Başlıklar
ToggleŞirket Ortağının ortaklıktan çıkması, Türk ticaret Kanununda, şirketin feshi ve çıkarılma konularıyla birlikte ele alınarak her bir şirket tipi için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Bu bağlamda ortaklıktan çıkma, TTK m. 243 ve devamında kollektif şirket ve TMK m. 328 ‘ in yollamasıyla komandit şirketlerde, TTK m. 531‘ de anonim şirkette, şirketin feshine yönelik haklı sebeplere dayalı bir dava açılması durumunda hakimin fesih yerine ortağın çıkarılmasına karar vermesiyle mümkün olabilmektedir.
TTK m. 538 ve devamı hükümleriyle limited şirket ortağına, haklı bir sebep bulunması halinde şirketin feshi isteminde bulunmadan doğrudan ortaklıktan çıkma ve ayrılma payının kendisine ödenmesini talep etme hakkı tanınmıştır.
Ortaklıktan çıkma hakkı esas sözleşmede düzenlenebilir. (TTK, m. 638) Bu kapsamda çıkma hakkı belirli sınırlamalara da tabi tutulabilir. Öncelikle esas sözleşmede bir hüküm var ise bu hükme bakılmalıdır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 638’inci maddesinin ikinci fıkrası “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir” hükmünü haizdir.
Kanunda haklı sebebin varlığı halinde dava açılabileceği belirtilmekle beraber haklı sebebin tanımı yapılmamış ve herhangi bir haklı sebep örneği gösterilmemiştir. Haklı sebebin; ortağın veya ortakların hakkaniyete uygun ve objektif olarak ortaklığın devam etmesinden elde etmeyi beklediği faydaları ortadan kaldıran ve ortaklığın devamını çekilmez hale getiren vakıalar bütünü olduğu söylenebilir. Niteliği gereği süreklilik arz eden ortaklık ilişkisinde taraflardan birinin diğerine oranla bu ilişkiyi devam ettirmesini çekilmez hale getiren olgular söz konusu olmalıdır.
Ortaklıktan çıkmada haklı sebep kavramı her davada somut olayın özelliklerine göre belirlenecek olmakla birlikte nesnel ve paydaşların şahsından bağımsız olmalıdır.
Kanunda, ortaklıktan çıkmada haklı sebeplerin neler olacağı açıkça belirtilmemişse de uygulamada iki temel haklı sebep kategorisinin kabul edildiğini söylemek mümkündür. Bunların ilki şirket ortakları arasında uyumun bozulması ve önemli anlaşmazlıkların ortaya çıkması diğeri ise şirket işlerinin özellikle kayıt ve defterlerin tutulmasının kanuna uygun olarak yürütülmemesidir. Ortaklık anlayışını ortadan kaldıran, bireysel çıkarlara yönelik, ortaklar arasında şahsi veya grup menfaatlerinin ön plana çıktığı ve ortaklık amacının gerçekleşmesi olanağının bulunmadığı durumların varlığı halinde, haklı nedenlerin oluştuğunun kabulü gerekir.
Ortaklar arasındaki uyumsuzlukların ve şirketin mali ve ticari kayıt ve defterlerinin kanuna uygun olarak tutulmasının şirketin amacını gerçekleştirme olanağını ortadan kaldırması halinde şirketin feshi yoluna gidilmelidir.
TTK m. 245’te, kollektif şirket yönünden “bir ortağın şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması” veya “bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi” ve bunlara benzer haller haklı sebep olarak nitelendirilmiştir. Bu hükmün haklı sebep oluşturan olgular yönünden diğer şirket tiplerine kıyasen uygulanması mümkündür.
Yargıtay kararlarında şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebep olarak kabul edilen bazı haller aşağıda belirtilmiştir.
Y.11.HD.01.11.1977-E.4015/K.4723; “Limited ortaklığın müdürleri olan davalıların, ortaklık faaliyetini durdukları ve defterleri düzgün tutmadıkları ve ortaklara hesap vermedikleri sabit ise, bu durum haklı neden olmakla”
Y.11.HD.21.02.2000-E.55/K.1242; “Ortaklığın ortakları arasındaki anlaşmazlık, ortaklığın feshi için haklı neden olarak ortaya çıkmasından dolayı, bu ortaklığın haklı nedenle lehine karar verilmesi gerekir”
Y.11.HD.15.01.2004-E.61.06/K.230; “Ortaklar arasında uyumsuzluk ve husumetin süreklileşmesi, şirket faaliyetlerinin durması, şirketin sürekli zarar etmesi, bir kısım ortağın şirketten dışlanıp ortaklık haklarından yoksun kılınması gibi durumlar, feshi gerekli kılan haklı nedenlere örnek olarak gösterilebilir.”
Y.11.HD.19.12.1988-E.2804/K.7784; “Limited ortaklık defterleri yasaya ve ortaklık sözleşmesi hükümlerine aykırı olarak tutulur ve bazı borç ve faizler ortaklık defterlerine işlenmezse, bu yasaya aykırı durum, ortaklıktan çıkma isteminde haklı nedenleri oluşturur”
Y.11.HD.07.07.1997-E.3088/K.5437; “Ortağın şirketi gerekçesiz borçlu göstermesi, haklı nedenlerden biridir”
Görüldüğü üzere Yargıtay, ortaklıktan çıkmada haklı sebep kavramını oldukça geniş bir şekilde ele almaktadır.
Ortaklıktan çıkma davası mutlak ticari davalardandır. Bu nedenle şirketin faaliyet merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde, ayrı bir ticaret mahkemesi yoksa bu sıfatla asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır.
Ticaret mahkemesi talep üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarının kısmen veya tamamen dondurulmasına veya davacı ortağın korunması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir. (TTK m. 638/2)
Ortaklıktan çıkma davası diğer ortaklara değil, şirkete karşı açılır. Davada şirket tüzel kişiliği hasım gösterilmelidir.
Ortaklıktan çıkma davasında şirket ortaklığından çıkmanın yanında çıkma payının ödenmesi,
esas sermaye payının davalı şirkete veya diğer davalıya devredilmesi, ayrılma akçesinin tespit edilerek ödenmesi gibi taleplerde de bulunulabilir. Çıkma payına ilişkin taleplerin niteliği gereği belirsiz alacak olarak ileri sürülmesi uygun olacaktır.
Davada, şirket ortaklığından çıkmanın yanında çıkma payının ödenmesi de talep edilecekse arabuluculuk yoluna başvurmak zorunludur. (İstanbul Bam
12. H.D. 2019/890 Esas, 2019/867 Karar, Tarih : 25.06.2019)
Sadece ortaklıktan çıkma talep edilecekse salt yenilik doğuran bir hakkın kullanılmasından ibaret olan bu talepte arabuluculuk yoluna başvurmaya gerek yoktur.
Haklı sebeple ortaklıktan çıkma davası açılması için herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı öngörülmemiştir. Ancak haklı sebeplerin varlığına rağmen uzun süre sessiz kalıp dava açmaktan kaçınmak hakkın kötüye kullanılması itirazı ile karşılaşılmasına neden olabilir.