• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Evlenmenin Yokluğu Davası
16 Mayıs 2021
Boşandıktan Sonra Yeniden Evlenme Süresi
16 Mayıs 2021

Leonardo Lightning XL A symbolic illustration of a married cou 1

Başlıklar

Toggle
  • BOŞANMA NEDENLERİ 
  • KUSURA DAYANMAYAN BOŞANMA NEDENLERİ 
    • Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma
      • Cinsel İşlev Bozuklukları Nedeniyle Boşanma
    • Yargıtay Kararlarıyla Desteklenen Örnekler
      • Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma
      • Cinsel İşlev Bozuklukları Nedeniyle Boşanma
  • BOŞANMA NEDENLERİNE ÖRNEKLER  
    • 1 – AĞIZ VE VÜCUT KOKUSU
    • 2 – CİNSEL İLİŞKİYE GİREMEME
    • 3 – AMELİYATI VE SAĞLIĞI İLE İLGİLENMEME:
    • 4 – EŞİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ HİTAPLAR:
    • 5- KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇTAN MAHKÛMİYET:
    • 6 – EŞİNİ AİLESİYLE OTURMAYA ZORLAMAK:
    • 7 – EŞİNİ İŞ YERİNDE KÜÇÜK DÜŞÜRMEK:
    • 8 – EŞLERİN AYNI EVDE OTURMAKTA OLMALARI BOŞANMA TALEBİNİN REDDİNİ GEREKTİRMEZ:
    • 9 – BOŞANMA HÜKMÜNÜN UZUN ZAMAN TEBLİĞ EDİLMEMİŞ OLMASI:
    • 10 – KADININ EŞİYLE YURTDIŞINA GİTMEMESİ:
    • 11 – KARISINI YURT DIŞINA GÖTÜRMEMEK:
    • 12 – KADININ BAŞKA ERKEKLE RESİM ÇEKTİRMESİ:
    • 13 – KADININ EV İŞLERİNİ YAPMAMASI HASTALIK:
    • 14 – KADININ HAKSIZ ŞİKAYET İLE KOCASININ ONURUNU KIRMASI:
    • 15 – KADININ HIRSIZLIK YAPMASI:
    • 16 – KADININ İFFETSİZLİĞİ HAKKINDA DEDİKODU ÇIKMASI:
    • 17 – KAYINPEDER-KAYINVALİDE:
    • 18 – KENDİ EYLEMİ İLE NİŞANLISINI KIZLIKTAN MAHRUM EDEN KİŞİNİN NİKÂHTAN SONRA ONUN KIZ OLMADIĞINI İLERİ SÜRMESİNİN KADINA KARŞI BAĞIŞLANMAZ BİR KUSUR OLDUĞU
    • 19- KOCANIN ERKEK ARKADAŞLARINI EVE GETİRİP İÇKİLİ TOPLANTI YAPMASI:
    • 20 – KADININ HAKARETİ KOCANIN SARHOŞLUĞU:
    • 21 – KADININ ŞAHSİ DAVASINDAN VAZGEÇMESİ/EŞİNİ CEZADAN KURTARMAYA MATUF OLUP BOŞANMA DAVASI YÖNÜNDEN EŞİNİ AFFETTİĞİ ANLAMINA GELMEYECEĞİ
    • 22 – NİKAHTAN SONRA DÜĞÜN YAPILMAMIŞ OLMAMASI
    • 23 – DAVALI EŞİN SARA HASTASI OLMASI:
    • 24 – SEDEF HASTALIĞI BOŞANMA SEBEBİ DEĞİLDİR
      • İlgili Yazılar:

BOŞANMA NEDENLERİ 

Çekişmeli boşanma davalarında kusurlu davranışın ispatı, davanın seyrini belirleyen en kritik unsurlardan biridir. Mahkeme, evlilik birliğinin sarsılmasına hangi eşin ne ölçüde sebebiyet verdiğini değerlendirirken, eşlerin davranışlarının evliliği ne denli çekilmez hale getirdiğine odaklanır. Ancak her boşanma nedeni, mutlaka kusura dayanmak zorunda değildir. Türk Medeni Kanunu’nda bazı boşanma sebepleri, kusura dayanmaksızın da evliliğin sona ermesine yol açabilir.

