Başlıklar
ToggleCeza davası, herhangi bir eylemle ilgili olarak, suç isnat edilen, suçlanan, suç işlediklerine dair şüphe duyulan kişiler için soruşturma makamı (Cumhuriyet Savcıları) tarafından hazırlanan bir iddianame ile başlatılan cezalandırma talepli kamu davasıdır. Niteliği ve türü ne olursa olsun, tüm ceza davaları kamu davası mahiyetindedir. Zira dava, dava kamu görevlisi olan soruşturma makamı tarafından başlatılmaktadır.
Ceza davası daima bir şüpheyle başlar ve bu şüphe dava kesin olarak karara bağlanıncaya kadar devam eder. Denilebilir ki ceza davasında icra edilen bütün yargılama işlemleri bu şüphenin ortadan kaldırılmasına veya maddi gerçeğin bütün çıplaklığıyla ortaya konulmasına yöneliktir. İzale edilememiş veya kesin olarak açıklığa kavuşturulamamış şüphe, in dubio pro reo – şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca mahkumiyete engel olur.
Ceza davası, bir kişinin suç işlediğine dair yeterli şüphe bulunması durumunda, savcılık tarafından hazırlanan bir iddianameyle açılan kamu davasıdır. Bu dava türünde, devletin görevli yargı organı olan Cumhuriyet Savcılığı, suç şüphesi altındaki kişinin yargılanması için gerekli araştırmaları yapar ve yeterli delil bulunması halinde iddianame düzenleyerek dava açar. Ceza davaları, suçun niteliğine ve işleyenin sıfatına göre genel veya özel mahkemelerde görülür ve herkesin adil yargılanma hakkını korumayı amaçlar
Ceza davası, savcılığın bir iddianameyle suç işlediği konusunda “yeterli şüphe” olan kişiler hakkında yargılama yapılması için açtığı kamu davasıdır. Mahiyeti ne olursa olsun, tüm ceza davaları kamu davası niteliğindedir. Zira savcılık, şartları varsa dava açmak zorundadır.
Ceza davalarına bakmakla görevli genel mahkemeler ağır ceza mahkemeleri ve asliye ceza mahkemeleridir. Ayrıca, suçun niteliği veya suç işleyenin sıfatı nedeniyle ceza davalarına bakmakla görevli bazı özel mahkemeler de bulunmaktadır, örneğin çocuk mahkemeleri ve fikri haklar ceza mahkemeleri.
Ceza davasının nasıl açılacağı işlenen suçun niteliğine bağlıdır:
Şikâyete Bağlı Suçlar: Mağdur/müşteki/suçtan zarar gören tarafından şikayet edilmedikçe savcılık tarafından kendiliğinden soruşturma yapılarak ceza davası açılamaz. Ancak takibi şikayete bağlı olmayan tüm suçlar savcılık tarafından kendiliğinden soruşturularak ceza davası açılmalıdır.
İddianamenin Hazırlanması: Soruşturma sonucunda elde edilen delillerden bir kimse tarafından suç işlendiği kanaatine ulaşan savcılık, ceza davası açmak zorundadır. İddianamede, suç teşkil eden fiil ve suçun kanun maddesi ile soruşturma neticesinde elde edilen deliller ilişkilendirilerek şüphelinin yargılanması talep edilir.
Dava Açılması: İddianameyle yetkili ve görevli ceza mahkemesine açılır. Mahkeme, iddianamede eksiklikler bulunması halinde, mahkemeye verilmesinden itibaren 15 gün içinde iddianamenin kabulü veya savcılığa iadesine karar verir. Savcılık, mahkemenin iade kararına itiraz edebilir veya kararda belirtilen eksiklikleri gidererek yeniden bir iddianame düzenleyerek dava açar.
Duruşma ve Yargılama: Dava kabul edildiğinde duruşma hazırlığı işlemleri yapılır, duruşma günü belirlenir ve taraflar çağrılır. Sanık tutuklu ise cezaevine müzekkere yazılarak sanığın duruşmada hazır bulundurulması emredilir.
