Başlıklar
ToggleMarkalaşma, günümüz rekabetçi ticaret dünyasında sadece bir isim ya da logo meselesi değil; tüketici güveni, itibar, pazar gücü ve yasal koruma anlamına gelir. Marka hakkı, işletmelerin kimliğini belirleyen, onları taklitlerden koruyan güçlü bir hukuki araçtır. Bu yazıda, “marka nedir”, “marka olarak tescil edilemeyecek işaretler nelerdir”, “marka tescilinden doğan haklar neyi kapsar” gibi temel konuları sade bir dille ele alıyor ve sık sorulan bazı soruları yanıtlıyoruz.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre marka, bir teşebbüsün mallarının veya hizmetlerinin diğer teşebbüslerin mallarından veya hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması koşuluyla kişi adları, sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajı gibi her türlü işareti kapsayan tanımdır.
Markalar sadece işletmelere değil, tüketicilere de ürün seçme, sadakat geliştirme ve kalite beklentisi oluşturma imkânı sunar.
Her işaret marka olarak tescil edilemez. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili düzenlemeler, bazı işaretlerin marka tesciline uygun olmadığını açıkça belirtir. Aşağıda, tescil edilemeyecek işaretlerin başlıcaları yer almaktadır:
Başka biri tarafından aynı ya da benzer sınıflarda tescillenmiş markaların yeniden tescil edilmesi mümkün değildir.
Cins, çeşit, kalite, miktar, coğrafi kaynak gibi ayırt edici olmayan, mal veya hizmeti doğrudan tanımlayan ibareler marka olamaz.
Ticaret hayatında meslek grupları, ürün türleri ya da hizmet sınıflarını tanımlamakta kullanılan adlandırmalar ayırt edici olmadığı için marka olarak korunamaz.
Ürünün doğasından kaynaklanan şekiller ya da teknik bir sonucu elde etmek için zorunlu olan biçimler marka olamaz.
Ürünün niteliği, coğrafi kaynağı, üretim yeri hakkında halkı yanıltacak işaretler, marka tescilinden yararlanamaz.
Tarihi, kültürel, dini veya kamuya ait amblem, bayrak, arma gibi simgeler; ilgili kurumlardan izin alınmadıkça tescil edilemez.
Ahlaka aykırı ifadeler ya da kamu düzenine zarar verebilecek içerikteki işaretlerin marka olarak tesciline izin verilmez.
Tescilli bir marka, sahibine münhasır haklar sağlar. Bu haklar, markanın izinsiz kullanımını önleme ve ihlal durumunda dava açma hakkını içerir. Tescil ile birlikte başlayan koruma, geriye dönük olarak başvuru tarihinden itibaren geçerlidir. Aşağıda değinileceği üzere bu koruma sadece markanın görsel olarak başkaları tarafından kullanılmasına karşı değil, aynı zamanda ticari itibara zarar verebilecek her türlü karıştırılma ihtimaline karşı da uygulanır.
Tescilli markayla birebir aynı olan bir işaretin, markanın kapsadığı aynı mal veya hizmetler için izinsiz olarak kullanılması, doğrudan marka hakkına tecavüz anlamına gelir.
Örnek:
Tescilli bir kozmetik markası olan “ROZELL” ismiyle başka bir firmanın aynı sektörde ürün üretip pazara sunması, doğrudan marka ihlali teşkil eder.
➡ Bu durumda marka sahibi, kullanımı engellemek, ürünleri toplatmak ve gerekirse tazminat istemek için mahkemeye başvurabilir.
Bir işaret, tescilli markayla tamamen aynı olmasa da, görsel, fonetik veya anlam olarak benzerse ve aynı ya da benzer mal/hizmetlerde kullanılıyorsa; bu durum halkta karıştırılma ihtimali yaratıyorsa yine marka hakkına tecavüz sayılır.
Örnek:
Her iki isim de süt ürünleri için tescillenmişse, tüketici bu iki markayı aynı işletmeye ait sanabilir. Bu tip benzerlikler, marka sahibine dava açma hakkı tanır.
📌 Karıştırılma ihtimali sadece görsel değil, işitsel veya çağrışımsal da olabilir. Örneğin:
SMK m.7’ye göre markalar arasında halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali de ihlal olarak değerlendirilebilir. Bu özellikle tanınmış markalar için geçerlidir.
Örnek:
Tescilli marka sahibi, görevli ve yetkili mahkemelere başvurarak aşağıdaki özel hukuk davaları ile hakkını koruyabilir:
Ayrıca, marka hakkına tecavüz suçları için ceza mahkemelerinde şikâyet ve dava süreçleri de işletilebilir. Bu konulara özel içeriklerimize blogumuzun “Marka Hakkı Davaları” kategorisinden ulaşabilirsiniz.
Bir işaretin marka olarak korunabilmesi için ilk adım marka tescilidir. Ancak bu, sürecin yalnızca başlangıcıdır. Etkili bir marka koruması için hem tescil sonrası izleme, hem de olası ihlallerde hızlı ve doğru hukuki başvurular yapılmalıdır.
📞 Marka hakkınızın ihlal edildiğini düşünüyorsanız, alanında bir fikri mülkiyet avukatından hukuki destek almanızı öneririz.