 

KUSURA DAYANMAYAN BOŞANMA NEDENLERİ 

Türk Medeni Kanunu’nda bazı boşanma sebepleri, eşin kusuruna dayanmaksızın da evliliğin sona ermesine yol açabilir. Bu durumlar arasında akıl hastalığı ve cinsel işlev bozuklukları öne çıkar.

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Türk Medeni Kanunu’nun 165. maddesine göre, eşlerden biri akıl hastası olup da bu hastalık nedeniyle ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse ve hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilirse, boşanma davası açılabilir. Bu durumda, akıl hastası eşe kusur atfedilemeyeceğinden, maddi ve manevi tazminat talep edilemez. Ancak, şartları varsa nafaka talep edilebilir.

Cinsel İşlev Bozuklukları Nedeniyle Boşanma

Eşler arasında cinsel ilişkinin kurulamaması, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi olabilir. Özellikle, doğuştan gelen anatomik bozukluklar veya cinsel işlev bozuklukları nedeniyle cinsel ilişkinin kurulamaması durumunda, diğer eş için evlilik çekilmez hale gelebilir. Doğuştan gelen sağlık problemleri diğer eşten saklanmadıysa varlığı nedeniyle kusur oluşturmaz. Ancak bu tür durumlarda, cinsel işlev bozukluğuna sahip eşin tedaviyi reddetmesi, Yargıtay tarafından kusur olarak değerlendirilmektedir. 

Yargıtay Kararlarıyla Desteklenen Örnekler

Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma

Yargıtay, akıl hastalığı nedeniyle boşanma davalarında, hastalığın evlilik birliği içerisinde ortaya çıkmış olması ve iyileşme olasılığının bulunmaması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, hastalığın ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirmesi şartı aranır.

Cinsel İşlev Bozuklukları Nedeniyle Boşanma

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2015/1248 Esas ve 2015/2396 Karar sayılı kararında, eşler arasında cinsel ilişkinin kurulamaması ve cinsel işlev bozukluğu bulunan eşin tedaviyi reddetmesi durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve boşanma sebebi oluşturduğu belirtilmiştir.

BOŞANMA NEDENLERİNE ÖRNEKLER  

1 – AĞIZ VE VÜCUT KOKUSU

Ağız ve vücut kokusu, başlı başına boşanma nedeni değildir. Davalıda var olduğu iddia edilen bu rahatsızlığın tedavisinin mümkün olup olmadığı, davalının tedaviden kaçınıp kaçınmadığı, bu rahatsızlığın evlilik birliğini davacı koca için çekilmez hale getirip getirmediğinin, uzman hekimlerden oluşan sağlık kurulu raporu ile belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
T.C.YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2005/2-208 K. 2005/262 T. 13.4.2005

2 – CİNSEL İLİŞKİYE GİREMEME

Aylarca cinsel ilişkinin başarılamamış olması halinde aile birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekir.

Evlenmenin sosyal amacı yanında, belki de daha önemli olarak nesli devam ettirme ve cinsel arzuları tatmin etme gayesi de vardır, tarafların cinsel organları normal yapıda olmasına rağmen, psikolojik sebeple de olsa uzun evlilik süresi içinde cinsel ilişki kuramadıkları kızlık muayenesine dair rapordan anlaşılmaktadır. Bu hal evlilik birliğini temelinden sarsar. Aylarca cinsel ilişkinin başarılamamış olması karşısında eşlerde birbirine karşı haklı bir nefretin, en azından isteksizliğin doğacağı şüphesizdir. Böyle bir durumu davacı açısından bir kusur olarak kabul etmek mümkün değildir. Ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan ve ondan sonrada devam edip etmeyeceği şüpheli bulunan cinsel yakınlaşmayı beklemek için davacıyı zorlamak açık bir haksızlıktır. Bu koşullar altında davacıdan evlilik birliğini devam ettirmesi beklenemez.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2001/4956 K. 2001/6274 T. 19.4.2001
Evlilik birliğinin önde gelen gayesi tarafların cinsel uyum içinde bulunmalarıdır. Tarafların evlenme gününden itibaren 22 gün bir arada kalmalarına rağmen cinsel birleşmenin olmadığı tartışmasızdır. Davalı tarafça birleşmeye davacı kadının yanaşmadığı, ya da buna engel olabilecek bir kusuru bulunduğu iddia ve ispatlanmış değildir. Davalının fizik olarak normal bulunmasının şu durum karşısında önemi yoktur. Cinsel ilişkiden yoksun bir birliğin davacı için çekilebilirliğinden söz edilemez. Öyle ise istek doğrultusunda boşanmaya karar verilmesi gerekir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1984/10433 K. 1984/10464 T. 24.12.1984