Ceza davası, işlenen suça göre farklı süreçlerle açılır ve yargılama süreci başlar
Türk ceza yargılaması hukuku sisteminde birkaç farklı ceza mahkemesi vardır. Bu mahkemeler ilgilendiği konularda uzmanlık ve isnat edilen suç için öngörülen yaptırımın ağırlığı gözetilerek oluşturulmuştur
Ağır Ceza Mahkemeleri: Ağır cezayı gerektiren daha ciddi suçların yargılamasını gerçekleştirirler. Cinayet, cinsel saldırı, terörizm, uyuşturucu ticareti gibi ağır suçlar bu mahkemelerde yargılanır.
Asliye Ceza Mahkemeleri: Genel ceza mahkemeelridiir. Diğer mahmekelerin görev alanına gimreyen davalara bakarlar. Hırsızlık, yaralama, dolandırıcılık, trafik suçları gibi suçlar bu mahkemelerde görülür.
Çocuk Ceza Mahkemeleri: 18 yaş altındaki suça sürüklenen çocukların yargılandığı mahkemelerdir.
İcra Ceza Mahkemeleri: İcra ve iflas hukuku alanında suç işleyenlerin yargılandığı mahkemelerdir.
Fikri Sınai Haklar Ceza Mahkemeleri: Özel mahkeme niteliğindeki Fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda düzenlenen suçların yargılamasını yapmaktadır.
Sulh Ceza Hakimliği: Soruşturma aşamasındaki, sorgu, yakalama, gözaltına alma arama, el koyma, tutuklulama ve adli kontrol ile bunlara itirazlar hakkında hızlı kararlar veren hakimliklerdir.
Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf): İlk derece mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularını değerlendirir.
Yargıtay (Temyiz): İstinaf mahkemelerinin kararlarına karşı yapılan temyiz başvurularını değerlendirir.
Bu mahkemeler, suçun niteliği ve yargılama sürecine göre farklı roller üstlenirler.
Soruşturma makamı yaptığı soruşturmada suçun oluştuğu kanaatine varırsa iddianameyi hazırlayıp görevli mahkemeye vererek ceza davasını başlatır. İddianame düzenlenmesi soruşturma makamının bir suçun işlendiğine dair yeterli şüphenin bulunduğu sonucuna vardığı anlamına gelir. Yeterli şüphe, bir suç işlediğinden şüphelenilen kişinin yargılama sonucunda mahkûm olma ihtimalinin beraat etme ihtimalinden fazla olmasıdır. Soruşturma makamı (savcılık), ceza davası açmak için yeterli şüphe bulunmadığını düşünürse, kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı vermelidir.
Ceza davalarında hazırlanan iddianame, ek ve delilleri ile birlikte görevli ve yetkili ceza mahkemesine gönderilir. İddianamede, şüphelinin suç oluşturduğu düşünülen fiilleri soruşturma sırasında elde edilen delillerle ilişkilendirilerek savunmanın da çerçevesi belirlenir.
İddianame düzenlenerek ceza davasına konu edilen suçun sanık tarafından işlenip işlenmediği konusunda hâkimin, bir vicdani kanaate ulaşabilmesi için delillerin açıkça ortaya konulup etraflıca tartışılması gerekir. Yargılama faaliyeti dediğimiz şey de budur.
İddianamede eksiklikler varsa veya iddianame hatalar içeriyorsa mahkeme, 15 gün içinde iddianamenin savcılığa iade edilmesine karar verir. Savcılık, mahkemenin iade kararına itiraz edebilir veya kararda belirtilen eksiklikleri giderebilir ve yeni bir iddianame düzenleyerek dava açabilir.
Mahkeme iddianamenin usulüne uygun olduğu düşüncesindeyse iddianamenin kabulüne karar verir ve bu kararla ceza davası (kovuşturma) başlar.
Mahkeme (kovuşturma makamı) bir suç işlenip işlenmediğini, nitelikli veya daha az cezayı gerektiren hallerini, kanıtlarını vs. inceler.
Davanın açıldığı mahkeme iddianamenin kabulüne karar verdikten sonra duruşma hazırlıklarına başlar, duruşma tarihini belirler ve tarafları duruşmaya çağırır. Sanık tutuklu ise cezaevi idaresine sanığın duruşmada hazır bulundurulması emrini içeren bir yazı yazar. Soruşturma aşamasında “şüpheli” olarak adlandırılan kişi, ceza davasında artık “sanık” olarak nitelendirilir.
Ceza davasında duruşma, suç isnadı altındaki kişinin (sanık) mahkeme önünde yargılanması için düzenlenen resmi bir oturumdur. Duruşma, suçlamaların incelendiği, delillerin sunulduğu, tanıkların ifade verdiği ve tarafların savunmalarını sunduğu bir süreçtir. Ceza davasındaki duruşma süreci genel olarak şu adımları içerir ve genellikle bir kaç oturum devam eder.
Duruşma Başlangıcı: Duruşma günü geldiğinde, mahkeme başkanı veya hâkimi oturumu başlatır. Taraflar (davalı, davacı, avukatlar vb.) mahkeme salonunda, tanıklar salon dışında hazır bulunur.
İddianamenin Okunması: Duruşmanın başlangıcında, davalıya karşı yöneltilen suçlamalar okunur. Suçlamaların doğru anlaşıldığından ve sanığın haklarının korunduğundan emin olmak için kendisine suçlamaları anlaması, kabul etmesi veya reddetmesi için fırsat verilir.
Tanık İfadeleri: Tanıkları, mahkeme huzurunda ifade verirler. Tanıklar, yemin altında gerçeği söylemekle yükümlüdürler. Tanıkların ifadeleri, davanın sonucunu etkileyebilecek önemli deliller olabilir.
Delillerin Sunulması: Savcı ve savunma avukatları tarafından deliller sunulur. Bu deliller, duruşmanın seyrini etkileyebilecek belgeler, tanıklar, uzman görüşleri veya diğer kanıtlar olabilir. Başka yerden getirtilecek olanlar için ilgili yerlere yazı yazılır.
Savunmaların Sunulması: Davalı veya avukatları, savunma sunarlar. Bu savunma, suçlamaları reddetmek, delilleri çürütmek veya davalının masumiyetini kanıtlamaya yönelik argümanları içerebilir.
Müzakereler ve Karar Aşaması: Duruşmanın sonunda, tarafların avukatları, iddia makamı yaptıkları savunmayı veya suçlamayı özetler ve mahkemeden bir karar vermesini talep eder. Mahkeme, sunulan delilleri, tanıkların ifadelerini, savunmaları ve ilgili kanunları göz önünde bulundurarak bir karar verir.
Kararın Açıklanması: Mahkeme, duruşma sonunda bir karar açıklar. Bu karar, davalının suçlu bulunup bulunmadığına ve varsa uygulanacak cezaya ilişkin olabilir. Kararın gerekçeleri daha sonra yazılı olarak açıklanır ve taraflara tebliğ edilir.
Ceza davalarında savunma genellikle, duruşmalarda sözlü olarak yapılır.
Ceza Davalarında vicdani delil sistemi geçerlidir. Bu sistem, her olayın her delille ispat edilebilmesini mümkün kıldığı gibi hâkimin delilleri serbeste değerlendireceği anlamına da gelmektedir. Bununla birlikte, gerek delillerin araştırılmasında ve toplanmasına ve gerekse de bunların duruşmada tartışılmasında kanun birtakım kurallar koymuş ve soruşturma mercileri ile mahkemelere bu kurallara uyma mecburiyetini yüklemiştir. Bu nedenlerle delillerin araştırılması, toplanması, tartışılması ve olaya uygulanmasında cari olan usul ve kuralların iyi bilinmesi gerekir. Ceza avukatının önemi de burada ortaya çıkar. Deliller, genel olarak isnat edilen suçun mevcut olup olmadığını ve şüpheli veya sanık tarafından işlenip işlenmediğini ispata yönelik olarak ileri sürülür. Belirli bir suçun varlığı için o suça ait unsurların hepsinin maddi olayda mevcut olması gerekir. Bu itibarla hükme etkisi olabilecek her husus ispat edilmelidir. Aksi halde maddi gerçeğe ulaşmak zorlaşacağı gibi verilen kararlar da hatalı olacak ve üst mahkemeler tarafından bozulacak veya kaldırılacaktır.
Ceza davasının sonunda sanık beraat edebilir veya mahkûm edilebilir. Ceza mahkemesindeki yargılamada bunların dışında başka kararlar da verilebilir. Zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesi, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın durması gibi. Sanık, ceza davasının her aşamasında sözlü veya yazılı olarak savunma yapabilir. Ceza avukatı da ceza davasının her aşamasında sanığı savunarak hukuki yardım sağlar.
Ceza davasında taraflar suç teşkil ettiği ileri sürülen olayı açıklar. Taraflar ve tanıklar olayı doğrudan mahkemeye bildirecektir. Avukat savunmanın hukuki boyutuyla ilgilenir, tarafların yerini alarak olayı açıklayamaz. Ancak, bir avukat olayla ilgili ifadeleri değerlendirebilir ve anlatımdaki tutarsızlıkları tartışabilir.
Ceza davasında savunma avukatı, savunmasını doğrulayan argümanlar sunmak için aşamalarda alınan ifadeleri ve suçlamaya dayanak yapılan tüm kanıtları derinlemesine inceler ve tartışmaya açar. Duruşmalar, dava sürecinin sözlü bir parçasıdır. Duruşmada savunma yapılır, iddialar ileri sürülür veya aleyhe iddialar çürütülmeye çalışılır. Deliller, tüm boyutlarıyla, hukuka uygun olup olmadıkları hususu da dahil tartışılır; sanık, mağdur, tanık, savcı ve savunma avukatları dinlenir. Duruşmada söylenenler, dilekçeler, eylemler, iddialar ve savunmalar ana hatlarıyla tutanaklara geçirilir ya da sesli veya görüntülü olarak kayda alınır.
İlk duruşmada sanıklar sorgulanır ve kendilerini serbest bir şekilde savunma fırsatı verilir. Sanık ve avukatı, yargılamanın her aşamasında savunma yapabilirler. Duruşmalar arasında mahkemeye yazılı savunma verilebilir. Yargılamanın karara bağlanması aşamasında son savunma ve son söz hakkı sanığa verilir.
Ceza hukukunda soruşturma ve kovuşturma evresi, ceza muhakemesinin iki ana aşamasını ifade eder. Her iki evrede de ceza hukuku ve savunma avukatlarının önemli rolleri bulunur.
Soruşturma Evresinde Avukat: Savcılık aşaması da denilen bu evre, yetkili mercilerin bir suç şüphesini öğrenmesiyle başlar ve iddianamenin hazırlanıp mahkemeye sunulmasına kadar devam eder. Soruşturma evresinin temel amacı, suç iddiasıyla ilgili yeterli delil toplamak ve olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini belirlemektir. Bu süreçte gizlilik ilkesi geçerlidir ve işlemler, savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla gizli yürütülür.
Cumhuriyet savcısı yaptığı soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verirse bu karara karşı sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. Eğer bu itirazdan da bir sonuç alınmazsa sınırlı sebeplerle başvurulabilen yargılanmanın iadesi yolu dışında bir yol yoktur.
Kovuşturma Evresinde Avukat: Kovuşturma evresi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle başlar ve hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Bu aşamada, iddianameye konu olan olay ve deliller mahkeme tarafından değerlendirilir. Soruşturma evresinde şüpheli olan kişi kovuşturma evresinde sanık olarak adlandırılır. Kovuşturma aşamasında sanık, müşteki ve tanıklar dinlenir, deliller değerlendirilir ve tarafların talebine göre veya re ’sen yeni deliller toplanır, sonunda bir karar verilir. Bu karar genellikle kanun yollarına tabidir. Kovuşturma evresi, dava dosyasının mahkemece incelenmesi, duruşma hazırlığı, duruşma ve karar aşamalarını içerir.
Her iki evrede de avukatlar, müvekkillerinin haklarını korumak ve savunma yapmak için aktif rol oynar ve yargılama süreci boyunca müvekkillerini temsil ederler.
Masumiyet karinesi ilkesi gereği hiçbir şekilde sanık aleyhinde verilen karar kesinleşene kadar suçluymuş gibi muamele yapılmaz. Ceza avukatı karar verildikten sonra istinaf ve temyiz gibi kanun yolları süreçlerini yönetir.
Kişiler ceza davasında en iyi savunmayı kendilerinin yapabileceğine inanıyor olabilirler. Ancak Ceza avukatının, ceza davasının sonucunu etkileme potansiyeli hafife alınmamalıdır. Etkili bir savunma, suçun işlendiğine dair şüpheleri ortadan kaldırabilir. Ceza avukatının duruşmadaki etkili performansı, davaya doğrudan etki edebilir. Öte yandan ceza davasının hukuki ve fiili karmaşıklığına, usul kurallarına hakim olmak etkili bir savunma için önemlidir ve bu uzmanlığa dayalı profesyonel bir yaklaşım gerektirir.
Son olarak iletişim becerileri iyi bir ceza avukatı, müvekkilin psikolojik olarak desteklenmesine de yardımcı olur.
Ceza ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davada, yargılama sırasında davanın taraflarından herhangi bir masraf alınmaz. Zira bunar kamu davası olarak yürütülen davalardır. Dava sonunda mahkumiyetine karar verilen sanık yargılama giderlerinden de sorumlu tutulur. Ceza davası yargılama giderleri Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında kanun hükümlerine göre sanıktan (hükümlü) tahsil edilir.
Ücretler hakkında, hukuk büromuzu arayarak detaylı bilgi alabilirsiniz. Bursa barosunun web sitesinden de avukatlık asgari ücret tarifesine ulaşabilirsiniz.
Ceza avukatlarının vekalet ücreti kendisini tutan kişi tarafından ödenir.
Ceza ve ağır ceza avukatları ücret ve masraflar konusunda sizi en kapsamlı şekilde bilgilendirecektir. Aklınıza takılan soruları sormaktan çekinmeyiniz.
Bursa ceza hukuku avukatı ücretleri 2025 yılı için Bursa Barosu tarafından aşağıdaki şekilde tavsiye edilmiştir.
Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi
Bu ücretlerin asgari ücret olduğunu ve pek çok ağır ceza avukatı ve ceza avukatının daha fazlasını talep edeceğini aklınızda bulundurunuz. Avukatlık Asgari Ücret tarifeleri ücretin alt sınırını belirlemekte üst sınırını ise avukata bırakmaktadır.
Ceza davanızı takip edecek bir avukat arıyorsanız aşağıdaki tavsiyelere göz atabilirsiniz.
Ceza davasını takip edecek bir avukat bulmak için internet üzerinden araştırma yapmak faydalı olabilir. Ancak avukatların çalışmaları web sitesine tam olarak yansımamış olabilir. Bunun yanında çeşitli tanıdıklardan tavsiye de alabilirsiniz. Yüz yüze görüşme önemlidir. Sadece talep edilen ücrete de bakmamalısınız. Bu ikincil bir konudur. Telefonla hukuk bürosunu veya avukatı arayıp belirli bir davadaki ücretin ne kadar olduğunu sormak ve buna göre değerlendirme yapmak etkili bir yöntem değildir.
Hakkında belirli bir araştırma yaptığınız ağır ceza avukatından randevu talep ederek danışma ücretini sormalı, yüzü yüze görüşme yapmalı ve görüşmeye hazırlıklı gitmelisiniz. Sormak istediğiniz soruları not edebilirisiniz. Kabul etmesi halinde dava ile ilgili olarak ifade sorgu tutanakları, iddianame, takipsizlik kararı gibi birkaç belgeyi kendisiyle paylaşabilirsiniz. Ancak dosya ilgili onlarca sayfayı Whatsapp gibi uygulamalar üzerinden göndermek uygun olmayacaktır. Konuştuğunuzda sizde güven oluşturan, sorularınıza tatmin edici yanıtlar veren ve bütçenizi aşırı yormayacak ücret teklifleri sunan avukat sizin için en iyi avukattır.
İyi bir avukatın tevessül etmeyeceği, aşırı, gerçekleşme ihtimali zayıf vaatlere ve hukuk kurallarına uygun düşmeyen önerilere şüpheyle yaklaşmalı kararınızı bu türden vaatlere dayandırmamalısınız.
Görüşmeye belirli bir hazırlık yaparak gitmeniz, avukatın, sorduğunuz konularda bilgili ve deneyimli olup olmadığını anlamanıza yardımcı olabilir.
Avukatlık bir temsil mesleğidir. Avukatın üslubu, tavrı, iletişim becerileri, dile ve konuya olan hakimiyeti, genel kültürü hatta kılık kıyafeti bile önemsiz değildir.
Görüştüğünüz avukatın size duymak istediğiniz şeyleri değil, gerçekleri söylemesinden de rahatsız olmamalısınız. Avukat, davadaki riskler, muhtemel sonuçlar, ücret ve masraflar konusunda sizi gerçeklere uygun ve doğru bir şeklide bilgilendirmelidir. Tam aksine davanın detaylarına hâkim olmadığı bir aşamada, henüz ilk görüşmede aşırı iyimser vaatlerde bulunan ve bunu da nesnel bir gerekçeyle açıklayamayan avukattan şüphe etmelisiniz.