‘ de bu görüşü YUKK m. 55 ile iç hukuka taşımıştır.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 55. Maddesine göre durumları Kanunun 54. Maddesinde yazılı sınır dışı etme şartlarına uysa bile;
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 53/1. Maddesine göre Sınır dışı etme (deport) kararı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün talimatı üzerine veya re ’sen valilik tarafından alınır. Deport (sınır dışı etme) kararı bireysel idari işlem niteliğindedir. Bireysel idari işlemler, belirli bir kişiye yönelik olarak tesis edilen işlemlerdir. Düzenleyici işlemlerden farklı olarak kişiye ve somut özel bir duruma ilişkin olarak gerçekleştirilen kişisel ve olguya özel işlemlerdir. Bireysel işlemlerin muhatabı ismen belli kişilerdir.
Kolluk tarafından yakalanan veya tespit edilen yabancılardan YUKK m. 54 kapsamında olanlar, sınır dışı etme kararı verilmek üzere valiliğe bildirilir.
Valilikçe hakkında deport (sınır dışı etme) kararı verilen yabancılar, en az 15 en çok 30 gün süre verilerek, Türkiye’yi terk etmeye davet edilir. Verilen sürenin deport kararında belirtilmesi zorunludur. Kaçma veya kaybolma riski taşıyanlar, kamu güvenliği, kamu düzeni ve kamu sağlığı yönünden tehdit oluşturanlar, ülkeye giriş ve çıkışta yasal düzenlemeleri ihlal edenler, sahte evrak kullananlar, sahte ve asılsız belgelerle ikamet izni almaya çalışanlar veya evvelce aldığı tespit edilenler süre verilerek ülkeyi terke davet edilmez.
Yasal koşulları bakımından sınır dışı edilme kapsamında bulunan yabancı veya avukatı da geri gönderme merkezi veya gözetim merkezinde tutulmak yerine terke davet edilmesine karar verilmesini talep edebilir. Talebi doğrultusunda terke davet edilmesi kararı verilmesi kendisi için daha uygun olabilir.
Ülkeyi terk etmeleri için kendilerine süre verilen yabancılara hiçbir harca tabi olmaksızın Çıkış İzin Belgesi verilir.
Yukarıda açıklandığı üzere “Deport” terimi, bir kişinin yasadışı olarak bulunduğu bir ülkeden resmi olarak çıkarılması veya sınır dışı edilmesi anlamına gelir. Bu durum, kişinin göçmenlik yasalarını ihlal etmesi, vize veya ikamet izni sürelerini aşması, suç işlemesi gibi nedenlerle gerçekleşebilir. Bu durumda, hükümet yetkilileri tarafından yabancı bir kişinin ülkeye giriş hakkının sonlandırılması ve ülkenin terk etmesi gerektiği yönünde bir karar alınır ve bu karar kendisine bildirilir.
Hakkında deport kararı alınan veya böyle bir karar alınması riski altında bulunan kişinin bir avukata ihtiyacı olabilir. Deport avukatları bu süreçte müvekkillerini temsil ederek aşağıdaki görevleri üstlenebilirler:
Durum Değerlendirmesi: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu analiz ederek neden sınır dışı edilme tehdidi altında olduklarını anlar. Yasal haklarını ve seçeneklerini açıklar.
Hukuki Danışmanlık: Deport avukatları, müvekkillerine mevcut yasaları ve haklarını anlatarak, hangi adımların atılması gerektiği konusunda rehberlik eder.
Savunma Stratejileri Geliştirme: Deport avukatları, müvekkilleri için savunma stratejileri geliştirir. Bu stratejiler, deportun engellenmesi veya ertelenmesi için hukuki argümanlar, kanıtlar ve belgeler içerebilir.
Hukuki Belgelerin Hazırlanması: Deportun önlenmesi veya ertelenmesi için gerekli olan hukuki belgeleri hazırlar. Bu belgeler, itiraz dilekçeleri, kanıtların sunumu ve benzeri olabilir.
Mahkemede Temsil: Deport durumunda, mahkeme başvurusu gerekebilir. Deport avukatları, müvekkillerini mahkemede temsil eder, hukuki argümanlar sunar ve mahkeme önünde savunma yapabilir.
Uygun Uyum ve İyileştirme Çalışmaları: Deport avukatları, müvekkillerinin göçmenlik başta olmak üzere ülke yasalarına uyum sağlamaları için rehberlik edebilir ve gelecekteki deportasyon riskini azaltmaya yönelik stratejiler önerir.
Deport avukatları, müvekkillerinin yasal haklarını korumak, hukuki süreçleri etkili bir şekilde yönetmek ve snır dışı etme sürecinin önlenmesi veya ertelenmesi için çalışırlar. Bu süreçte temel ve evrensel insan haklarına saygı gösterilmesini sağlama, somut olay adaletinin gerçekleşmesi için çaba gösterme üstlendikleri önemli roller arasındadır.
