• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Bir Defalık Aldatma ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme
16 Mayıs 2021
2014 Yılında Açılan ve Karara Bağlanan Boşanma Dava Sayıları
16 Mayıs 2021

1fb33045 5712 4e8a b5cf 9ed6893cad1e

Başlıklar

Toggle
  • Ziynet Davasında İspat ve Yargıtay Uygulaması
    • Kararın Konusu:
    • Yerel Mahkemenin Değerlendirmesi:
    • Yargıtay’ın Gerekçeli Değerlendirmesi:
      • İspat Yükü Davacıda:
      • Kadının Ziynet Eşyalarını Yanında Götürme İhtimali:
      • Delil Değerlendirmesi ve Yemin Teklifi:
      • Eksik İnceleme:
    • Kararın Özeti:
    • Uygulamada Önemi:
    • Ziynet Eşyalarının Kimde Kaldığı Nasıl İspatlanır?
    • Yargıtay Kararı Tam Metni: Ziynet Alacağı Davasında İspat 
    • Boşanma Ziynet çeyiz Davası İspat  
      • İlgili Yazılar:

Ziynet Davasında İspat ve Yargıtay Uygulaması

Bu yazıda, Avukat Meral Demirbaş’ın kişisel arşivinden alınan bir Yargıtay kararı bağlamında ziynet davasında ispat konusu ele alınacaktır.  

Genel olarak, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” (HMK m. 190/1)

📌 Ziynetlerin varlığını ve kadına ait olduğunu ispat yükü kadına aittir; ancak Yargıtay birçok durumda, “kadına ziynet takıldığı yaşam deneyimleriyle sabittir” şeklindeki görüşüyle “hayatın olağan akışı” fiili karinesinden hareketle ispatı kolaylaştırmaktadır.

📌 Evden ayrılan kadının ispat yükü; Yargıtay’a göre “ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, kadının ispatlaması gerekir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.” Diyerek bu gibi durumlarda ispat yükünü kadına yüklemektedir.

📌 Ziynetlerin karşılıksız olarak kendisine verildiğini iddia eden kocanın ispat yükü; Yargıtay’a göre “ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu koca tarafından ispatlanmalıdır.” İspatlanırsa, koca bunları iadeden kurtulur.

📌Koca, ziynetlerin kadının onayı ile bozdurulup, müşterek ihtiyaçlar için kullanıldığını iddia ediyorsa, bunu açıkça ispatlamalıdır.

👉 Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne göre, kadının düğünde takılan altınları kişisel malıdır ve evde kaldığı, bozdurulduğu, satıldığı ya da kocada kaldığı ispat edilirse aynı veya rayiç bedel üzerinden iadesine karar verilir.

 

Ziynet Davasında İspat: Bir Yargıtay Kararı İncelemesi

c2550af0 60a0 4ac5 b436 356a6495ec00

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2013/10568 E., 2013/12800 K.

Kararın Konusu:

Dava, kadının evlilik sırasında edinilen ziynet ve çeyiz eşyalarının zorla alınarak iade edilmemesi nedeniyle açtığı alacak davasına ilişkindir. Davacı kadın, düğünde takılan altınlar ile çeyiz senedinde yazılı ziynetlerin kendisinden zorla alındığını ve geri verilmediğini ileri sürerek, 25.000 TL değerinde tazminat talebinde bulunmuştur.

Yerel Mahkemenin Değerlendirmesi:

Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesi, ziynet eşyalarının iade edilmek üzere davalılara verildiği, ayrıca kadının zorla evden çıkarıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin talepleri reddetmiştir.

Yargıtay’ın Gerekçeli Değerlendirmesi:

Yargıtay bu kararı usul ve ispat hukuku açısından hatalı bulmuş, özellikle şu ilkeleri vurgulamıştır:

İspat Yükü Davacıda:

  • Türk Medeni Kanunu m.6 ve yerleşik içtihatlara göre, iddiasını ispat yükü davacıya aittir.
  • Ancak hayatın olağan akışı gereği, ziynet eşyalarının genellikle kadın üzerinde veya onun kontrolünde bulunduğu kabul edilmektedir.

Kadının Ziynet Eşyalarını Yanında Götürme İhtimali:

  • Ziynet eşyaları taşınabilir ve gizlenebilir olduğundan, kadının evden ayrılırken bunları yanında götürmesi olağandır.
  • Aksini ispat etmesi gereken, iddiada bulunan (burada davacı kadın) tarafıdır.

Delil Değerlendirmesi ve Yemin Teklifi:

  • Taraf tanıklarının beyanları çelişkili olduğundan somut ve net bir kanaate varılamamıştır.
  • Davacı taraf, yemin deliline de dayanmıştır. Bu durumda mahkeme, davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatmalı ve sonucuna göre karar vermelidir.

Eksik İnceleme:

  • Yargıtay, davacıya yemin teklif hakkı tanınmadan karar verilmesini eksik inceleme olarak değerlendirmiştir.

Kararın Özeti:

Yargıtay, davacının ziynet eşyalarının zorla elinden alındığı iddiasının yeterince araştırılmadığı, özellikle yemin deliline başvurma imkânının kullanılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararını BOZMUŞTUR.

Uygulamada Önemi:

Bu karar, ziynet eşyası alacağı davalarında:

  • Hayatın olağan akışı ilkesinin nasıl uygulandığını,
  • İspat yükünün taraflara nasıl dağıtıldığını,
  • Yemin deliline başvurmanın önemini ve
  • Mahkemelerin bu tür davalarda eksiksiz delil incelemesi yapma yükümlülüğünü

açıkça göstermektedir.

Ziynet Eşyalarının Kimde Kaldığı Nasıl İspatlanır?

Kadın ziynet eşyalarının zorla alındığını veya kendisinin almasına izin verilmediğini iddia ediyorsa, bu durumu tanık beyanları, mesajlar, video, fotoğraf, güvenlik kamera kayıtları varsa soruşturma ve dava dosyaları gibi delillerle veya yemin delili ile ispatlayabilir.

Yargıtay Kararı Tam Metni: Ziynet Alacağı Davasında İspat 

a91e6822 ef94 47b7 a328 17d830d7a5d5

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

BAŞKANLIĞI

ESAS NO: 2013/10568

KARAR NO: 2013/12800

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: ORHANGAZİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

TARİHİ: 20/02/2013

NUMARASI: 2010/661-2013/101

DAVACI: ………………VEK. AV.MERAL DEMİRBAŞ

DAVALILAR: 1 -……………, 2 – …………………..VEK……………

Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek. Av.Erdal Yüksel geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 17.09.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

Y A R G I T A Y KA R A R I

Davacı vekili dilekçesinde; davalının 2010/Ağustos ayında zor kullanarak davacıyı ve davacıyı almak için gelen babasını evden kapı dışarı attığını, taraflar arasında boşanma davasının sürdüğünü, düğünden önce çeyiz listesi yapıldığını, bunların teslim edildiğini ve ziynet eşyalarının (düğünde takılanlar ve çeyiz senedinde yazılı olanlar) düğünden 1 hafta sonra davalı eşi ve kayınpederi tarafından düğün borçları ödeneceği belirtilerek davacının elinden alındığını ve geri verilmediğini belirterek, 25.000 TL altın ve çeyiz eşyası bedelinin tahsilini talep edilmiştir. Davalı vekili cevabından; ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı iddialarının asılsız

olduğunu, evden zorla atıldığı iddiasının da iftira olduğunu, çeyiz eşyalarının ise istendiği takdirde iade edileceğini belirterek, davanın ziynet eşyalarına yönelik reddini dilemiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarının iade edilmek üzere davalılara verildiği ve davacının zorla evden gönderildiği kanıtlanamadığından, ziynet eşyalarına yönelik talep reddedilmiş, çeyiz eşyaları yönünden ise, davalı iadeyi kabul etmişse de, davacının bedel talep ettiği, birlikte kullanılan bu eşyaların bedelinin iadesinin ise hakkaniyete ve menfaatle dengesine uygun görülmediğinden reddedilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmektedir.

Türk Medeni Kanununun 6.maddesi uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla

yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay İçtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir.

Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir.

Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden yanında götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Aksini ispat yükü ise davacı kadındadır.

Somut olayda davacı kadın, ziynet eşyalarının tümünün (çeyiz senedinde bulunanlar ve düğünde takılanlar) düğünden 1 hafta sonra davalılarca düğün borçları için alındığını ve geri verilmediğini ileri sürmüş olup, bu husustaki iddiasını ispat yükü davacıdadır. Olayda her iki taraf tanıkları birbiriyle çelişkili beyanlarda bulunmuştur. Bununla birlikte davacı, dava dilekçesinde “vs. tüm deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan; davacıya, ziynet eşyalarının tümünün düğün borçlarının ödemesi için elinden alındığı konusunda yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 990 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Boşanma Ziynet çeyiz Davası İspat  

40dc2236 bcab 45b3 98b9 979edc943d50

İlgili Yazılar:

  1. Boşanma Davası, Kadının Ziyneti, Ziynet Niteliğinde Olmayan Eşya
  2. İş Davalarında İspat Yükü: İş Mahkemesinde Kim Neyi İspat Etmek Zorundadır? 
Share
3
demirbas
demirbas

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım