Başlıklar
ToggleBilindiği üzere karı ve kocanın yaşanan olaylar doğrultusunda barışma ve affetme, hoşgörüyle karşılama iradesi göstermesi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dair açılan davanın reddi sonucunu doğurmaktadır.
Affetme ve hoşgörüyle karşılama olgusu, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında, davanın reddedilmesine yol açabilir. Mahkeme, evliliğin çekilmez hale gelip gelmediğini değerlendirirken, eşlerin birbirlerine karşı tutumlarını göz önünde bulundurur. Eğer davacı eş, davalı eşin kusurlu davranışlarını affetmiş veya hoşgörüyle karşılamışsa, mahkeme boşanma talebini reddedebilir. Nitekim Yargıtay kararlarında da ortaya çıkan geçimsizlik veya boşanma nedeni oluşturan kusurlu bir davranıştan sonra eşler bir araya gelmiş yahut evlilik birliğini devam ettirme iradesini yansıtan eylemlerde bulunmuşlarsa bu husus “affetme” yahut “hoşgörü ile karşılama” olarak değerlendirilmekte, bu olgular öncesi nedenlere dayalı olarak boşanma davası açılamayacağı vurgulanmaktadır.
Bir boşanma avukatı tarafların geçimsizlikteki kusurlarını değerlendirirken özellikle üzerinden zaman geçmiş, eskide kalmış, tarafların unuttukları, affettikleri veya hoşgörü ile karşıladıkları eylemleri göz önünde bulundurmalı, iddia ve savunmasını güncel vakıalara dayandırmalıdır. Aksi halde aşağıdaki Yargıtay kararlarında vurgulandığı üzere affedilmiş veya hoşgörü ile karşılanmış iddia ve savunmaları hüküm tesisinde nazara alınmayacaktır.
Mahkemeler, affetme veya hoşgörüyle karşılama olgusunu değerlendirirken, eşlerin davranışlarını dikkate alır. Aşağıdaki durumlar affetme olarak kabul edilebilir.
Boşanma avukatı dava veya cevap dilekçesinde dayanacağı vakıaları belirlerken affedilmiş, mazide kalmış fiilleri ayıklamalı, özellikle, yanlar arasında daha önce açılıp feragat ile sonuçlanmış boşanma hukuku ile ilgili bir davanın mevcut olup olmadığını sorgulamalıdır. Zira alıntılanan kararlardan açıkça anlaşıldığı üzere Yargıtay özellikle açılmış olan bir boşanma davasından veya boşanma davası ile bağlantılı tedbir nafakası gibi davadan feragat edilmiş olması halinde dava öncesine ait eylemler hakkında affetme ve hoşgörü ile karşılama konusundaki görüşünü kararlı bir şekilde uygulamaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar, eşlere kusur olarak yüklenemez ve boşanma sebebi olarak ileri sürülemez. Örneğin, eşlerin boşanma sebebi olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğini sürdürmeleri hatta birlikte tatile gitmeleri, mahkeme tarafından affetme olarak değerlendirilebilir.
Bursa boşanma avukatı olarak kendi arşivimizden almış olduğumuz, konuya değinen, bir istinaf kararını aşağıda sunuyoruz.
T.C.
BURSA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2591
KARAR NO : 2021/2008
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 5. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2019
NUMARASI : 2016/720 Esas 2019/752 Karar
DAVACI- DAVALI : …
Yiğitler Mah. Bayraktar Cad. No:1D/35 Yıldırım/ BURSA
VEKİLLERİ : Av. HÜSEYİN DEMİRBAŞ
Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 Osmangazi/ BURSA
Av. MERAL DEMİRBAŞ
Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 16230 Osmangazi/ BURSA
DAVALI- DAVACI : …
Doğanevler Mah. Doğanevler Cad. Siner Tekel Bayii No:5/1 Osmangazi/ BURSA
VEKİLİ : …
DAVANIN KONUSU : Boşanma -Boşanma ve Ziynet Alacağı
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/12/2021
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 04/01/2016 tarihinde evlendiklerini, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, tarafların boşanmalarına, 40.000,00 TL manevi, 20.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını bildirerek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL. tedbir ve yoksulluk nafakası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL. Maddi, 50.000,00 TL. manevi tazminata, dosyaya ibraz edilen düğün CD leri incelenerek takılan takıların tespiti ile aynen iadesine, ya da bilirkişi marifeti ile bedelleri tespit edilerek, bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 12/01/2017 tarihli ara karar ile “davalıya dava dilekçesinin 26/07/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, karşı davanın cevap süresi geçtikten sonra 08/09/2016 tarihinde açıldığı, HMK 133 madde gereğince süresinde sonra açılan karşı davanın bu dosyadan ayrılmasına, ayrı bir esas numarası altında davaya devam olunmasına” karar verilmiş, tefrik edilen dosya mahkemenin 2017/46 Esasına kaydedilmiş, Bursa 5. Aile Mahkemesinin 2017/46 Esas 2017/261 Karar sayılı kararı ile 15/03/2017 tarihinde dosyanın, mahkemenin 2016/720 Esas sayılı eldeki dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“1)- Açılan davanın ve Birleşen davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2)- Konya ili Beyşehir ilçesi, … Mahallesi/ Köyü … Cilt No: .. , Hane No :…, BSN: …, sırada nüfusa kayıtlı, … oğlu, … d.lu , … T.C kimlik nolu davacı – davalı … ile aynı yer nüfusu BSN: … ‘de kayıtlı, … kızı, … d.lu, … T.C kimlik nolu davalı – davacı …in boşanma taleplerinin Kabulü ile tarafların 4721 sayılı TMK 166/1 maddesi gereğince Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeniyle BOŞANMALARINA,
3)- Davalı – davalı kadının çalıştığı işyeri olan Venn Giyimsan Ltd Şti.nin yazı cevabında, davalı – davacı kadının işyerinden kendi istek ve rızası ile istifa dilekçesi sunduğundan davalı – davacı kadının Yoksulluk Nafakası talebinin Reddine,
4)- İş bu dosyada boşanma sebebi olarak kabul edilen olay davalı – davacı kadının kişilik haklarını zedeleyici nitelikte bulunduğundan, 4721 sayılı TMK madde 174/2 anlamında Manevi Tazminatı gerektirdiği anlaşıldığından Manevi Tazminatın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL. Manevi Tazminatın davacı – davalıdan tahsili ile davalı – davacı kadına verilmesine. Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
5)- Somut olayımızda davacı – davalı erkek daha kusurlu bulunduğundan, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tarafların yaşı ve yeniden evlenebilme ihtimalleri bir bütün halinde değerlendirilmiş ve davalı-davacı kadının talep ettiği Maddi Tazminatın KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL. Maddi Tazminatın davacı – davalıdan tahsili ile davalı – davacı kadına verilmesine. Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
6)- Davacı – davalı erkek evlilik birliği sırasında yaşanan olaylarda daha kusurlu olduğundan 4721 sayılı TMK madde 174/1 ve 2’deki şartlar oluşmadığından Maddi – Manevi Tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
7)- Davalı – davacı kadının talep ettiği ziynet alacağının ise Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;- Talep edilen 3 adet üçlü adana burma bilezik 20 gr. = 60 gr. ( 0,916 milyem artı 0.012 işçilik ) 0,928 = 55,68 has x 127 = 7.071,36 TL,- Talep edilen 4 adet çeyrek altın 4 x 214,00 TL. = 856,00 TL.- Talep edilen 2 adet yarım altın 2 x436,00 TL. = 872,00 TL. olmak üzere aynen iadesine, aksi halde toplam 8.799,00 TL. ziynet alacağının davacı – davalıdan alınarak davalı – davacıya verilmesine. Fazlaya ilişkin talepler olan 7 adet cumhuriyet altın ve 4.930,00 TL. Nakit paranın REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadına maddi ve manevi tazminat verilmesinin yanlış olduğunu, Bursa 3. Aile Mahkemesinin 2016/455 Esas sayılı dosyasının feragat ile sona erdiğini, o dosyanın karar tarihinden önceki olayların affedildiğini, feragat kararından sonra tarafların birlikte yaşamaya başladıklarını, tedbir nafakasına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, karşı tarafın kendi rızası ile işinden istifa ettiğinin açık olduğunu, ziynet alacağının kabulünün hatalı olduğunu, ziynet eşyalarının karşı tarafta olduğunu, müvekkili evde yokken karşı tarafın planlı bir şekilde müşterek haneyi terk ettiğini, kadının elinde valiz ve çanta ile evi terk ettiğine dair kamera görüntülerini dosyaya sunduklarını, birleşen davanın reddi gerektiğini bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının talepleri gibi kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusurlu tarafın davacı-davalı erkek olduğunu, bu durumda mahkemenin talepleri yönünde tazminata hükmetmesi gerektiğini, tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmesinin yanlış olduğunu, karşı tarafın sürekli affetme ve hoşgörüden bahsettiğini, ancak müvekkilinin çok sayıda sıkıntı yaşadığını, müvekkilinin sadakatle eşine bağlı olmasından dolayı darp olayını affettiğini, ancak karşı tarafın kusurlarının tek bir tane olmadığını, yoksulluk nafakasının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ziynet alacağının daha fazla olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesinin kararının talepleri gibi kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, boşanma davası, birleşen dava ise boşanma ve ziynet alacağı davasıdır.