3 – AMELİYATI VE SAĞLIĞI İLE İLGİLENMEME:

Leonardo Lightning XL A splitscene illustration showing two si 1


Davacının, davalı eşinin yaşamsal önem taşıyan böbrek ameliyatı ile herhangi bir şekilde ilgilenmemesi, kişilik haklarına saldın niteliğindedir.
Türk Medeni Kanunu`nun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür.
Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldın teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/9973 K. 2005/10409 T. 30.6.2005
Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalının eşine salak, manyak dediği, aşağıladığı ve hastalığında ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmesi gerekir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1999/2-610 K. 1999/777 T. 6.10.1999


4 – EŞİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ HİTAPLAR:


Davacı tanıklarının anlatımlarıyla davalının, sakatsın ne biçim adamsın, paranın nasıl harcanması gerektiğini dahi bilemiyorsun şeklinde sözlerle davacı eşini küçük düşürücü hitaplarda bulunduğu ayrıca ‘ben bu adamla Almanya ya gidebilmek için evlendim’ gibi söylentileri yaydığı gerçekleşmiştir. Davalının belirlenen tutumu ve davranışları ortak hayatı kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarstığı açıktır.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1992/2-81 K. 1992/192 T. 18.3.1992
Davalı eşine muhtelif zamanlarda ağır hakaretlerde bulunmuş, kocası da bu hakaretler karşısında davalıyı evin kilidini değiştirip eve almamış, davalıya bakmamıştır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün olmadığından, boşanmaya karar verilmelidir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/2-432 K. 2001/482 T. 6.6.2001


5- KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ SUÇTAN MAHKÛMİYET:

a7479bc4 e86b 43d4 9aaf 9854384d0dcf


Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan ‘… davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi’ sebebine dayanan boşanma isteğine ilişkindir. Davalı koca hakkında 10.12.2001 tarihinde işlediği suçtan ötürü ( gasp suçundan ) Türk Ceza Kanununun 499. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, koca, bu suçtan 28.12.2001 tarihinde tutuklanmış, 11.3.2002 tarihinde nakti kefaletle bırakılmış, yapılan yargılaması sonucu Çorum Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın eylemi, Türk Ceza Kanununun 192. maddesinde yer alan kimsenin namusunu veya şeref ve haysiyetini ihlal edecek, isnatlarda bulunmak tehdidiyle menfaat istihsal etmek olarak vasıflandırılarak bu madde uyarınca hapis cezasına mahkum olmuştur. Mahkumiyet kararı 20.6.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü hiçbir karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışı birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2002/12731 K. 2002/14899 T. 26.12.2002


6 – EŞİNİ AİLESİYLE OTURMAYA ZORLAMAK:


Eşini ailesi ile birlikte oturtmak da, oturmaya zorlamak da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve dolayısıyla boşanma kararı verilmesi gerektiğini gösterir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/1637 K. 2003/2987 T. 6.3.2003


7 – EŞİNİ İŞ YERİNDE KÜÇÜK DÜŞÜRMEK:


Yapılan soruşturma toplanan delillerle davalının davacıyı bulunduğu iş ortamında küçük düşürdüğü, hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verile
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1999/2-1027 K. 1999/1023 T. 8.12.1999
 

8 – EŞLERİN AYNI EVDE OTURMAKTA OLMALARI BOŞANMA TALEBİNİN REDDİNİ GEREKTİRMEZ:


Eşlerin birlikte oturmakta olmaları, boşanma davasının reddi için başlı başına bir neden olarak kabul edilemez. Tarafların gösterdikleri delillerin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/4582 K. 2005/6420 T. 20.4.2005
 

9 – BOŞANMA HÜKMÜNÜN UZUN ZAMAN TEBLİĞ EDİLMEMİŞ OLMASI:


Mahkemece 11.03.1999 tarihinde boşanma kararı verilmiştir. Hüküm uzun süre tebliğe çıkarılmamış ve bu arada evlilik birliği devam ettiğinden tarafların 26.01.2001 tarihinde müşterek çocukları S.B. dünyaya gelmiştir. Boşanma hükmü kesinleşmeden evlilik birliği devam ettiğinden yıllar sonra davacının hükmü tebliğe çıkarması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup kabul edilemez. ( TMK. md. 2 ) Birliğin çekilmez hal almadığı belirlendiğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1829 K. 2004/3019 T. 10.3.2004
Tarafların anlaşmaları sonucu 4.3.1993 günlü kararla boşanmalarına karar verilmiştir. İlam harcının alınmasını öngören tahsil makbuzu 26.5.1993 tarihlidir. Tahsilat 8.1.1996 tarihinde gerçekleşmiştir. Karar 16.2.1996`da tebliğe verilmiştir. Davalı süresi içinde hükmü temyiz etmiş, temyiz dilekçesinde hakim önündeki kabul beyanının hiçbir irade sonucu olmadığını, karardan sonra tarafların evlilik birliğini devam ettirmeyi kararlaştırmış ve üç yıl süre ile mutlu beraberliği sürdürmüş olduklarını belirtmiştir.
Davacı temyiz dilekçesine verdiği cevapla davalının açıklanan üç yıllık birliktelik iddiasını doğrulamıştır.
Davalı belirtilen bu üç yıllık beraberlik döneminde çektirilen fotoğraflarını dilekçesine ekli olarak sunmuştur. Gerçekten tarafların bu fotoğraflarda mutlu görüntüler sergiledikleri el ele kol kola çekilen fotoğraflarda çocukların büyüyüp geliştikleri görülmektedir.
Belirlenen bu durumda,
1- Tarafların boşanma kararına rağmen evlilik birliğini bozmamış olmaları, üç yıl süre ile boşanmamış gibi birlikteliklerini sürdürmüş olmaları hakim önündeki açıklamalarının serbest ve samimi bir irade ürünü olmadığını göstermektedir.
2- Davacı kocanın üç yıl karı koca gibi yaşantısını sürdürmesi eşine evliliğin devam edeceği konusunda güven vermesi ve üç yıl sonra üç yıl önceki mali koşullarla boşanmayı sağlamak üzere, kararı tebliğe çıkarması Medeni Kanunun 2. maddesiyle öngörülen iyiniyet koşullarıyla da bağdaşmaz.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1996/3834 K. 1996/5692 T. 28.5.1996


10 – KADININ EŞİYLE YURTDIŞINA GİTMEMESİ:


Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle dava, 3444 sayılı Yasa ile değişik M.K.`nun 134/1. maddesine dayalı olarak açılmıştır. Taraflara fiilen bir araya gelip, karı koca olmamışlardır. Toplanan delillerle, evlilik birliğinin müşterek hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu kanıtlanamamıştır. Mahkemece verilen boşanma kararına ağırlıklı gerekçe yapılan, kadının kocası tarafından adına pasaport çıkarılıp, vize de temin edildiği halde, Almanya da çalışmakta olan kocası yanına gitmemiş olması, M.K.`nun değişik 134. maddesine göre açılan davanın kabulüne de esas alınamayacağına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi sulu ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1993/2-35 K. 1993/140 T. 7.4.1993 


11 – KARISINI YURT DIŞINA GÖTÜRMEMEK:


Tarafların evliliği 4 yılı bulmasına rağmen davacının isteğine rağmen davalının karısını yanına yurtdışına götürmediği, infak ve iaşesini sağlamadığı, Türkiye`ye senelik izinlerinde geldiğinde de karısına ilgisiz olduğu toplanan delillerden anlaşılmış olup davalının bu tutumu evlilik birliğini temelden sarsıcı nitelikte olup boşanmaya karar verilmesi gerekir.
Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmelidir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/2-706 K. 1997/902 T. 5.11.1997


12 – KADININ BAŞKA ERKEKLE RESİM ÇEKTİRMESİ:


Davacı kocanın ‘Gaye’ ismindeki bir kadınla gayrimeşru ilişki kurarak adeta karı koca hayatı yaşamak suretiyle aile birliğine karşı çok ağır bir kusur içerisinde bulunmasına karşılık davalı kadına atfedilen kusur tarafların müşterek çocuklarının öğretmeni ile samimi bir pozda resim çektirmesi olayıdır. Davacı koca tarafından mahkemeye ibraz edilen bu fotoğrafın hangi koşullar altında çekildiği belli değildir. Ancak sadece bu resim dosya kapsamına göre davalı kadının çocuğun öğretmeni ile gayrimeşru bir ilişki içerisinde olduğunun kabulüne elverişli değildir. Bu nedenlerle Usul ve Yasa`ya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1975/2-1070 K. 1976/168 T. 4.2.1976


13 – KADININ EV İŞLERİNİ YAPMAMASI HASTALIK:

Davalı kadının ev işlerini yapamamasının hastalığından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. İradi olmayan bu davranış ile hastalık, tek başına boşanma sebebi sayılamaz. Medeni Kanunun 134/1-2. maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, müşterek hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Medeni Kanunun 134/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/2-160 K. 1997/410 T. 2.5.1997


14 – KADININ HAKSIZ ŞİKAYET İLE KOCASININ ONURUNU KIRMASI:


Taraflar arasındaki ‘boşanma’ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ( Kırıkkale İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi )nce davanın reddine dair verilen 31.10.1983 gün ve 1982/616-1983/478 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi`nin 23.1.1984 gün ve 233-332 sayılı ilamıyla; ( … Davalı kadın 13.8.1982 günlü dilekçe ile C. Savcılığına başvurarak kocasının 4-5 aydan beri Ayşe adındaki kızla aynı evde kaldığını, yatağa birlikte girdiklerini, banyoda beraber olduklarını beyan ederek cezalandırılmalarını istemiş ( evveliyatının ) dilekçeye eklenmesini istemiştir. Dilekçedeki son cümleden anlaşıldığı gibi, kadının daha önceki tarihte başka bir başvurusu da mevcut bulunmaktadır.
Dinlenen tanıklar, davalı ile, davacı karısının yeğeni Ayşe arasında ilişki bulunduğu yolunda şayia bulunduğunu ifade etmişlerdir.
Davalı kadının şikayeti üzerine kocası ve adı geçen Ayşe hakkında soruşturma yapılmış, Devlet Hastanesinin 16.9.1982 günlü raporu ile Ayşe`nin bakire olduğu tesbit edilmiş ve takipsizlik kararı verilmiştir.
Davalı, kocasını, ( baldızının kızı ile yani davalı kadının yeğeni ile ) cinsel ilişkide bulunmakla itham etmiş ve bunun 4-5 ay sürdüğünü de şikayet dilekçesinde açıklamış, kızın bakire olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, kadının iddiası dayanaksız kalmıştır. Kadın işbu iddiasını, başka suretle ispat edememiş, böylece kocasına karşı haksız, dayanaksız ve özellikle onur kırıcı ithamlarda bulunmuştur. İşte kadının bu yersiz şikayet ve ithamı dolayısı ile kocanın onuru sarsılmış olup, ortak hayatının devamına imkan kalmamıştır. Öyle ise boşanma kararı verilmesi gerekir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1984/2-459 K. 1985/424 T. 8.5.1985


15 – KADININ HIRSIZLIK YAPMASI:


Kadının kuyumcudan bilezik çalması ve bunun anlaşılması üzerine bilahare iade etmesi şeklinde oluşan eyleminin, evlilik birliğini temelinden sarsıcı nitelikte kabulü gerekir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/2-736 K. 1997/952 T. 19.11.1997


16 – KADININ İFFETSİZLİĞİ HAKKINDA DEDİKODU ÇIKMASI:


Kadının iffetsizliği yolunda yaygın bir dedikodu bulunması ve bu söylentinin koca tarafından çıkarılmaması halinde ailede güven duygusu kalmayacağından bu dedikodu sebebiyle meydana gelen geçimsizlik boşanma sebebi sayılmalıdır.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1978/779 K. 1978/2193 T. 20.3.1978


17 – KAYINPEDER-KAYINVALİDE:


Davalının ve davacının anne-babasının davacıyı sürekli azarladıkları, kocanın bu davranışlara sessiz kaldığı gibi evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri de yerine getirmediği, kimseyle görüşmesine izin vermedikleri anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya ( TMK.md. 166/1 )karar verilmelidir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/2609 K. 2003/4066 T. 24.3.2003
Kadının kocasına hakaret ettiği, kayın validesini de tehdit ettiği ve dövdüğü kesinleşen ceza dosyası ile sabit olup kocanın da karısını başkası ile ilişki kurmakla suçlayıp, bağımsız ev temin etmediği, geçimsizlikle her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Boşanmaya karar verilmesi gereklidir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/164 K. 2003/1430 T. 3.2.2003


18 – KENDİ EYLEMİ İLE NİŞANLISINI KIZLIKTAN MAHRUM EDEN KİŞİNİN NİKÂHTAN SONRA ONUN KIZ OLMADIĞINI İLERİ SÜRMESİNİN KADINA KARŞI BAĞIŞLANMAZ BİR KUSUR OLDUĞU


Nişanlık dönemindeki cinsel ilişkileri yüzünden davalının zifaf gecesi kız çıkmaması doğaldır. Kendi eylemi ile nişanlısını kızlıktan mahrum eden davaca kocanın fesih davası reddedilmeli, davranışı ile ortak hayatı çekilmez hale getirdiği için davalının açtığı mukabil boşanma davası kabul edilmelidir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1982/2-303 K. 1984/646 T. 1.6.1984


19- KOCANIN ERKEK ARKADAŞLARINI EVE GETİRİP İÇKİLİ TOPLANTI YAPMASI:


Toplanan delillerden davacının, karşı koymasına rağmen davalı kocanın erkek arkadaşlarını eve getirip içkili toplantı yapmakta ısrar ettiği, böylece tatsız olaylara ve kadının kocasına karşı beslediği güven duygusunun sarsılmasına sebep olduğu gerçekleşmiştir. Kocanın bu davranışı sonucu aile birliğinin temelli sarsıntıya uğradığının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi gerekir.


20 – KADININ HAKARETİ KOCANIN SARHOŞLUĞU:


Toplanan delillerden davalının muhtelif yer ve zamanlarda eşine karşı ‘adi, şerefsiz içki içiyorsun, evin bereketi kalmıyor’ şeklinde hakaret ettiği, kocası ile ilgilenmediği, onun çamaşırlarını yıkamadığı, yemeğini yapmadığı, kocanın da aşırı şekilde alkol aldığı, hakaret ettiği ve eşini dövdüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda evlilik birliği eşler bakımından müşterek hayatı sürdürmelerine imkan bırakmıyacak biçimde temelinden sarsılmıştır. Eşlerin birinin kusurunu, diğerinden üstün tutmaya imkan yoktur. Eşit kusurludurlar. O halde mahkemece boşanmaya karar verilmesi gerekir.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1994/2-22 K. 1994/170 T. 23.3.1994
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1985/2429 K. 1985/2670 T. 19.3.1985


21 – KADININ ŞAHSİ DAVASINDAN VAZGEÇMESİ/EŞİNİ CEZADAN KURTARMAYA MATUF OLUP BOŞANMA DAVASI YÖNÜNDEN EŞİNİ AFFETTİĞİ ANLAMINA GELMEYECEĞİ


Davacı – davalı kocanın davalı – davacı kadını dövdüğü sabittir. Kadının şahsi davasından vazgeçmesi, eşini cezadan kurtarmaya matuf olup, boşanma davası yönünden eşini affettiği anlamına gelmez.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/719 K. 2005/2799 T. 24.2.2005


22 – NİKAHTAN SONRA DÜĞÜN YAPILMAMIŞ OLMAMASI


Nikâhtan sonra düğün yapılmamış olması da başlı başına boşanma nedeni olamaz.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 1985/10502 K. 1985/10806 T. 17.12.1985


23 – DAVALI EŞİN SARA HASTASI OLMASI:

Leonardo Lightning XL A splitscene illustration showing two si 0


Davalının ‘temporal tipte epilepsi ( sara )’ hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekir.
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4941 K. 2004/7899 T. 15.6.2004


24 – SEDEF HASTALIĞI BOŞANMA SEBEBİ DEĞİLDİR

 

Sedef hastalığının tedavisinin doktor raporu ile mümkün olduğu belirlendiği gibi, bu hastalığın evlilik birliğini diğer taraf için çekilmez hale getirmediği de toplanan delillerle saptanmıştır.
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 1997/2-642 K. 1997/820 T. 15.10.1997
02.09.07

Avukat Hüseyin Demirbaş

İlgili Yazılar:

  1. Boşanmada Mal Paylaşımı Davaları
  2. Boşanma Davası Devam Ederken Eşler Arasındaki Sadakat Yükümlülüğü
Share
6
demirbas
demirbas

23 Comments

  1. ekremceylan3456@gmail.com dedi ki:
    16 Aralık 2021, 03:38

    Evlenmeden önce eşimin birlikteligi varmış evlendigimiz günün birgün sonra bir kişiyle benimle ilgili konuştuğuna şahit oldum sorduğumda ablamla konuşuyorum dedi 14 sene sonra bana itiraf etti itiraf etikten sonra boşanmak istediğini söyledi dava açtı ve şuan iki çocuğumuz var bu şartlar altında bosanirsak çocukların felayeti kime verilir çekişmeli olursa bana tazminat davası acabirmi malvarlığı konusu nasil olur bana yardımcı olursanız sevinirim şimdiden teşekkürler ALLAH CC RAZİ OLSUN

    Yanıtla
  2. Zeynep Bostan dedi ki:
    27 Aralık 2021, 13:37

    Kadın izin almadan dışarı çıkması boşanma nedeni mıdır?

    Yanıtla
    • Demirbas Hukuk dedi ki:
      12 Ocak 2022, 13:37

      Eşine haber vermeden, sık sık makul bir neden olmadan çıkmak güven sarsıcı davranış oluşturabilir

      Yanıtla
  3. Selda dedi ki:
    2 Nisan 2022, 17:02

    Koca 15 gün eve gelmemesi ve geldiğinde ayrı yatması borcum harcim var deyip dışarda yemek yemesi boşanma sebebi olabilir mi.esyalardan hiç birşey alamazsın tek taraflı boşanma davası açsam hmn bosanabilir miyim

    Yanıtla
    • Demirbas Hukuk dedi ki:
      6 Nisan 2022, 11:38

      Yatakları ayırmak, birlikte vakit geçirmekten kaçınmak, eve geç gelmek veya haklı bir sebep olmadığı halde hiç gelmemek boşanma sebebi olabilir.

      Yanıtla
  4. Fafuk dedi ki:
    22 Mayıs 2022, 22:05

    Eşim 1 yılda 3 kere evi terkedip ailesinde kalıyor. Ve bana boşanmak istediğini yazıyor. Bu boşanma sebebi midir?

    Yanıtla
    • Demirbas Hukuk dedi ki:
      21 Haziran 2022, 15:08

      Ortak yaşamı sık sık ve haklı bir sebep olmaksızın kesintiye uğratmak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan kusurlu bir eylem olabilir.

      Yanıtla
  5. ismail dedi ki:
    1 Haziran 2022, 23:02

    kadının cinsel ilişkiden kaçınması nedeniyle erkeğin kadını boşamasında, kadına nafaka tazminat vs… öder mi ?

    Yanıtla
    • Demirbas Hukuk dedi ki:
      11 Haziran 2022, 19:18

      Cinsel ilişkiden nedensiz olarak kaçınma boşanma hukukunda kusur olarak kabul edilir. Tazminat ve nafaka konusu başka şeylerle de bağlantılı. Sorunun cevabı ayrıntılı değerlendirme gerektirir.

      Yanıtla
      • anonim dedi ki:
        2 Temmuz 2023, 18:01

        Erkeğin ortak kullanımda bulunan araba sigortasına katkıda bulunmadığı için eşine küsüp, yatak ayırıp, konuşmaması ve barışma şartının gelirlerini birleştirme olması erkeğin aleyhinde bir boşanma sebebi olabilir mi? Teşekkürler

        Yanıtla
      • İsa Aras dedi ki:
        22 Aralık 2023, 21:39

        Meraba hocam eşim kahvaltı hazırlamiyor sabah çocuguda aç yolluyor ve cinsel ilişkidende kaçıyor boşanmak ve tazminat davası açmak istiyorum sonuç ne olur

        Yanıtla
        • Avukat dedi ki:
          23 Aralık 2023, 16:01

          Sonuç hakkında bir şey söyleyemeyiz. Ancak, ispat edilmesi koşuluna bağlı olarak “çocukların bakım ve gözetimi” konusundaki sorumluluklardan ve “cinsel ilişkiden” kaçınmak kusurlu davranış olarak kabul edilebilir. Avukatınızla olgular ve bunların ispat vasıtalarını ayrıntılı olarak değerlendirin.