Deport kararı bir idari işlemdir. Bu karara karşı 7 gün içerisinde ilgili idareye itirazda bulunulabilir. Bunun dışında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. Maddesi gereğince idarenin her türlü eylem ve işlemi yargı denetimine tabi olduğundan sınır dışı edilmesine karar verilen yabancı deport kararının iptali için bizzat veya avukatı aracılığıyla idari yargıda dava açabilir. Nitekim YUKK m. 53/3 sınır dışı etme kararına karşı idari yargıya başvurulabileceğini açıkça düzenlemiştir. Hukukumuzda deport kararına karşı tanınmış asıl etkili başvuru yolu budur.
Hakkında sınır dışı etme kararı bulunan kişi, yasal temsilcisi veya avukatı, kararın tebliğinden itibaren (7) yedi gün içinde sınır dışı etme kararı veren idarenin (valilik) bulunduğu ildeki idare mahkemesine dava açmalıdır. Mahkemeye başvuran kişi, sınır dışı etme kararını veren makama da dava açtığına dair başvurusunu bildirir. Mahkemeye yapılan başvurular on beş gün içinde sonuçlandırılır. Ancak uygulamada daha uzun sürdüğü gözlenmektedir.
YUKK’ ta İYUK’ten farklı olarak düzenlenen konulardan biri dava açma süresidir. Bilindiği üzere idari yargıda dava açma süresi İYUK md. 7/1 gereğince, genel olarak, altmış gündür. Bu süre sınır dışı etme kararlarına karşı açılacak iptal davaları için YUKK m. 53 ‘ de yedi gün olarak belirlenmiştir. Hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancının bu karara karşı dava açma süresinin altmış günden yedi güne indirilerek önemli ölçüde kısıtlanması hak arama özgürlüğü yönünden eleştirilmekle birlikte YUKK ‘ un, İYUK’a göre özel nitelikte bir kanun olması, İYUK m. 7/1 de dava açma süresi bakımından “özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde” denilerek özel kanunlara atıf yapılmış bulunması karşısında dava açma süresinin, kararın tebliğinden itibaren 7 gün olacağını da kabul etmek gerekir. İlgili idarenin sınır dışı etme (deport) kararında 7 günden uzun bir dava açma süresi verilmişse bu süre içerisinde dava açılabileceğinde tereddüt yoktur.
İdare mahkemesinin deport kararının iptali davasında verdiği karar kesindir. Bunun anlamı karara karşı herhangi bir kanun yolunun bulunmadığıdır. İdare mahkemesinin davanın reddine dair kararının öğrenilmesinden itibaren 30 gün içerisinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılması mümkündür.
Deport kararına karşı idare mahkemesine başvurmanın önemli bir hukuki sonucu vardır. Yabancının kendi rızasıyla ülkeyi terk etmesi hali saklı kalmak üzere, dava açma süresi içinde veya yargı yoluna başvurulması hâlinde yargılama sonuçlanıncaya kadar yabancı sınır dışı edilmez. Bununla birlikte, açılacak olan deport işleminin iptali davasında yürütmenin durdurulması talebinde de bulunulmalıdır.
İdare mahkemesinde açılacak olan iptal davasında, somut olayın özelliklerine göre, YUKK m. 54 de yazılı koşulların davacı yönünden oluşmadığı, davacının YUKK m. 54 kapsamında sınır dışı edilemeyecek kişilerden olduğu, özellikle sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı, TCK m. 59 ‘ a dayalı deport kararlarında suçlamanın temelsiz olduğu, ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği hususları ile uluslararası göç hukuku prensiplerine ve idari işlemin sakatlayan unsurlara değinilmelidir.
Deport avukatı, kişilerin bir ülkeden çıkarılma veya sınırdışı edilme süreçleriyle ilgili yasal konularla ilgilenen avukattır. Deport, bir ülkede yasadışı olarak bulunan veya göç yasalarını ihlal edenlerin ülkeden çıkarılma işlemidir. Deport avukatlarının temel görevi, müvekkillerini deport veya sınırdışı işlemlerine karşı hukuki olarak temsil etmek ve haklarını savunmaktır.
Deport avukatlarının yaptığı işler şunlar olabilir:
Deport Riskinin Değerlendirilmesi: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve hangi nedenlerle deport riski taşıdıklarını analiz eder.
Hukuki Danışmanlık: Deport avukatları, müvekkillerine göç hukuku konularıyla ilgili danışmanlık yapar, haklarını ve seçeneklerini anlatır.
Hukuki Belgelerin Hazırlanması: Deport durumunda olan kişilerin savunmasını desteklemek için gerekli hukuki belgeleri hazırlar. Bu belgeler, başvuru formları ve dilekçeleri, çeşitli yazılı kanıtlar ve benzerlerini içerebilir.
Mahkeme Temsili: Deport durumlarında mahkemeye başvurmak gerekebilir. Deport avukatları, müvekkillerini mahkemede temsil eder, savunma yapar ve deportun önlenmesi veya ertelenmesi için hukuki argümanlar sunar.
İdari İtiraz Süreçleri: Deport kararlarına karşı idari itiraz süreçlerini yönetir. İtiraz başvurularını hazırlar ve bu süreçlerin tükenmesinden sonra gerektiğinde mahkemeye taşır.
Deport Önleme Çalışmaları: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu gözden geçirerek deportun önlenmesi veya ertelenmesi için hizmet sağlar. Müvekkilinin durumunu ülke yasalarına uygun hale getirmek için gerekli tavsiye ve çalışmalarda bulunur.
İnsan Hakları Savunucusu Olarak Görev Yapma: Deport avukatları, müvekkillerinin temel insan haklarını savunur, hukuki olarak adil bir süreç geçirmelerini sağlar ve keyfi deport kararlarına karşı mücadele eder.
Sonuç olarak deport avukatları, kişilerin haklarını korumak, yasal süreçleri etkin bir şekilde yönetmek ve gerektiğinde insani yardım veya uluslararası hukuk normlarına dayanarak müvekkillerinin lehine adımlar atmak için çalışırlar.
Aşağıda idari gözetim kararı ve idari gözetim kararına karşı yapılabilecek başvurular incelenecektir.
İdari gözetim kararı; sınır dışı edilmesine karar verilen yabancının, belli koşulların varlığı halinde deport edilene kadar bir gözetim merkezinde tutulmasına dair, sınır dışı etme kararı veren makam tarafından alınan ek idari bir karardır. Deport edilmesine karar verilen yabancının bir geri gönderme merkezinde tutulması idari gözetim kararı ile mümkün olabilir.
YUKK M. 54 kapsamında olan yabancıların kolluk kuvvetleri tarafından yakalanmaları veya bu kapsamda olduklarının tespit edilmesi halinde haklarında yetkili makam tarafından (valilik) sınır dışı etme kararı kararı verilir.
Hakkında deport kararı verilenlerden;
İdari gözetim kararına karşı yargı yoluna başvurulabilir. İdari gözetim kararı ve alternatif yükümlülüklere karşı başvuru yolları ile usulü Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Başvuru, hakkında idari gözetim kararı verilen kişi, yasal temsilcisi veya avukatı tarafından yapılabilir. Başvurunun yapılması idari gözetim sürecini durdurmaz. Başvuruya dair dilekçe sulh Hukuk mahkemesine veya sulh hukuk mahkemesine ulaştırılmak üzere idareye verilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi 5 gün içinde sonuçlandırır ve kararı kesindir. Bununla birlikte idari gözetim altına alınan yabancı, yasa temsilcisi ya da avukatı, idari gözetim şartlarının ortadan kalktığı veya değiştiği iddiasıyla yeniden sulh ceza hâkimine başvurabilir. Bu süreç bir bakıma tutukluluk veya adli kontrol kararına itiraza benzer.
İdari gözetim kararına karşı sulh ceza hakimliğinde yargı yoluna başvuranlardan, avukatlık ücretlerini karşılama imkânı bulunmayanlara, talep etmeleri hâlinde, Avukatlık Kanunu hükümlerine göre avukatlık hizmeti sağlanır.
Sınır dışı edilmesine karar verilen kişi idari gözetim altına alınmak yerine belirli alternatif yükümlülüklere de tabi tutulabilir. Bu yükümlülükler YUKK m. 57/A ‘ da sayılmıştır. Buna göre yabancıya, gözetim altına alınmak yerine, aşağıdaki yükümlülüklerden bir veya birkaçı yüklenebilir.
Yabancıya getirilecek yükümlülüklerin süresi 24 ayı geçemez.
İdari gözetim kararına itiraz etmek, gözetim altına alınan yabancının hakkını savunmak, idari kararın kanuni dayanaklarının ve hukuka uygunluğunun mahkeme nezdinde denetlenmesini sağlamak amacıyla yapılan yasal bir başvurudur. İdari gözetim kararına itiraz etmek için bir avukattan profesyonel yardım almak, süreci daha etkili ve başarılı bir şekilde yönetmeyi sağlayabilir. İşte idari gözetim kararına itirazda avukatın yapabileceği bazı şeyler:
Kararın İncelenmesi: Avukat, idari gözetim kararını detaylı bir şekilde inceler. Kararın dayandığı yasal düzenlemeleri ve idari makamın yetkisini değerlendirir. Eğer hatalar veya eksiklikler varsa, bu konuları tespit eder.
İtiraz Nedenlerinin Belirlenmesi: Avukat, müvekkiliyle iş birliği içinde idari gözetim kararına yönelik itiraz nedenlerini belirler. Bu nedenler, yasal hatalar, yetersiz ve makul olmayan gerekçeler veya kişisel hak ihlalleri gibi çeşitli nedenlere dayanabilir.
İtiraz Dilekçesinin Hazırlanması: Avukat, idari gözetim kararına itiraz etmek amacıyla usulüne uygun bir dilekçe hazırlar. Bu dilekçe, itiraz nedenlerini ve savunmayı içerir. İtiraz dilekçesi, yasal argümanlarla desteklenir ve etkili bir şekilde ifade edilir.
Gerekli Belgelerin Toplanması: İtirazın desteklenmesi için gerekli belgeleri toplama sürecini yönetir. Bu belgeler, kararın hatalı olduğunu gösteren, müvekkilin haklarının ihlal edildiğini kanıtlayabilecek dokümanlardır.
Mahkeme Süreçlerinin Yönetimi: Eğer idari gözetim kararına itirazın sonucu mahkeme sürecini gerektiriyorsa, avukat müvekkili mahkemede temsil eder. Mahkeme süreci boyunca savunma yapar, kanıtları sunar ve yasal argümanlarını destekler.
Uygun Stratejilerin Geliştirilmesi: Avukat, müvekkilinin özel durumunu ve hedeflerini dikkate alarak uygun itiraz stratejileri geliştirir. Bu stratejiler, idari kararın geri çekilmesini, iptal edilmesini veya değiştirilmesini amaçlayabilir. Örneğin, müvekkilin, idari gözetim altına alınması yerine gönüllü olarak ülkeyi terk etmeye davet edilmesini sağlama gibi.
Hukuki Danışmanlık ve Rehberlik: Avukat, müvekkilini idari gözetim kararı ve itiraz süreci hakkında doğru bilgilendirmek, süreç boyunca rehberlik etmek ve müvekkilin kararlarını bilinçli bir şekilde vermesine yardımcı olmak amacıyla hukuki danışmanlık sağlar.
İdari gözetim kararına itiraz etmek karmaşık bir süreç olabilir ve yerel yasalara, idari düzenlemelere ve pratiklere bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu nedenle, bir avukattan profesyonel yardım almanız önerilir.
İdari gözetime alınanlar, geri gönderme merkezlerinde tutulurlar. (YUKK m. 58)
Geri gönderme merkezlerindeki idari gözetim süresi altı ayı geçemez. Bu süre belirli koşulların varlığı halinde en fazla altı ay uzatılabilir.
İdari gözetim kararının devam edip etmeyeceği, kararı veren makam tarafından her ay düzenli olarak değerlendirilir. İdari gözetimin devamında zorunluluk bulunmayan yabancılar hakkındaki idari gözetim kararı sonlandırılır ve bunlara YUKK m. 57/A maddesinde yazılı yükümlülükler yüklenir. İdari gözetim kararının devamına veya kaldırılmasına dair kararlar yabancıya, yasal temsilcisine yada avukatına tebliğ edilir.
Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Edirne, Gaziantep, Iğdır, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Kütahya, Muğla, Niğde, Şanlıurfa ve Van illerinde birer adet, Erzurum ve Malatya’da iki adet İstanbul’da ise üç adet geri gönderme merkezi bulunmaktadır.
ADANA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0322 346 35 61
Dağcı Mah. 5909 Cad. 110. Sokak No: 41 Sarıçam /ADANA
AĞRI
0472 215 33 25
Aşkale Köyü, No:238 Merkez/AĞRI
ANKARA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0312 439 40 40
Yeşiltepe Mahallesi Çankırı Bulvarı No:395 Akyurt/ANKARA
ANTALYA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0242 237 95 80
Altınkale Mah. Nazım Hikmet Cad. No:90 Döşemealtı/ANTALYA
AYDIN GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0256 211 63 73
Çeştepe Mahallesi, Çeştepe Ovası Sokağı No:49 Efeler/AYDIN
BALIKESİR GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0266 727 18 18
Edincik Mahallesi, Yortan Deresi Cad., No:68 (Çanakkale Yolu 12. km) Bandırma/ BALIKESİR
BURSA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0224 361 05 07
Veysel Karani Mahallesi Sevgi Caddesi No:2/1 Osmangazi/BURSA (Eski Sevgi Köyü)
ÇANAKKALE GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0286 712 34 00
Hamdibey Mah. İnönü Cad. Malazgirt Sokak No:1 Ayvacık/ÇANAKKALE
ÇANKIRI GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0376 213 05 49
Abdülhalik Renda Mah., Ankara Cad. No:363 Merkez/ÇANKIRI (Süleymanlı köyü mevki)
EDİRNE GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0284 224 10 12
Yeni İmaret Mah.2.Beyazıt Caddesi Sarayiçi/EDİRNE
ERZURUM 1 GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0442 415 25 50
İstasyon Mahallesi, Tugay Caddesi No:136/1 Aşkale/ERZURUM
ERZURUM 2 GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0442 215 47 02
İstasyon Mahallesi, Tugay Caddesi No:136/2 Aşkale/ERZURUM
GAZİANTEP GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0342 571 38 00
Güllük Mahallesi, Direkli Yolu, Füme Evleri No:11 Oğuzeli /GAZİANTEP
IĞDIR GEÇİCİ GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0476 227 70 40
Aşağı Erhacı Köyü, No:728 Merkez/IĞDIR
İSTANBUL (BİNKILIÇ) GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0212 499 40 00
Eski Kırklareli Yolu, Menekşe Sokak, Binkılıç Çatalca/ İSTANBUL
İSTANBUL (SİLİVRİ) GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0212 499 40 00
Selimpaşa Merkez Mahallesi 2124 Sokak No:10 Silivri/İSTANBUL
İSTANBUL (TUZLA) GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0212 499 40 00
Akfırat Mah. Süleymaniye Bulvarı 140.Cadde No:65 Tuzla/İSTANBUL
İZMİR GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0232 402 44 62/ 5008
Cumhuriyet Mahallesi, Harmandalı Mevkii, 9685. Sokak No:2 Çiğli/İZMİR
KAYSERİ GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0352 220 01 57
Sivas Yolu 25. km, Gömeç Mevkii, Kocasinan/ KAYSERİ
KIRKLARELİ GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0288 212 00 72
Kazımdirik Mahallesi, Edirne Caddesi No:51 Pehlivanköy/KIRKLARELİ
KOCAELİ GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0262 329 41 80
Ayazma Mahallesi, 17 Ağustos Bulvarı, Gündoğdu Semti, No:126/1 İzmit/KOCAELİ
KÜTAHYA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0272 225 17 79
İnköy Mah., Göçeri Sok. No:6 Merkez/KÜTAHYA
MALATYA 1 GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0422 322 33 32
Fatih Mah, Türkmen Sokak, No:57/1, Yeşilyurt/MALATYA
MALATYA 2 GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0422 322 33 32
Fatih Mah., Türkmen Sokak, No:57/1 Yeşilyurt/MALATYA
MUĞLA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0252 242 13 13
Alpaslan Mahallesi, Gökalp Gündüz Caddesi No:78 Ula/MUĞLA
NİĞDE GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0388 213 10 64/5000
Sıra Söğütler Mah. Pınarbaşı Caddesi, 43.Sokak No:45 Bor/NİĞDE
ŞANLIURFA GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0414 313 86 58
Büyükhan Mahallesi, 156 Ada, 1 parsel (Eski havaalanı arsası) Eyyübiye/ŞANLIURFA
VAN GERİ GÖNDERME MERKEZİ
0432 223 33 35
Kurubaş Mah. Hakkari Yolu Üzeri 7. km Tekstil Kent Yanı Edremit/ VAN
Deport (Sınır dışı) edilen yabancı, bu karara itirazı bizzat, yasal temsilcisi aracılığıyla veya kendisini temsil eden bir avukat aracılığıyla yapabilir. Kişinin avukatlık ücretlerini ödeyecek mali gücü yoksa, talebi üzerine, kendisine devlet tarafından bir avukat atanır. Uluslararası koruma başvurusunda bulunmuş veya uluslararası koruma statüsünde bulunan yabancılar ücretlerini kendileri ödeyerek avukat tutabilirler. Yine başvuru ve yargılama giderlerini karşılama imkânı bulunmayan yabancılar adli yardımdan faydalanabilirler. Çeşitli sivil toplum kuruluşları da uluslararası koruma statüsünde bulunan kişilere ücretsiz danışmanlık hizmetleri sağlamaktadır.
Aşağıda hakkında hapis cezasını gerektiren bir kamu davası açılması nedeniyle sınır dışı edilmesine karar verilen bir yabancının taraf olduğu davada idare mahkemesi tarafından verilen deport kararının iptaline dair örnek bir karar sunulmaktadır. Bu karar, yabancının, Türk Ceza kanununun 59. Maddesi kapsamında sınır dışı edilmesi için ceza davasının sonucunun beklenmesinin önemini göstermektedir.
TC
BURSA
1.İDARE MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/292
KARAR NO : 2023/975
DAVACI: ….
VEKİLİ : AV. HÜSEYİN DEMİRBAŞ
DAVALI : BURSA VALİLİĞİ -BURSA
VEKİLİ : ………
…. Tepebaşı/ESKİŞEHİR
DAVANIN ÖZETİ : Azerbaycan uyruklu davacı tarafından; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan ”Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar” hükmü uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin Bursa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 18/01/2023 tarih ve 14694830.101.18.03.1 sayılı işleminin; hukuka aykırı olduğu, 5 senedir Türkiye’de yaşadığı, eşini darp etmediği, olay günü yapılan muayene sonucunda eşinde herhangi bir darp ve cebir izine rastlanmadığı, kamu düzenini tehdit oluşturacak herhangi bir eylemi bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı hakkında kasten yaralama ve tahdit suçu nedeniyle adli işlem başlatıldığı, durumu 6458 Sayılı Kanunun 54. Maddede sayılan sınır dışı etme sebeplerine uyan şahıslar hakkında idarece sınır dışı etme ve idari gözetim kararı alınabilmesi için şahsın durumunun yargı kararıyla belirlenmesinin aranmadığı, ilgilinin sınır dışı edilmesi için mutlaka hakkında verilmiş bir ceza mahkûmiyeti kararının bulunmasının gerekmediği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Bursa 1. İdare Mahkemesince, dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
Dava; Azerbaycan uyruklu davacı tarafından; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan ”Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar” hükmü uyarınca sınır dışı edilmesine ilişkin Bursa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 18/01/2023 tarih ve 14694830.101.18.03.1 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasanın 16. maddesinde; “Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.” hükmü ve 90.maddesinde de; “Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır…. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 07/05/2004 – 5170 S.K./7.mad) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü yer almaktadır.
29.8.1961 tarih ve 359 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme ve Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1967 Protokolünün 1. maddesi uyarınca bu Sözleşmenin; ırkı, dini, milliyeti, belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle takibata uğrayacağından haklı olarak korktuğu için vatandaşı olduğu ülke dışında bulunan ve vatandaşı olduğu ülkenin himayesinden istifade edemeyen veya korkudan dolayı istifade etmek istemeyen ya da uyruğu yoksa ve önceden ikamet ettiği ülke dışında bulunuyorsa oraya dönmeyen veya korkusundan dolayı dönmek istemeyen her şahsa uygulanacağı kuralı öngörülmüştür.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Sözleşmenin 1. maddesine çekince koyarak, yalnızca Avrupa’dan gelenlere mülteci statüsü tanımakta olup Avrupa dışından gelenlere sığınmacı statüsü tanımaktadır.
Anılan Sözleşmenin 33. maddesinde de, “1.Hiçbir Taraf Devlet, bir mülteciyi, ırkı, dini, tâbiiyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatı ya da özgürlüğü tehdit altında olacak ülkelerin sınırlarına, her ne şekilde olursa olsun geri göndermeyecek veya iade etmeyecektir. 2. Bununla beraber, ülke güvenliği için tehlikeli sayılması yolunda ciddi sebepler bulunan veya özellikle ciddi bir adi suçtan dolayı kesinleşmiş bir hükümle mahkum olduğu için söz konusu ülkenin halkı açısından bir tehlike oluşturmaya devam eden bir mülteci, iş bu hükümden yararlanmayı talep edemez.” hükmünü içermektedir.
İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 2. maddesinde, herkesin yaşam hakkının yasanın koruması altında olduğu, 3. maddesinde de, hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya işlemlere tabi tutulamayacağı düzenleme altına alınmıştır.
11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürülüğe giren 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun “Geri Gönderme Yasağı” kenar başlıklı 4. maddesinde; Bu Kanun kapsamındaki hiç kimse, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemeyeceği, 52. maddesinde; yabancıların, sınır dışı etme kararıyla, menşe ülkesine veya transit gideceği ülkeye ya da üçüncü bir ülkeye sınır dışı edilebileceği, 53. maddesinde; sınır dışı etme kararının, Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alınacağı……, ”Sınır dışı etme kararı alınacaklar” kenar başlıklı 54 maddesinin 1. fıkrasının bendinde; Kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturan yabancıların sınırdışı edileceği, “Sınır dışı etme kararı alınmayacaklar” kenar başlıklı 55. maddesinin 1. fıkrasının a bendinde ise; 6458 sayılı Kanunun 54. maddesi kapsamında olsalar dahi, sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar yönünden sınır dışı etme kararı alınamayacağı kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Azerbaycan uyruklu davacının, eşiyle yaşadığı kavga olayı nedeniyle hakkında Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğünün 2023/74 sayılı dosyasında adli işlem başlatılarak şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınmasının ardından, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde yer alan ”Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlı açısından tehdit oluşturanlar” hükmü uyarınca sınır dışı edilmesine dair Bursa Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğünün 18/01/2023 tarih ve 14694830.101.18.03.1 sayılı işleminin tesis edildiği, davacı tarafından anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, davacının eşiyle yaşadığı kavga olayı ile ilgili yapılan soruşturmada davacının eşi A.G. tarafından verilen ifadede özetle “…. Eşinin yüzüne tokat attığını, saçını çekiştirdiğini, kafasını kapıya vurduğunu” beyan ettiği, yine soruşturma kapsamında ifadesi alınan davacının ifadesinde özetle “..yüzüne tokat atmadığını, saçını çekiştirmediğini, kafasını kapıya vurmadığını, sadece kendisini ittirdiğini” beyan ettiği, davacının eşi A.G.’ye ilişkin alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmadığının belirtildiği, davacı hakkında ise “kadına karşı basit yaralama” suçundan Bursa 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/415 sayılı dosyasında yargılamaya başlandığı ve yargılamanın devam ettiği görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, Azerbaycan uyruklu davacı hakkında eşiyle yaşadığı kavga olayı nedeniyle Bursa 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2023/415 dosyasında yargılamaya başlandığı, soruşturma sırasında davacı ile eşinin ifadelerinin birbirleriyle uyumsuz olduğu ve davacının eşi hakkında alınan doktor raporunda darp ve cebir izine rastlanmadığının belirtildiği, Mahkememizce yapılan değerlendirmeden; ceza soruşturmasına konu “kadına karşı basit yaralama” suçunun işenip işlenmediğinin ancak adli yargı yerinde yapılacak olan yargılama neticesinde karar verilebileceği göz önünde bulundurulduğunda, bu aşamada davacının kamu düzeni ve güvenliği açısından tehdit oluşturduğundan kesin olarak söz edilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturması neticesinde davacının anılan suçu işlediği sabit görülerek mahkumiyet tesisi yoluna gidilir ise, davacının durumunun sındırışı edilip edilmeyeceği yönünden davalı idarece yeniden değerlendirileceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusu işlemin iptaline,
2-Aşağıda dökümü yapılan 483,90-TL yargılama giderinin davalı idareye yükletilmesine, davacının adli yardım talebinin kabul edilmesi nedeniyle davanın açıldığı sırada alınamayan 359,80-TL başvuru ve karar harcının davalı idareden tahsili gerekmekte ise de davalı idare harçtan muaf olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-Resmi olarak yapılan 98,50-TL posta giderinin davalı idareden tahsili için Maliye’ye müzekkere yazılmasına,
4-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.500,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
5-6458 sayılı Kanunun 53. maddesinin 3. bendi uyarınca kesin (istinaf/temyiz yolu kapalı) olmak 30/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye
Sınır dışı edilme durumunda bir avukat, size çeşitli yollarla yardımcı olabilir. Sınır dışı edilme, karmaşık ve ciddi sonuçları olan bir süreç olduğundan, bir avukatın profesyonel rehberliği ve hukuki temsili önemlidir. İşte sınır dışı edilme durumunda bir avukatın size nasıl yardımcı olabileceğine dair bazı örnekler:
Durumun Değerlendirilmesi: Avukat, sizin durumunuzu değerlendirerek sınır dışı edilme nedenlerini ve yasal seçenekleri belirler. Durumunuzu anlamak için size sorular sorar ve mevcut belgeleri gözden geçirir.
Yasal Haklarınızın Savunulması: Avukat, sınır dışı edilme sürecinde size ait yasal hakları korur. Size hangi haklarınızın olduğunu açıklar ve bu hakların ihlal edilmesini önlemeye çalışır.
İtiraz Süreçlerinin Yönetimi: Eğer sınır dışı edilme kararına itiraz etmek isterseniz, avukat bu süreci yönetir. İtiraz dilekçesini hazırlar, gerekli belgeleri toplar ve itirazın resmi prosedürlerine uygun şekilde ilerlemesini sağlar.
Savunma Stratejilerinin Geliştirilmesi: Avukat, sınır dışı edilme kararına karşı etkili bir savunma stratejisi geliştirir. Bu, yasal argümanlar sunmak, itiraz nedenlerini kanıtlamak veya insani durumunuzu vurgulamak gibi unsurları içerebilir.
Hukuki Temsil: Avukat, sınır dışı edilme duruşmalarında veya görüşmelerinde sizi temsil eder. Yasal argümanlarınızı sunar, kanıtları sunar ve mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için mücadele eder.
İnsani Durumun Sunulması: Eğer sınır dışı edilme durumunuzda insani nedenler söz konusuysa (örneğin, aile birleşimi veya tehlike altında olma gibi), avukat insani durumunuzu vurgulayarak kararın gözden geçirilmesine yardımcı olabilir.
Yardım Kuruluşları ve İş Birliği: Avukat, sınır dışı edilme durumunda yardım kuruluşları ve diğer ilgili profesyonellerle iş birliği yaparak size daha kapsamlı bir destek sağlar.
Yasal Bilgilendirme ve Rehberlik: Sınır dışı edilme süreci boyunca avukat, size sürecin nasıl ilerlediğini, ne tür adımlar atılması gerektiğini ve hangi haklara sahip olduğunuzu ayrıntılı bir şekilde açıklar.
Sınır dışı edilme süreci her kişi ve olay açısından farklılık gösterebilir. Bu nedenle, bir avukattan profesyonel rehberlik ve hukuki destek almanız, en iyi sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır.
BURSA NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİNE BAŞKANLIĞINA
Adli Yardım Taleplidir
DAVACI : ………….
Geri Gönderme Merkezi Yıldırım/Bursa
VEKİLLERİ : Av. Hüseyin DEMİRBAŞ – Av. Meral DEMİRBAŞ
(Adres Başlıktadır)
DAVALI : T.C. Bursa Valiliği
Hocaalizade Mh. 6. Kültür Sok. No: 2 Heykel, Osmangazi/BURSA
KONU : Bursa Valiliği İl Göç İdaresi’nin … tarih ve ….sayılı işleminin iptali talebidir.
AÇIKLAMALAR :
Bursa Valiliği İl Göç İdaresi yukarıda tarih ve işlem numarası yazılı işlem ile 6854 sayılı kanun m.54/1-d gereğince müvekkilin geri gönderilmesine karar verilmiştir. Karar uluslararası anlaşmalar ve ulusal mevzuatlar ile düzenlenen usul ve esaslara temelden aykırı olup işlemin iptalini talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur. Şöyle ki;
1) Müvekkil …. vatandaşı olup beş senedir ülkemizde yasal olarak ailesi ile beraber ikamet ekmektedir.
…. Adresinde eşi ve bir çocuğu ile beraber yaşayan müvekkil sabit ikametgah sahibidir. Ü ülkemize yasal yollarla giriş yapmıştır. Herhangi bir yasa dışı faaliyette bulunmamıştır. Düzenli iş-güç sahibi olan müvekkil eşi ve bir çocuğuna bakmaktadır.
2) Müvekkil hakkında kamu düzeni ve kamu sağlığına karşına tehdit oluşturacak herhangi bir eylemi bulunmamaktadır.
Müvekkil hakkında bu yönde bir gerekçe oluşturacak mahkumiyet içerir kesinleşmiş bir ceza mahkemesi hükmü bulunmamaktadır.
Müvekkil eşini darp etmemiştir. Hakaret ve tehdit suçunu oluşturacak herhangi bir ifadede de bulunmamıştır. Nitekim ekli adli rapor formunda da görüleceği üzere olay günü yapılan muayene sonucunda …….’da herhangi bir darp ve cebir izine rastlanılmamıştır. Olay bir yanlış anlaşılmadan ibarettir.
3) Müvekkil evli olup Türkiye’de eşi ve çocuğu ile beraber senelerdir huzur ve güven içinde yaşamaktadır.
Müvekkilin çalışma özgürlüğü, ailesi ve aile hayatını sürdürme hakkı korunmalıdır.
Aile hayatının kutsallığı ve korunmaya değer olduğu pek çok uluslararası belge tarafından teyit edilmektedir. Örneğin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 16. Maddesinde ailenin toplumun tabii ve temel bir birimi olarak toplum ve devlet tarafından korunmaya değer olduğunu belirtmektedir.
Ayrıca, “Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme” göçmen işçilerin aile birliğinin korunması gerektiğinin altını çizmektedir (m.44). AİHS, Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir, hükmünü amirdir. (m.8)
Müvekkilin ailesinden uzaklaştırılması ile aile hayatı parçalanacak ve aile hayatını sürdürme imkanı kalmayacaktır.
Bu durum başta çocuğu olmak üzere tüm ailesini mağdur edecektir.
4) Müvekkil aleyhine verilen sınır dışı edilme kararının tatbik edilmesi halinde, yukarıda açıklanan nedenler ile; Türkiye’nin taraf olduğu, AİHS m.8 ve Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme m.22, 44 ve 56 hükümleri gereğince ailenin korunması ve aile hayatını sürdürme haklarının ihlali sonucu doğuracağından işlemin iptal edilmesi gerekmektedir.
HUKUKİ SEBEPLER : İYUK, HMK, YUKK, YUKK UYG. İl. YÖN., Tüm Göçmen İşçilerin Ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme,
DELİLLER :
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı …..S. numaralı dosyası celbi
Geri gönderme merkezinde bulunan ………sayılı dosya celbi
Adli rapor formu (EKLİDİR)
Yasal her türlü delil
SONUÇ VE TALEP :
Yukarıda açılanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle;
Öncelikle ADLİ YARDIM talebimizin kabulü ile T.C. Bursa Valiliği’nin …tarih ve …sayılı hukuka aykırı işleminin İPTALİNE, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı idareye YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini talep ederiz.
Saygılarımızla. 10.02.2023
Davacı Vekili
Av. Hüseyin DEMİRBAŞ
e-imza
Deport (sınırdışı) avukatı, bir kişinin yabancı bir ülkede yasa dışı olarak bulunması, göçmenlik yasalarına uymaması veya göçmenlik statüsünü kaybetmesi gibi nedenlerle sınır dışı edilme süreciyle ilgilenen avukattır. Deport avukatlarının temel görevleri şunlar olabilir:
Deport Durumunun Değerlendirilmesi: Deport avukatları, müvekkillerinin durumunu değerlendirir ve sınır dışı edilme nedenlerini inceler. Müvekkillerine mevcut yasalar ve yasal seçenekler hakkında bilgi verirler.
Savunma Hazırlama: Deport durumuyla karşı karşıya olan kişiler için avukatlar, savunma stratejileri geliştirir. Bu stratejiler, müvekkilin göçmenlik yasalarına uygunluk durumunu desteklemek veya sınır dışı edilme kararının gözden geçirilmesini sağlamak amacıyla tasarlanabilir.
Hukuki Temsil ve İtiraz Süreçleri: Deport avukatları, müvekkillerini sınır dışı edilme davalarında veya görüşmelerinde temsil ederler. Müvekkillerin haklarını savunur, gerekli belgeleri ibraz eder ve yasal gerekçeler sunarak sınır dışı edilme kararının gözden geçirilmesini talep edebilirler.
Sınır dışı edilme kararı verilirse, deport avukatları bu karara itiraz etme süreçlerini yönetebilirler. İtirazlar, yeni kanıtların sunulması, hatalı değerlendirmelerin düzeltilmesi veya daha önce gözden kaçmış detayların vurgulanması gibi unsurları içerebilir.
Uyum Programlarına Yönlendirme: Depor kararının ardından, avukatlar müvekkillerini uyum programlarına katılmaya veya yasalara uyum sağlamaya yönlendirebilirler.
İnsani Durumların Dikkate Sunulması: Deport avukatları, müvekkillerinin insani durumlarını, ailevi veya tıbbi nedenleri, zulme uğrama riski veya ülkelerine dönüşte yaşayabilecekleri tehlikeler gibi hususları mahkemelerin ve yetkili makamların dikkatine sunabilirler.
Bazı hukuk bürolarının ve avukatların isimleri kullanılarak borcunuz olduğu, uzlaştırma dosyanız bulunduğu şeklinde gönderilen sms mesajlarına itibar etmeyiniz. Bunun yaygın bir dolandırıcılık yöntemi olduğunu akılda bulundurunuz. Verilen numarayı aramayınız, link varsa tıklamayınız, aranırsanız vatandaşlık numarası gibi kişisel verilerinizi paylaşmayınız ve küçük de olsa hiç bir ödeme yapmayınız. Tarafı olduğunuz dosyaları e devlet üzerinden sorgulayabilirsiniz.