Dosya incelendiğinde; davalı-birleşen davacı kadın tarafından 10/05/2016 tarihinde Bursa 3. Aile Mahkemesi’nin 2016/455 Esas sayılı dosyası ile açılan tedbir nafakası davasından 13/05/2016 tarihinde feragat edildiği halde, ilk derece mahkemesi tarafından davalı-birleşen davacı kadına yüklenen kusurların feragat edilen davadan önce gerçekleşip gerçekleşmediği gerekçede tartışılmadığı gibi, tanık beyanları alınırken de tanık olunan vakıalardan sonra tarafların evlilik birliğini sürdürmeye yönelik iradeleri bulunup bulunmadığı, yaşanan olayların af kapsamında olup olmadığı, en azından kadın tarafından hoşgörü ile karşılanıp karşılanmadığı net olarak saptanmadan, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin yerinde olmadığı,
Anlaşılmakla; tarafların istinaf taleplerinin kabulüne, diğer istinaf nedenleri bu aşamada incelenmeksizin ilk derece mahkemesinin kararının tamamının kaldırılmasına, dilekçeler aşamasında bildirilen vakıalarla ilgili olarak tanıklar usulüne uygun şekilde yeniden dinlenerek, Bursa 3. Aile Mahkemesi’nin 2016/455 Esas, 2016/514 Karar sayılı dosyası ile açılan tedbir nafakası davasından 13/05/2016 tarihinde feragat edildiği gözetilerek, davacı-birleşen davalı erkeğe yüklenen kusurların davalı-birleşen davacı kadın tarafından affedilip edilmediği, en azından hoşgörü ile karşılanıp karşılanmadığı gerekçede tartışılarak, usulüne uygun şekilde tarafların bütün iddia ve savunmaları eksiksiz değerlendirilerek, taraf delilleri tartışılarak, hangi delillere itibar edildiği, hangi delillere neden itibar edilmediği, iddia edilen hangi vakıaların ne şekilde sabit görüldüğü de açıklanmak suretiyle, Anayasa’nın 141 ve HMK’nın 297 maddesine uygun şekilde yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak ve kaldırılan tüm hususlar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek denetlenebilir şekilde karar verilmesi için dosyanın HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Davalının istinaf talebinin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesinin kararının tamamının KALDIRILMASINA,
4-Dava dosyasının usulüne uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf eden davacı tarafından ayrı ayrı yatırılan 44,40 TL ile 150,00 TL istinaf karar harçlarının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
7-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
8-İstinaf eden davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 44,40 TL ile 150,00 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
9-Dairemiz kararının tebliğ işlemlerinin 7035 sayılı yasa ile değişik HMK 359/3 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 21/12/2021
Başkan Üye Üye Katip
1 Comment
Aldatıldığımı öğrenip evi terk ettim boşanma davası açtım. 5 ay hiç görüşmedik sadece telefondan mesaj olarak barışmak istediğini söylüyordu. bende net bir şekilde boşanmak istediğimi söyledim her defasında. Bazen 1 yaşındaki kızımızı görmek için görüntülü arıyor. Beni konuşmak için çağırıp onun zoruyla 1 kerelik cinsellik oldu. Af sayılır mı. Ses kaydı yapıp yapmadığını bilmiyorum mahkemede bu durumu öne sürebilir mi?