          Yanıtla
  6. Anonim dedi ki:
    8 Eylül 2022, 08:38

    Eşinin kız olan kuzeni ile senden gizli birşeyler konustugunu ve sonra o mesajları sildigini ve sorduğunda söyleyemem dediğini söylemesi benim dustugum şüpheden dava açmaya hakkım var mıdır

    Yanıtla
    • Avukat dedi ki:
      23 Aralık 2023, 16:24

      Salt şüpheye dayalı olarak boşanma davası açılmasını tavsiye etmiyoruz.

      Yanıtla
  7. Serdar dedi ki:
    27 Haziran 2023, 11:43

    Erkeğin cinsel içerikli resimleri videoları ve yazışmaları var. Boşanma sebebimidir.

    Yanıtla
    • Avukat dedi ki:
      23 Aralık 2023, 16:26

      Resim ve videoların nasıl kaydedildiği veya elde edildiği konusundan bağımsız olarak cevap verecek olursak evet boşanma sebebi olabilir.

      Yanıtla
  8. İlker hrgn dedi ki:
    3 Temmuz 2023, 21:11

    Eşim ailem halkında sürekli 3 . Kişilerle dedikodu yapıyor bu bir boşanma sebebi sayılır mı

    Yanıtla
    • Avukat dedi ki:
      6 Temmuz 2023, 17:41

      Sürekli yapılıyorsa, küçük düşürücü, onur ve saygınlığı zedeleyici yahut kişilik haklarını ihlal eder nitelikteyse ve kanıtlanabiliyorsa olabilir.

      Yanıtla
  9. ZAFER dedi ki:
    13 Ağustos 2023, 11:14

    karım faslı. çalışmıyordu ve iş işleriylede (yemek, temizlik vs) ilgilenmiyordu. ne zaman araba alcak ne zaman tatile gidecek olarak sürekli şikayet ediyor. çocuğun bakımıyla bile düzgün ilgilenmiyor. evliliğimiz 6 sene kadar oldu. şimdi çocuğu aldı ve fas a gitti. karımın erkek kardeşide çocuğu seviyorum deyip zulmediyormuş. Çocuğu ondan alabilir miyim. uzaktan boşanmak çok zaman alır mı? bunu hızlandırabilmemin yolları var mı?

    Yanıtla
  10. Ertem dedi ki:
    17 Ağustos 2023, 15:12

    İkimizde çalışıyoruz bizde ayrı gayrı yok diye biliyordum geçen gün kart işlemlerine baktığımda eşim benden habersiz altın alıp sattığını fark ettim ayrıca ondan bi gün önce de bilezik alacam demişti fiyatını sorduğumda 13 bine aldım dedi fakat daha sonra hesap işlemlerinde 15 bine aldığını gördüm benden gizlediği için boşanma sebebi sayılır mı

    Yanıtla
    • Avukat dedi ki:
      23 Aralık 2023, 16:21

      Boşanma nedeni değildir. Eşin kazancıyla tasarruf veya kullanma amaçlı olarak ziynet eşyası alıp satmasını yahut küçük yatırımlar yapmasını boşanma nedeni kabul etmek fazla zorlama bir yorum olur. Eşlerin kendi yönettikleri kişisel malları, kişisel ilgi alanları ve hobileri olabilir. Evlilik, her rutin yaşam aktivitesini gerçekleşir gerçekleşmez diğer eş ile paylaşmayı gerektirmez.

      Yanıtla
  11. Ramazan DEMİR dedi ki:
    7 Temmuz 2024, 12:51

    Merhaba. Bugün eşimle evde tartışmamız oldu. Ben izin vermediğim halde, benden izin almadan 5 yaşındaki oğlumu da yanına alarak dışarı çıktı. İlerde boşanma davası açılırsa benim durumum ne olur, bu kadın için ağır kusur mu? Cevap verirseniz sevinirim. Allah razı olsun.

    Yanıtla
  12. Gül dedi ki:
    5 Eylül 2024, 22:15

    Eşimle ikimizin de 2. Evliliği eşimin ilk evliliğinden olan çocukları var velayet eşimde.esim çocukları göstermekten dolayı 3gun Luk hapis cezası verildi.ve hapiste girdi.pskolojim bozuldu bosanma nedeni mıdır?

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım