BURSA 3. SULH CEZA CEZA HAKİMLİĞİ’ NE
DOSYA N0 : 2023/… Sorgu
KONU : Adli kontrol kararına itiraz.
AÇIKLAMALAR :
1) Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının …. Soruşturma numaralı dosyasında, Bursa 3. Sulh Hakimliği tarafından 21/06/2023 tarih ve 2023/ sorgu sayılı kararla haftada bir gün kolluk birimine başvurma (imza atma) yükümlülüğü şeklinde adli kontrol kararı verilmiştir.
2) Söz konusu karar hukuka aykırı olduğundan itiraz yoluyla kaldırılarak, şüphelinin koşulsuz serbest bırakılması gerekmektedir.
Şüpheli gerek savcılıkta, gerekse kollukta verdiği ifadesinde samimi bir şekilde beyanda bulunmuş ve gerçekleri anlatmıştır. Şüpheli hakkında suç unsurlarının oluşmadığı, soruşturmaya konu suçun şüpheli tarafından işlenmediği açıktır.
a) Kanunumuza göre adli kontrol kararı verilebilmesi için öncelikle CMK 100. Maddesinde sayılan tutukluluk şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Ancak dosyanın incelenmesiyle de anlaşılacağı üzere CMK 100’de sayılan tutuklama koşulları oluşmamıştır. CMK m.100’e göre tutuklama nedeni olarak kabul edilebilecek koşullar “Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı; şüpheli veya sanığın davranışları, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturmasıdır.”
Şüphelinin kaçma şüphesi yoktur; sabit ikametgâh sahibidir. Taraf ve tanık beyanları tespit edilmiş deliller adli makamlara intikal ettirilmiş olduğundan şüphelinin delilleri karartması da olanaksızdır.
b) Adli kontrol kararı bir tedbir olarak verilmektedir. AİHS 5. Maddesi ve Anayasamızın 19. Maddesi gereğince güvence altına alınan Kişinin Özgürlük ve Güvenlik hakkı göz önünde bulundurulduğunda, koşulları oluşmadığı halde verilen söz konusu tedbir kararı amacından uzaklaşıp bir cezaya dönüşmüş olmaktadır.
3) Adli Kontrol Kararı Ölçüsüzdür.
a) Davacı 14 ayrı şirketin tek/hakim ortağı ve kanuni temsilcisidir. Bu şirketlerin iş ve işlemleri nedeniyle çok yoğun bir iş hayatı bulunmakta ve sıklıkla da seyahat etmesi gerekmektedir. Adli kontrol kararı belirli bir zamanda belirli bir yerde bulunmasını gerektirdiğinden ticari iş ve faaliyetlerinin de aksamasına yol açacaktır. Karar bu yönüyle ölçüsüzdür.
b) Müvekkile yöneltilen memura mukavemet suçunun kanuni unsurlarının ne şekilde gerçekleştiği şüphelidir. Olayda herhangi bir fiziki müdahale ve temasın gerçekleşmediği sabittir. Bu haliyle suçun yasal unsuru olan zor unsuru olayda gerçeklememiştir.
Ortada, şüpheli müvekkil hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren hiçbir olgu mevcut değildir. Verilen adli kontrol kararı haksız ve de çok ağırdır; müvekkili ağır yükümlülükler altına sokmakta, itibarını zedelemektedir. Bu durum müvekkili, ailesini ve temsilcisi olduğu şirketleri ileride telafisi güç zarar tehlikesi altına sokmaktadır.
c) İsnat edilen suçun kanuni tanımında yazılı unsurların gerçekleşmemiş olmasının yanında Türk Ceza Kanunundaki temel yaptırımı altı ay hapis cezasıdır. Yargılamada suçun sabit olduğu kabul edilse bile tayin olabilecek cezanın türü ve miktarı ve HAGB ihtimali üşünüldüğünde tedbir ölçüsüzdür.
Açıklanan tüm bu sebeplerle şüpheli hakkında hürriyeti sınırlandıran bir tedbir olan imza atmak suretiyle adli kontrol tedbiri aşırı ve ölçüsüzdür. İtirazla kaldırılmasını talep ediyoruz.
SONUÇ VE TALEP :
Yukarıda açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle; itirazımızın kabulüyle, müvekkil hakkında tayin edilen adli kontrol tedbirinin KALDIRILMASINA karar verilmesini talep ederiz. Saygılarımızla. 26.06.2023
Şüpheli Vekili
Av. Hüseyin DEMİRBAŞ