• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Reddi Miras
Reddi Miras
28 Ocak 2023
Kidem Tazminati Hakkinda Sik Sorulan Sorular
Kıdem Tazminatı Sık Sorulan Sorular
7 Şubat 2023
Reddi Miras

Reddi Miras

6eb663f9 445d 46f7 9bcc e14cbb8b6558

Başlıklar

Toggle
  • Mirasın Hükmen Reddi ve Reddi Miras Davası
    • Mirasın Hükmen Reddi Kavramı ve Hukuki Dayanak
    • Reddi Miras Davası Nedir?
    • Hükmen Redde İlişkin Öğretideki Görüşler
    • Reddi Miras Davasında Süre
    • Reddi Miras Davası Hangi Mahkemede Açılır?
    • Reddi Miras Davasında İspat 
    • Mirasın Hükmen Reddi veya Reddi Miras Davasında Yargıtay Uygulaması
    • Sonuç ve Öneriler
    • Mirasın Hükmen Reddi Karar İncelemesi
      • Dava Konusu
      • ⚖️ Hukuki Dayanaklar
      • Dava Sürecine İlişkin Gözlemler
      • Davalı Tarafın Savunmaları
      • Bilirkişi Raporları
      • ✅ Mahkeme Kararı
      • Hukuki Değerlendirme
    • Mirasın Hükmen Reddi: Kararın Tam Metni 
    • Reddi Miras Davası Dilekçe Örneği
    • Mirasın Hükmen Reddi ve Reddi Miras Davası
      • İlgili Yazılar:

Mirasın Hükmen Reddi ve Reddi Miras Davası

 

Mirasın Hükmen Reddi Kavramı ve Hukuki Dayanak

Mirasın Hükmen reddinin yasal dayanağı olan, Türk Medeni Kanunu’nun 605. maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:

“Ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi, resmî tasfiye istemine yol açacak biçimde açıkça belli veya resmen saptanmış ise miras reddedilmiş sayılır.”

Bu hüküm, mirasçının açık bir red beyanına gerek kalmaksızın, borca batık miras durumunda, mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılmasını öngörmektedir. Hükmen red, mirasçının irade beyanına bağlı olmayan ve objektif koşullarla oluşan bir hukuki sonuçtur.

Miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle borçlarını ödemekten aciz durumda olduğu açıkça belli yahut miras bırakanın borçlarını ödemeden aczinin resmen tespit edilmiş olması hallerinde miras reddedilmiş sayılır. Bu durumda da mirasçıların yukarıda açıklandığı üzere mirasın gerçek reddi yoluna giderek ret beyanların tescil ettirmeleri gerekir. 

Reddi Miras Davası Nedir?

Süresi içinde mirasın reddi yoluna gitmeyen mirasçılar murisin, alacaklıların kendilerine müracaat etmeleri halinde açacakları bir dava ile mirasın hükmen reddi yoluna gidebilirler. Bu davada terekenin borca batık olduğunu kanıtlamaları gerekecektir. Uygulamada bu davaya mirasın hükmen reddi veya reddi miras davası denilmektedir.

Hükmen Redde İlişkin Öğretideki Görüşler

Prof. Dr. Mustafa Dural / Prof. Dr. Tufan Öğüz / Prof. Dr. M. Alper Gümüş

Dural/Öğüz/Gümüş’e göre, mirasın hükmen reddi müessesesi, mirasçının korunması amacıyla getirilmiştir. Bu hükümle, mirasçının fiilî olarak red beyanında bulunmasa bile borca batıklık açıkça belliyse, onun borçlardan sorumlu olmaması sağlanır. Bu durum, TMK m.605/1’deki iradi ret beyanından farklıdır ve borçların açıkça belli olmasına dayanır. [(Bkz. Dural/Öğüz/Gümüş, Kişiler ve Aile Hukuku, 16. Bası, s.694)].

Prof. Dr. Ömer Uğur Gençcan

Yargıtay Üyesi Prof. Dr. Ömer Uğur Gençcan’a göre, hükmen red kurumunda mirasçının süresi içinde beyanda bulunmamış olması önemli değildir; murisin borçlarının çokluğu ve aktifin yokluğu kamuya açık biçimde sabit ise miras otomatik olarak reddedilmiş sayılır. [(Bkz. Gençcan, Aile Hukuku, 2016, s. 742)]

Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez

Hakan Pekcanıtez, hükmen redde karar verilebilmesi için yalnızca murisin mal varlığının borca batık olmasının yeterli olmadığını, bu durumun herkesçe bilinir veya resmen saptanmış olması gerektiğini vurgulamaktadır. [(Bkz. Pekcanıtez/Atalay/Özekes, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, s. 162)]

Reddi Miras Davasında Süre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Hukuk Dairelerinin içtihatları ile terekenin borca batık olduğunun tespiti için, tereke alacaklıları aleyhine dava açılabileceği, bu davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu yerleşik bir uygulama haline gelmiştir.

Reddi Miras Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2012/10850, K:  2013/3904 Sayılı, 8.2.2013 tarihli kararında “Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına dair davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır ( m. 2/1 ). Medeni Kanun’da bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan terekenin borca batık olduğunun tespitine dair davalarda dava değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevlidir ” şeklindeki gerekçe ile görev ve sair yönlerden önceki uygulamasını aynen sürdürmüştür.

Reddi Miras Davasında İspat 

Mirasın hükmen reddi davasında, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığı ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıkları araştırılmalıdır. Miras bırakanın varsa taşınmaz ve araçlarının, diğer taşınır mallarıyla hak ve alacaklarının değerleri ile borçlarının ölüm tarihine göre belirlenmesi ve karşılaştırmasının yapılarak borca batıklığın ortaya konulması gerekmektedir.

Murisin ölümünden sonra yapılan ödemelerin miktar, tarih, kim tarafından ödendiği ve icra tehdidi altında ödenip ödenmediğinin araştırılması, varsa banka hesaplarında miras bırakanın ölüm tarihinden sonraki hareketler de davacılar açısından terekenin benimsenmesi niteliğinde olup olmadığı yönünden değerlendirilmelidir.  (14. H.D. E. 2016/16104,   K. 2020/6246, T. 15.10.2020)

Mirasın Hükmen Reddi veya Reddi Miras Davasında Yargıtay Uygulaması

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2017/2801 E., 2017/11051 K., T. 11.12.2017

“Davacılar, murisin ölümü tarihinde terekesinin borca batık olduğunu ve bu durumun herkes tarafından bilinebilir nitelikte olduğunu ileri sürmüşlerdir. Mahkemece yapılan incelemede murisin aktif mal varlığının bulunmadığı, çeşitli icra takiplerinin olduğu, dolayısıyla ödemeden aczinin açıkça belli olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mirasın hükmen reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 1. HD, 2004/10826 E., 2004/12058 K.

“Miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle borçlarının çokluğu, aktiflerinin bulunmaması ve bu durumun açıkça belli olması halinde, miras reddedilmiş sayılır. Bu durumda mahkemece hükmen red kararı verilmesi gerekir.”

Yargıtay 14. HD, 2013/9359 E., 2014/516 K.

“Miras bırakanın çeşitli icra dosyalarının bulunması ve bunların bir kısmında ödeme emirlerinin tebliğ edilmiş olması, ödemeden aczinin açıkça belli olduğunun göstergesidir. Bu durumda miras hükmen reddedilmiş sayılır.”

Uygulamanın Geliştirdiği Hükmen Redde İlişkin Kriterler

  • Borçların aleniyeti: Murisin birçok icra dosyasının bulunması, karşılıksız çek kayıtları, vergi borçları gibi belgeler,
  • Aktifin bulunmaması: Murisin adına kayıtlı taşınmaz, araç, banka hesabı vb. varlıkların olmaması veya borç miktarına göre az olması
  • Terekede alacak kalemlerinin olmaması: Borçların terekeden karşılanamayacak düzeyde olması,
  • Resmî belgelerle sabitlik: Vergi dairesi, icra müdürlüğü gibi kurumlardan alınan belgelerle murisin mali durumunun açıkça ortaya konulması.

Sonuç ve Öneriler

Mirasın hükmen reddi, özellikle borca batık ölen murisler nedeniyle mağduriyet yaşanmaması adına oldukça işlevsel ve önemlidir. Öğretide ve içtihatlarda genel kabul gören görüş; murisin ödemeden aczinin herkes tarafından bilinebilir nitelikte olması durumunda, mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılacağı yönündedir. Davalarda bu durumun belgelerle açıkça ortaya konulması yeterlidir.

Reddi Miras hakkında detaylı bilgiyi bu sayfamızdan alabilirsiniz

af14be65 7769 491a aa99 177b0ff5e861

Mirasın Hükmen Reddi Karar İncelemesi

Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 2017/551 esas ve 2022/293 karar sayısıyla verilmiş bir “mirasın hükmen reddi” davasına ilişkin, Demirbaş Hukuk Bürosu arşivinden alınan bir karar incelenmektedir.

Dava Konusu

Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. maddesi uyarınca; ölenin terekesi borca batıksa, mirasçılar tarafından herhangi bir açık red beyanı yapılmamış olsa bile mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına ilişkin tespit talebidir.

⚖️ Hukuki Dayanaklar

  • TMK m. 605/2: “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.”
  • TMK m. 610/2: Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez.” Bu hükmün mefhumu muhalifine göre “mirası kabul anlamına gelen davranışlar” olmadığı sürece mirasın hükmen reddi her zaman ileri sürülebilir.

Bu düzenlemeler, mirasçıları hukuki ve ekonomik olarak korumayı amaçlar. Zımni kabul olmadığı sürece ret beyanı aranmaz.

Dava Sürecine İlişkin Gözlemler

  • Davacılar, babaları olan murisin 06.01.2016 tarihinde vefat ettiğini, terekesinin borca batık olduğunu ileri sürmüş, çeşitli icra dosyalarıyla bu durumu desteklemişlerdir.
  • Murisin aktif malvarlığının yalnızca iki küçük tarla ve bahçeden ibaret olduğu ve bunların da toplam değerinin yaklaşık 33.650 TL olduğu tespit edilmiştir.
  • Öte yandan borçların 127.386,33 TL olduğu hesaplanmış, terekenin açıkça borca batık olduğu bilirkişi raporlarıyla da doğrulanmıştır.

Davalı Tarafın Savunmaları

  • Davalılar, mirasçılar tarafından kötüniyetle bu davanın açıldığını, terekenin aslında borca batık olmadığını iddia etmişlerdir.
  • Bazı davalılar murisin kendi babasından kalan taşınmazlara mirasçı olduğunu öne sürmüş ancak bu iddialar, somut delil ve kayıtlarla doğrulanamamıştır.

Bilirkişi Raporları

  • Kadastro ve gayrimenkul bilirkişisi tarafından yapılan tespitlerde taşınmazların ekonomik değeri hesaplanmıştır.
  • Hesap bilirkişisi, tüm aktif ve pasif değerleri hesaplamış ve terekenin borca batık olduğunu net şekilde belirtmiştir.
  • Mirasçıların mirası kabul anlamına gelen bir işlem yapmadıkları da tespit edilmiştir.

✅ Mahkeme Kararı

Mahkeme, davayı kabul etmiş ve şu şekilde hüküm kurmuştur:

  • Muris …’ın terekesi borca batıktır.
  • Mirasçılar hükmen mirası reddetmiş sayılır.
  • Yargılama giderleri, davalılar davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı üzerinde bırakılmıştır (yerleşik içtihatlara uygundur).
  • Karar istinafa açıktır.

Hukuki Değerlendirme

  • Karar isabetlidir. TMK m. 605/2 uyarınca murisin terekesinin borca batık olduğu belgelenmiş ve mirasçıların da zımni kabule ilişkin bir işlemde bulunmadığı belirlenmiştir.
  • İstinaf denetimine açıktır. Ancak istinafın bozma ihtimali düşüktür çünkü bilirkişi incelemesiyle desteklenmiş açık bir borca batıklık hali mevcuttur.
  • Yargılama giderinin davacıya yüklenmesi, uygulamada istisnai olmakla birlikte, davalıların kötü niyetli olmadığı ve terekenin borca batık olduğunun dava sürecinde tespit edilebildiği durumlarda HUMK/HMK içtihatlarına uygundur.
  • Bu karar, mirasın hükmen reddi taleplerinde kullanılabilecek nitelikte emsal bir karardır.
  • Özellikle terekenin borca batık olduğunu ispatlamaya yönelik aktif ve pasif varlık tespitlerinin, icra takip dosyalarının ve bilirkişi raporlarının etkili biçimde nasıl kullanıldığını göstermektedir.
  • Mirasçılar, 3 aylık sürede açık red beyanında bulunmasalar dahi, TMK m. 605/2 kapsamında koruma altına alınabilirler.

5ed5d859 249c 48cf 90bf 423f072433ee

Mirasın Hükmen Reddi: Kararın Tam Metni 

BURSA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ                

ESAS NO           : 2017/551

KARAR NO        : 2022/293

HAKİM : …

KATİP   : …

DAVACILAR       : 1- … 

              2- … 

              3- … 

              4- … 

              5- … 

              6- … 

VEKİLİ   : Av. HÜSEYİN DEMİRBAŞ

                Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 Osmangazi/ BURSA

DAVALI             : 1- … – Edremit / Balıkesir

VEKİLİ   : Avukat …

DAVALI             : 2- … – Tavşanlı / KÜTAHYA

VEKİLİ   : … 

DAVALI             : 3- … MOBİLYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – Nilüfer / BURSA

VEKİLİ   : Avukat  … –      Osmangazi/ BURSA

DAVALILAR       : 4- … – Tavşanlı / KÜTAHYA

              5- … –  Nilüfer / BURSA

              6- … –  Kırkağaç/ MANİSA

              7- … –  Kırkağaç/ MANİSA

              8- … –  Osmangazi/ BURSA

              9- … –  İznik/ BURSA

              10- … – Kırkağaç/ MANİSA

              11- … – Karacabey/ BURSA

              12- … –   

MÜTEVEFFA     : … – Kırkağaç/ MANİSA

MİRAS BIRAKAN           : …  – Orhaneli/ BURSA

DAVA   : Mirasın Hükmen Reddi

DAVA TARİHİ    : 28/11/2017

KARAR TARİHİ   : 02/06/2022

YAZIM TARİHİ  : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Mirasın Hükmen Reddi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın, müteveffanın borcuna karşılık olarak davacı aleyhine icra takipleri başlattığını, ancak murisin terekesinin borca batık olması nedeniyle davacı yönünden mirasın hükmen reddine karar verilmesi gerektiğini, müteveffa …’ın, davacıların babaları olup 06.01.2016 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa …’ın vefat tarihinde terekesinde hiç bir mal varlığı olmadığı için varislerince herhangi bir mirasçılık işlemi yapıldığını, veraset ilamı dahi çıkarılmadığını, aynı sebeple davacılar tarafından murislerinin terekesi hakkında mirasın gerçek reddi yoluna da gidilmediğini, daha sonra davalıların alacaklısı olduğu icra takiplerinden vekil edenlere tebligatlar  yapılması üzerine müteveffa …’ın terekesinin borca batık olduğu anlaşıldığını, müteveffa …’ın vefat tarihinde üzerine kayıtlı herhangi bir menkul yada gayrimenkul mal bulunmadığını, üçüncü kişilerde herhangi bir alacağı, bankalarda mevduatı, emekli maaşının olmadığını, davacıların miras bırakanı ölüm tarihinde maddi değere sahip herhangi bir varlığa sahip olmadığından terekesinin borca batık olduğu adına açılan icra takipleri ile de ortada olduğunu, müteveffa vefat ettikten sonra davalı tarafların,  Edremit 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3573 E. Sayılı dosyası,  Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2015/11580 E. Sayılı dosyası, Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyası,  Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2016/5564 E. Sayılı dosyası, Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyaları üzerinden müteveffanın borçlarına istinaden davacı aleyhine icra takibi başlattığını, Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyasından yapılan icra takip işlemleri sonucunda davacılardan … adına kayıtlı 16 … Plaka sayılı Hyundai H 100 marka/model beyaz kamyonet ile 16 … Plaka sayılı Renault Brodway marka/model binek oto haczedilerek muhafaza altına alındığını, haczedilen bu araçların, dava sonuçlanıncaya kadar,  ihtiyati tedbir yolu ile davalı …’a teslimi ile yine dava sonuçlanıncaya kadar davacı mirasçılar yönünden icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, açıklanan bu nedenlerle davacıların borca batık olan terekenin borçlarını ödemek tehlikesi ile karşı karşıya kalmış olduklarını, bu nedenlerle; davacıların babaları …’ın  terekesinin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin tespiti ile zararın büyümesinin önlenmesi bakımından; Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyasından yapılan icra takip işlemleri trafikten men ile muhafaza altına alınan 16 … … Plaka sayılı Hyundai H 100 marka/model beyaz kamyonet ile 16 .. … Plaka sayılı Renault Brodway marka/model binek otonun, dava sonuçlanıncaya kadar malik davacı …’a teslimi ve yine dava sonuçlanıncaya kadar, tüm icra dosyalarında, davacı mirasçılar yönünden icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine,  yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … adına Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5564 Esas sayılı dosyası ile davacılara karşı taraflarınca icra takibi başlatıldığını, Davacı tarafça 3 aylık süresinde reddedilmeyen mirasın, yapılan icra takipleri sonrasında kötüniyetli olarak mirasın hükmen reddi yoluna gidildiğini, davacı tarafça mirasbırakanın terekesinin borca batık olduğu ileri sürülerek açılan kötüniyetli davayı  ve ileri sürülen nedenleri kabul etmediklerini, açılan davada dosya borçlusu 03/10/1986 tarihinde vefat eden …’ın babası … tarafından Bursa İli, Orhaneli İlçesi, Karıncalı Mah., Yukarıtarla Mevkii 34 Parsel ve Bursa İli, Orhaneli İlçesi, Karıncalı Mh., Ayvacık Mevkii, 226 Parselde kayıtlı taşınmazların mirasçısı olduğunu, bu sebeple davacılar tarafından ileri sürülen …’ın vefat tarihinde terekesinde hiçbir malvarlığı olmadığı iddiası gerçek dışı beyan olduğunu, tapu kayıtlarını dayanak alarak karşı tarafın beyanlarını red ettiklerini, miras bırakanın ölümü tarihi itibariyle kendisine yapılan icra takipleri bulunmakta olduğunu, TMK 605. dikkate alındığında ölümü tarihi itibariyle kendisine yapılan icra takipleri var olmasına rağmen miras reddedilmemesi sebebiyle terekenin borca batıklığı söz konusu olmamakta, mirasçılar mirasbırakanın ölümü tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasif kısımlarını öğreneceklerinden dolayı yasal süresi içerisinde reddi miras yapmadıklarını, bu nedenlerle kötüniyetli davanın reddine, yargılama masraflarının ve vekil ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.

Davalı … ‘nun cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davada yetkili mahkemenin davalının davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesi olduğundan bahisle dava dilekçesinin yetki yönünden reddinin gerektiğini, mirasbırakanın terekesinin borca batık olmadığını, mirasçıların mirasbırakanın vefatından önce her türlü ticaretle, her türlü alım satım işleriyle uğraştığını, mirasbarakanın vefatından önce, piyasaya bilerek ve isteyerek borçlanarak satın aldığını ve vadesi geldiğinde de ödeme yapmayarak satın aldığı ev, arsa, araç, canlı hayvanları bakıp besleyip nakde çevirdiğini ve piyasadan vadeli olarak aldığı her türlü gayrimenkul, araç ve kıymetli malları kısa zamanda eksiğine satarak paraya çevrilebilen (Toplu olarak alınan, zeytin, zeytinyağı, bal, meyve, sebze, bakliyat, beyaz eşya, mobilya, canlı hayvan; koyun, kuzu inek, dana, vs ) edindiğini, bu malları senet karşılığı alıp kendi üzerine, ne noterden ne de tapu dairesinden işlem yapmadan direk olarak sağlığında çocuklarının üzerine kaydettirdiğini,  mirasbırakan ve oğlu davacı …’ın benimle olan hukuki ilişkilerinde vefatından önceki kurban bayramında canlı hayvanlarını taşımak ve satışlarını yapmak için benden 2 ay vadeli senet karşılığında 2000 model kamyonumu satın aldıklarını, aracı senet karşılığında mirasbırakana sattığını ve kefilinin de oğlu olduğunu, sözleşme ve senetler yapılıp kamyonu teslim ettikten sonra kimseye ulaşamadığını, borçlarını ödemediklerini, alacağı için Edremit 2. İcra dairesi 2014/3573 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, murislerin mirasçıları tarafından borca itiraz edilerek  takibi durduklarını, bu nedenlerle mirasbırakana ait tüm malvarlığının eksiksiz olarak araştırılmasını, borçlarının eksiksiz tespiti ve sonucunda terekenin borca batık olup olmadığının tespitini, davanın öncelikle yetki yönünden mahkeme aksi kanatteyse esasen reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı  … San. ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin usulsüz olduğunu, vekil edilen firmaya yapılmış bulunan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2. Maddesi hükmü gereğince mirasbırakanın ödemeden aczi, ölüm tarihine göre esas alınacağından, dava konusu tereke, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla borca batık vaziyette olmadığını, mirasbırakanın tapu kayıtlarının incelemeye alınması halinde, mirasbırakanın babası … ‘dan kalan taşınmazlara mirasçı olduğu anlaşılacağını, açılan bu davanın haksız ve kötüniyetli olup hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacıların borçlu konumda oldukları icra takipleri bakımından alacaklıların tahsilini sürüncemede bırakmak gayesi içerisinde olduklarını, davacı yanların, davaya konu tereke üzerinde mirasbırakanın ölüm tarihinden sonra dahi tasarrufta bulunduklarını, bu nedenlerle öncelikle usulsüz tebligata ilişkin beyanlarının baki kalmak kaydı ile cevap dilekçesinin kabulüne, haksız, kötüniyetli ve hukuki mesnetten yoksun ikame edilen işbu davanın reddine,  yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yanlar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davacılar vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı yanların cevap dilekçesini kabul etmediklerini beyan etmiş olup, dava dilekçesini tekrarla açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Taraf vekillerinden HMK 140.maddesi gereğince uzlaşıp uzlaşamadıkları konular ve sulh olmalarının mümkün olup olmadığı sorulmuş olup, aralarında uzlaşma ve sulh olma durumu olmadığını, arabuluculuğa da başvurmayacaklarını, aralarındaki uyuşmazlığın; muris …’ın terekesinin borca batık olup olmadığı ve mirasın hükmen reddi koşullarının oluşup oluşmadığı hususuna ilişkin olduğunu beyan ve imza etmişlerdir.

Davacı vekili tarafından 23/11/2018 tarihli dilekçesinde; muris …’dan alacaklı olduğu ve icra takibi bulunduğu sonradan öğrenilen alacaklılardan; Bursa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2014/1602 esas sayılı dosyasında alacaklı olarak bulunan …”ın dahili davalı olarak eklenmesi talebini içerir dilekçe sunduğu, dosyaya dahili davalı olarak …’ adına usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ve dosyaya ulaşan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

Davacı vekili tarafından 11/01/2019 tarihli dilekçesinde; muris …’dan alacaklı olduğu ve icra takibi bulunduğu sonradan öğrenilen alacaklılardan; Kırkağaç İcra Müdürlüğü’nün 2018/402 esas sayılı dosyasında alacaklı olarak bulunan …’ın dahili davalı olarak eklenmesi talebini içerir dilekçe sunduğu, dosyaya dahili davalı olarak … adına usulüne uygun tebligat çıkartıldığı ve dosyaya ulaşan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşıldı.

Mahkememizin 08/10/2019 tarihli duruşmasında; davacı tarafa Bursa 15. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13347 esas sayılı takip dosyasında alacaklı …, Bursa 19. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7494 sayılı takip dosyasında alacaklı …, Tavşanlı İcra müdürlüğünün 2016/4577 esas sayılı dosyasında alacaklı …, İznik İcra Müdürlüğü’nün 2017/1012 esas sayılı takip dosyasında alacaklı …’ı davaya dahil etmek üzere süre verildiği, davacılar vekilince süresi içerisinde dilekçe vermiş olmakla, söz konusu icra takip dosyalarında alacaklı olarak gözüken adı geçenler davaya dahili davalı olarak dahil edilmişlerdir.

Muris …’ın terekesinin borca batık olup olmadığının tespiti amacıyla, resmi kurum ve kuruluşlara, tevzi bürolarına, bankalara müzekkereler yazılmış olup, ilgili kurumlardan cevabi yazılar temin edilmiştir.

Davaya dayanak bilgi ve belgeler temin edildikten sonra müteveffaya ait olduğu tespit edilen Bursa İli, Orhaneli İlçesi, Karıncalı Mah., 34 ve 226 parsel sayılı taşınmazların murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti için dava dosyasının Orhaneli Asliye Hukuk mahkemesince seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılması ve bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş ve konusunda uzman fen (kadastro) bilirkişisinden 07/12/2020 günlü rapor temin edilmiş olup, söz konusu raporda özetle; dava konusu Karıncalı Mahallesi 34 nolu parsel yerleşik alan içerisinde ve 226 nolu parsel yerleşik alan dışında tarım amaçlı olduğunun tespit edildiğini, Orhaneli İlçesi Karıncalı Mahallesi 34 nolu parsel sayılı tapuda 1.160,00m2 tarla vasfında İbrahim oğlu: … adına kayıtlı olduğunu, Orhaneli İlçesi Karıncalı Mahallesi 226 nolu parsel sayılı tapuda 310m2 bahçe vasfında İbrahim oğlu: …  adına kayıtlı olduğunu, keşif tarihi itibari ile ekili dikili olmadığını bildirmiştir. Konusunda uzman değer belirleyen bilirkişisinden 18/12/2020 günlü raporda özetle; Bursa ili Orhaneli ilçesi  Karıncalı Mahallesi 34 Parselde bulunan ve ana taşınmaz niteliği “Tarla” olan 1.160,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın üzerinde ekili dikili bir ürün bulunmadığını, taşınmazın bir kısmının meyilli olduğunu,  taşınmaz çevresinin tarım arazileri ile çevrili olduğunu,  Taşınmazın tapu kaydındaki vasfı, halihazırdaki durumu, mahal, mahallin özellikleri, yüzölçümü, topoğrafyası, konumu, ulaşım imkanı olup olmadığı, sulanabilme imkanının olup olmaması, Karıncalı Mahallesi merkezine ve Orhaneli ilçe merkezine olan mesafesi başta olmak üzere sahip olduğu özelliklerin tamamı dikkate alındığında 06/01/2016 tarihi itibariyle metrekare (m2) birim fiyatının 25,00 TL/m2 alındığında, taşınmazın değerinin 06/01/2016 tarihi itibariyle; 1.160,00 m2 x 25,00 TL/m2= 29.000,00 TL olarak hesaplandığını, Bursa ili Orhaneli ilçesi  Karıncalı Mahallesi 34 Parselde kayıtlı bulunan ve ana taşınmaz niteliği “Bahçe” olan 310,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bakımsız bahçe durumunda olduğunu, taşınmazın hafif meyilli olduğunu, taşınmaz çevresinin bahçe ve çalılar ile çevrili olduğunu, taşınmazın tapu kaydındaki vasfı, halihazırdaki durumu, mahal, mahallin özellikleri, yüzölçümü, topoğrafyası, konumu, ulaşım imkanı olup olmadığı, sulanabilme imkanının olup olmaması, Karıncalı Mahallesi merkezine ve Orhaneli ilçe merkezine olan mesafesi başta olmak üzere sahip olduğu özelliklerin tamamı dikkate alındığında 06/01/2016 tarihi itibariyle metrekare (m2) birim fiyatı 15,00 TL/m2 alındığında, taşınmazın değerinin 06/01/2016 tarihi itibariyle; 310,00 m2 x  15,00 TL/m2= 4.650,00 TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.

Mahkememizin 04/03/2022 tarihli oturumunda; müteveffanın ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığı hususunda terekenin aktif ve pasifinin de değerlendirilmek suretiyle dosyanın konusunda uzman hesap bilirkişiye tevdi ile  bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş olup, konusunda uzman bilirkişi tarafından 13/04/2021 tarihli raporunda özetle; murisin vefatı tarihi itibariyle pasif varlığının 127.386,33 TL ve aktif varlığının 6.730,00 TL olarak tespit edilmiş olduğunu, terekenin murisin vefat ettiği tarih itibariyle borca batık olduğunu, yargısal içtihatlar çerçevesinde mirasçı davacı tarafından mirası kabul anlamına gelebilecek bir davranış biçiminin mevcut olmadığı yönünde olduğunu bildirmiştir.

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesinde yer alan “ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise miras reddedilmiş sayılır.” hükmü gereğince mirasın hükmen reddine terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkindir. Bu maddeye dayalı talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Bilindiği üzere ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekesinin aktifini, tüm borçları ise terekesinin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin harca batık olduğunun açık delilidir. (TMK m. 605/2)

Mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nun 610/2 maddesinde yazılı eylemlerde bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman terekenin borca batık olduğunun tespiti istenebilir.

 Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafların, müteveffa …’ın mirasçısı olduğunu, murisin terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddini talep etmişlerdir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı Bursa İli, Orhaneli İlçesi, Karıncalı Mah., 34 ve 226 parsel sayılı taşınmazların dışında başkaca taşınmazının bulunmadığı, söz konucu taşınmazın murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespiti için konusunda uzman fen (kadastro) bilirkişisi tarafından düzenlenen 07/12/2020 günlü raporda da; dava konusu Karıncalı Mahallesi 34 nolu parsel yerleşik alan içerisinde ve 226 nolu parsel yerleşik alan dışında tarım amaçlı olduğunun tespit edildiği, Orhaneli İlçesi Karıncalı Mahallesi 34 nolu parsel sayılı tapuda 1.160,00m2 tarla vasfında İbrahim oğlu: … adına kayıtlı olduğu, Orhaneli İlçesi Karıncalı Mahallesi 226 nolu parsel sayılı tapuda 310m2 bahçe vasfında İbrahim oğlu: …  adına kayıtlı olduğu, keşif tarihi itibari ile ekili dikili olmadığı bildirildiği anlaşılmıştır. Konusunda uzman değer belirleyen bilirkişisinden 18/12/2020 günlü raporda da; Bursa ili Orhaneli ilçesi  Karıncalı Mahallesi 34 Parselde bulunan ve ana taşınmaz niteliği “Tarla” olan 1.160,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın üzerinde ekili dikili bir ürün bulunmadığı, taşınmazın bir kısmının meyilli olduğu,  taşınmaz çevresinin tarım arazileri ile çevrili olduğu,  taşınmazın tapu kaydındaki vasfı, halihazırdaki durumu, mahal, mahallin özellikleri, yüzölçümü, topoğrafyası, konumu, ulaşım imkanı olup olmadığı, sulanabilme imkanının olup olmaması, Karıncalı mahallesi merkezine ve Orhaneli ilçe merkezine olan mesafesi başta olmak üzere sahip olduğu özelliklerin tamamı dikkate alındığında 06/01/2016 tarihi itibariyle metrekare (m2) birim fiyatının 25,00 TL/m2 alındığında, taşınmazın değerinin 06/01/2016 tarihi itibariyle; 1.160,00 m2 x 25,00 TL/m2= 29.000,00 TL olarak hesaplandığı, Bursa ili Orhaneli ilçesi  Karıncalı Mahallesi 34 Parselde kayıtlı bulunan ve ana taşınmaz niteliği “Bahçe” olan 310,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın bakımsız bahçe durumunda olduğu, taşınmazın hafif meyilli olduğunu, taşınmaz çevresinin bahçe ve çalılar ile çevrili olduğu, taşınmazın tapu kaydındaki vasfı, halihazırdaki durumu, mahal, mahallin özellikleri, yüzölçümü, topoğrafyası, konumu, ulaşım imkanı olup olmadığı, sulanabilme imkanının olup olmaması, Karıncalı Mahallesi merkezine ve Orhaneli ilçe merkezine olan mesafesi başta olmak üzere sahip olduğu özelliklerin tamamı dikkate alındığında 06/01/2016 tarihi itibariyle metrekare (m2) birim fiyatı 15,00 TL/m2 alındığında, taşınmazın değerinin 06/01/2016 tarihi itibariyle; 310,00 m2 x  15,00 TL/m2= 4.650,00 TL olarak hesaplandığının tespit edildiği,  müteveffanın ölüm tarihi itibariyle terekenin borca batık olup olmadığı hususunda terekenin aktif ve pasifinin de değerlendirilmek suretiyle konusunda uzman bilirkişi tarafından alınan 13/04/2021 tarihli raporda da; murisin vefatı tarihi itibariyle pasif varlığının 127.386,33 TL ve aktif varlığının 6.730,00 TL olarak tespit edilmiş olduğu, terekenin murisin vefat ettiği tarih itibariyle borca batık olduğu, yargısal içtihatlar çerçevesinde mirasçı davacı tarafından mirası kabul anlamına gelebilecek bir davranış biçiminin mevcut olmadığı yönünde tespit edildiği, miras bırakanın vefatından sonra mirasçıları adına intikali yapılmış taşınmaz ve miras bırakana kendi murislerinden intikal eden taşınmazın bulunmadığı, muris adına kayıtlı taşınmazların değeri ve muris aleyhine başlatılan icra takip dosyalarında belirtilen borç miktarları dikkate alındığında terekenin borca batık olduğunun açık olduğu, davacıların mirası kabul ettiğine dair herhangi bir davranışına rastlanılmadığı ve mirasın hükmen reddi koşulları oluştuğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulü ile, Davacının murisi 37654048096  T.C. Kimlik numaralı …’ın ölüm tarihi olan 06/01/2016 tarihi itibariyle terekesinin  borca batık olduğunun ve davacıların murisin mirasını hükmen red ettiğinin tespitine dair karar verilmiştir.

Ayrıca davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve harçtan davacı sorumlu tutularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Açılan davanın  KABULÜ ile,  

Davacının murisi …  T.C. Kimlik numaralı …’ın ölüm tarihi olan 06/01/2016 tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun ve davacıların murisin mirasını HÜKMEN RED ETTİĞİNİN TESPİTİNE, 

492 sayılı Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 80,70TL alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davalıların davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden üzerinde bırakılmasına, 

Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde ödeyenine iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal sürede ilgili İstinaf dairesi nezdinde yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen tefhim kılındı. 02/06/2022

Reddi Miras hakkında detaylı bilgiyi bu sayfamızdan alabilirsiniz

4304aa8c 446f 4565 93ff 45b725b5e51a

Reddi Miras Davası Dilekçe Örneği

                                                                                                            İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR

                                   BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ NE

DAVACILAR        : 1- … …

                            2- … …

                            3-… …

VEKİLİ                 :  Avukat Hüseyin Demirbaş – Avukat Meral Demirbaş, adres başlıktadır.

DAVALILAR        :  1) … …,      Edremit/Balıkesir

                             2) … …,      Nilüfer, Bursa

                            3) … … ,     Tavşanlı/KÜTAHYA

                           4) … …,       Karacabey/BURSA

KONU                  :  Mirasın Hükmen Reddi (Terekenin Borca Batık Olduğunun Tespiti) Talebidir.

AÇIKLAMALAR   :

            1) Davacılar murisi olan … TC kimlik numaralı … …  06.01.2016 tarihinde vefat etmiştir. Müteveffa … … ‘ın vefat tarihinde terekesinde hiçbir mal varlığı olmadığı için varislerince herhangi bir mirasçılık işlemiş yapılmamış veraset ilamı dahi çıkarılmamıştır. Aynı sebeple müvekkillerim tarafından murislerinin terekesi hakkında mirasın gerçek reddi yoluna da gidilmemiştir. Bununla birlikte müteveffa … …’ın terekesinin borca batık olduğu sabittir. 

            2) Müteveffa … …’ ın vefat tarihinde üzerine kayıtlı hangi bir menkul ya da gayrimenkul mal bulunmamaktadır. Üçüncü kişilerde herhangi bir alacağı, bankalarda mevduatı, emekli maaşı yoktur.

            3) Müvekkillerimin miras bırakanı ölüm tarihinde maddi değere sahip herhangi bir varlığa sahip olmadığı gibi terekesinin borca batık olduğu aşağıda dosya numaraları yazılı icra takipleri ile bellidir.

            a) Edremit 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3573 E. Sayılı dosyasının alacaklısı davalılardan … … ‘ dur. Bu dosyanın takip tutarı 16.581,92 TL dir. İşlemiş faizi ve icra giderleri ile birlikte borç tutarının 25.000 TL civarında olduğu düşünülmektedir. (EK 1 ÖDEME EMRİ/MİRASÇILARA ÇIKARILAN MUHTIRA)

            b) Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2015/11580 E. Sayılı dosyasının alacaklısı davalılardan … San ve Tic.Ltd.Şti.’dir. Bu dosyanın takip tutarı da 16.824,01 TL dir. Dosya borcu İşlemiş faizi ve icra giderleri ile birlikte 25.000 TL ye yaklaşmış olmalıdır. (EK 2 : MİRASÇILARA ÇIKARILAN MUHTIRA)

            c) Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyasının alacaklısı davalılardan … …’ dir. (EK 3 : MİRASÇILARA ÇIKARILAN MUHTIRA)

            d) Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2016/5564 E. Sayılı dosyasının alacaklısı davalılardan  … …’ dır. Dosya takip tutarı 10.848,40 TL olup işlemiş faizi ve icra giderleri ile birlikte 15.000 TL ‘ nı geçmiş olmalıdır. (EK 4: MİRASÇILARA ÇIKARILAN MUHTIRA)

            4) Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyasından yapılan icra takip işlemleri sonucunda davacılardan … … adına kayıtlı 16 … …Plaka sayılı Hyundai H 100 marka/model beyaz kamyonet ile 16 … … Plaka sayılı Renault marka/model binek oto haczedilerek muhafaza altına alınmıştır. (EK 5 : HACİZ TUTANAKLAR İLE HACZİN İHBARI DAVETİYESİ) 

            Haczedilen bu araçların, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yolu ile davalı … … ‘a teslimi ile yine dava sonuçlanıncaya kadar davacı mirasçılar yönünden icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmekteyiz. 

            5) Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Hukuk Dairelerinin içtihatları ile terekenin borca batık olduğunun tespiti için, tereke alacaklıları aleyhine dava açılabileceği, bu davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu yerleşik bir uygulama haline gelmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2012/10850, K: 2013/3904 Sayılı, 8.2.2013 tarihli kararında “Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına dair davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğunu hükme bağlamıştır (m. 2/1). Medeni Kanun’da bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan terekenin borca batık olduğunun tespitine dair davalarda dava değeri ne olursa olsun asliye hukuk mahkemesi görevlidir ” şeklindeki gerekçe ile görev ve sair yönlerden önceki uygulamasını aynen sürdürmüştür.

            6) Açıklandığı üzere müvekkillerim borca batık olan terekenin borçlarını ödemek tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu nedenlerle müvekkillerimin babaları … …’ ın terekesinin borca batık olduğunun ve mirasın hükmen reddedildiğinin TESPİTİ ile zararın büyümesinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesi için işbu davanın açılması gerekmiştir.

HUKUKİ SEBEPLER: TMK. HMK ve sair yasal mevzuat.,

DELİLLER : 1) Edremit 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3573 E. Sayılı dosyası

            2) Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2015/11580 E. Sayılı dosyası

            3) Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyası

            2) Bursa 5. İcra Müdürlüğünün 2016/5564 E. Sayılı dosyası

                            (İCRA DOSYALARININ CELBİ TALEP OLUNMAKTADIR)

            3) Nüfus kayıtları.

            5) Tapu kayıtları.

            6) Trafik kayıtları.

            7) Tanık beyanları.

            8) Gerekirse bilirkişi incelemesi.

            9) Yasal her türlü delil.

SONUÇ VE İSTEK :

            Açıklanan nedenlerle;

            1) Öncelikle Tavşanlı İcra Dairesinin 2016/2686 E. Sayılı dosyasından yapılan icra takip işlemleri trafikten men ile muhafaza altına alınan 16 … Plaka sayılı Hyundai H 100 marka/model beyaz kamyonet ile 16 … ….Plaka sayılı Renault marka/model binek otonun, dava sonuçlanıncaya kadar  malik davacı … …’ a teslimi ve yine dava sonuçlanıncaya kadar, tüm icra dosyalarında, davacı mirasçılar yönünden icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulması hususunda İHTİYATİ TEDBİR KARARI VAAZINA,

            2) Yargılamanın yapılarak terekenin borca batık olduğunun ve hükmen reddedildiğinin TESPİTİNE ,

            3) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa YÜKLETİLMESİNE

            karar verilmesi talep ve dava olunur.

            Saygılarımla. 28/11/2017.

                                                                  Davacılar vekili

                                                               Av. Hüseyin DEMİRBAŞ 

                                                                                    (E-imza)

EKİ: Vekaletname sureti.

        Açıklamalar ve deliller bölümünde ekli olduğu bildirilen yazılı belgeler

                Bursa miras avukatı

Mirasın Hükmen Reddi ve Reddi Miras Davası

32b5a601 8123 4c28 8a9d 81c21b3aeae6

İlgili Yazılar:

  1. Taşeron Firma İşçisinin Kıdem Tazminatı  
  2. Haklı Fesih
Share
1
demirbas
demirbas

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım