• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Vasiyetnamede Yer Alan Evlenme veya Evlenmeme Şartı Geçerli midir?
25 Temmuz 2025
Mirasın Reddinin İptali ve Mirasın Reddinden Vazgeçme
12 Ağustos 2025

62d0e8a5 0e98 4c64 983f da5c1475692e

Başlıklar

Toggle
  • Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) ve Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davaları: Kapsamlı Hukuki Rehber
    • Giriş: Mülkiyet Hakkının Korunması ve Hukuki Koruma Yolları
    • Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası: Tanım, Şartlar ve Kapsam
      • Hukuki Tanım ve Amaç
      • Dava Şartları 
        • Önemli Not: Kusur Şartının Aranmaması
      • Dava Kapsamında İleri Sürülebilecek Tali Talepler
    • Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davası: Tanım, Şartlar ve Hukuki Nitelik
      • Yargıtay Uygulamasında Hukuki Niteliği
      • Dava Şartları 
      • Tablo 1: Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Davalarının Karşılaştırmalı Analizi
      • Birlikte Mülkiyet Hallerinde (Paylı ve Elbirliği) Dava Hakkı
        • Üçüncü Kişilere Karşı Açılacak Davalar
        • Paydaşların/Ortakların Birbirlerine Karşı Açacağı Davalar: “İntifadan Men” Kuralı ve İstisnaları
          • “İntifadan Men” (Yararlanmadan Engelleme) Kuralı
            • Yargıtay İçtihatlarıyla Şekillenen İntifadan Men Şartının İstisnaları
      • Yargılama Usulü, Ecrimisil Hesabı ve Zamanaşımı
        • Görevli ve Yetkili Mahkeme
        • Ecrimisil Bedelinin Tespiti (Hesaplanması)
      • Zamanaşımı
    • Sonuç: Hak Kayıplarını Önlemek İçin Avukat Desteği
    • Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
    • Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) ve Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davaları
      • İlgili Yazılar:

Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) ve Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davaları: Kapsamlı Hukuki Rehber

 

Giriş: Mülkiyet Hakkının Korunması ve Hukuki Koruma Yolları

Mülkiyet hakkı, T.C. Anayasası’nın 35. maddesi ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Bu anayasal güvencenin medeni hukuktaki yansıması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683. maddesinde bulunur. Bu maddeye göre, “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir”. Mülkiyet hakkı, sahibine eşya üzerinde en geniş yetkileri tanıyan mutlak bir ayni hak niteliğindedir.

Ancak bu hakkın mutlak niteliği, onu üçüncü kişilerin haksız müdahalelerine karşı savunmasız bırakmaz. Aksine, hukuk düzeni, malikin bu hakkını korumak için güçlü mekanizmalar öngörmüştür. TMK’nın 683. maddesinin ikinci fıkrası, malikin “malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmünü amirdir. İşte bu noktada, mülkiyet hakkına yönelik tecavüzlere karşı en sık başvurulan iki temel hukuki yol devreye girer:

Elatmanın önlenmesi (müdahalenin men’i) ve ecrimisil (haksız işgal tazminatı) davaları.

Bu iki dava türü, mülkiyet hakkının korunmasının iki farklı boyutunu temsil eder ve birbirini tamamlayan bütüncül bir koruma kalkanı oluşturur. Elatmanın önlenmesi davası, devam eden veya gelecekte yaşanması muhtemel bir haksız müdahaleyi fiilen durdurmaya, yani geleceğe yönelik bir koruma sağlamaya odaklanır. Ecrimisil davası ise, geçmişte gerçekleşmiş haksız kullanımdan doğan zararları

mali olarak tazmin etmeyi, yani geçmişe dönük bir telafi mekanizması işletmeyi amaçlar. Uygulamada sıkça birlikte açılan bu davalar , hak sahibine hem mevcut durumu düzeltme hem de geçmiş kayıplarını giderme imkanı sunarak mülkiyet hakkını hem fiili hem de ekonomik olarak güvence altına alır.

Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) Davası: Tanım, Şartlar ve Kapsam

Hukuki Tanım ve Amaç

Elatmanın önlenmesi, diğer adıyla müdahalenin men’i davası, malikin veya kanunen yetkili diğer hak sahiplerinin, mülkiyet hakkından doğan yetkilerini (kullanma, yararlanma, tasarruf) kullanmasını haksız olarak engelleyen, kısıtlayan veya zorlaştıran fiili duruma son vermeyi amaçlayan bir eda davasıdır. Bu davanın temel amacı, mülkiyet hakkı üzerindeki haksız tecavüzü ortadan kaldırmaktır. Dava, hali hazırda devam eden bir müdahaleyi sonlandırmaya yönelikse “ref davası”, henüz başlamamış ancak gerçekleşme tehlikesi bulunan bir müdahaleyi engellemeye yönelikse “men davası” olarak nitelendirilebilir.

Dava Şartları 

Elatmanın önlenmesi davasının kabul edilebilmesi için üç temel şartın bir arada bulunması gerekir:

  1. Hak Sahipliği: Davayı açan kişinin, müdahale edilen mal üzerinde hukuken korunan bir hakkının bulunması gerekir. Bu hak, mutlak surette mülkiyet hakkı olmak zorunda değildir. Malikin yanı sıra, malikin mirasçıları, intifa hakkı, sükna (oturma) hakkı, üst hakkı gibi sınırlı ayni hak sahipleri ve hatta kira sözleşmesi gibi hakkını tapuya şerh ettirmiş kişisel hak sahipleri de bu davayı açabilir. Örneğin, bir taşınmazı kiralayan kiracı, mülkiyeti kendisine ait olmasa da, kullanım hakkına yapılan haksız bir müdahaleye karşı bu davayı açma yetkisine sahiptir.
  2. Müdahalenin Haksız Olması: Davalının eyleminin hukuki bir dayanağının bulunmaması şarttır. Eğer davalı, müdahalesini haklı kılan bir irtifak hakkına, kira sözleşmesine veya kanundan doğan bir yetkiye sahipse, müdahale haksız kabul edilmez. Davacının, müdahalenin haksız olduğunu ispatlaması yeterlidir.
  3. Müdahalenin Fiilen Devam Etmesi: Bu, davanın en kritik şartlarından biridir. Dava açıldığı anda haksız müdahalenin devam ediyor olması veya gerçekleşme tehlikesinin mevcut olması gerekir. Eğer haksız müdahale dava açılmadan önce sona ermişse, elatmanın önlenmesi davası “konusuz kalma” nedeniyle reddedilir. Bu durumda hak sahibi, yalnızca geçmişe dönük haksız işgal dönemi için ecrimisil tazminatı talep edebilir.

Önemli Not: Kusur Şartının Aranmaması

Elatmanın önlenmesi davasının en belirgin ve hak sahibi lehine en önemli özelliği, davalının kusurlu veya kötü niyetli olmasının bir dava şartı olarak aranmamasıdır. Davanın amacı, birini cezalandırmak değil, mülkiyet hakkının ihlalini durdurmaktır. Bu nedenle, müdahalede bulunan kişinin “yanlışlıkla yaptım”, “zarar verme kastım yoktu” veya “iyi niyetliydim” gibi savunmaları, müdahalenin haksız olduğu tespit edildiği sürece davanın sonucunu etkilemez. Hukuk sistemi, mülkiyet hakkının korunmasına üstün bir değer atfederek, ihlalin objektif varlığını yeterli görmüştür. Bu durum, davayı hak sahibi için ispatı daha kolay ve sonuç alması daha öngörülebilir, güçlü bir hukuki araca dönüştürür.

Dava Kapsamında İleri Sürülebilecek Tali Talepler

Davacı, ana talebi olan müdahalenin durdurulmasının yanı sıra, bu müdahalenin sonuçlarını ortadan kaldırmaya yönelik ek taleplerde de bulunabilir. Ancak bu taleplerin dava dilekçesinde açıkça ve ayrı ayrı belirtilmesi zorunludur, zira mahkeme taleple bağlılık ilkesi gereği kendiliğinden bu yönde bir karar veremez. Bu talepler şunlardır:

  • Yıkım (Kal): Haksız müdahale sonucu inşa edilmiş bir yapı (duvar, bina vb.) varsa, bunun yıkılarak eski durumun yeniden tesis edilmesi talep edilebilir.
  • Eski Hale Getirme: Haksız müdahale nedeniyle bozulan veya zarar gören malın eski haline getirilmesi istenebilir.
  • Ecrimisil: Müdahalenin devam ettiği geçmiş dönemler için haksız işgal tazminatı talep edilebilir.

Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davası: Tanım, Şartlar ve Hukuki Nitelik

Hukuki Tanım ve Dayanak

Ecrimisil, halk arasında “işgal tazminatı” olarak da bilinen, bir malı (taşınır veya taşınmaz) sahibinin rızası olmaksızın, haksız bir şekilde ve kötü niyetle elinde bulundurup kullanan kişiden (fuzuli şagil) talep edilen bir tazminat türüdür. Bu davanın hukuki temeli, TMK’nın 995. maddesidir. Maddeye göre, “İyiniyetli olmayan zilyet, geri vermekle yükümlü olduğu şeyi haksız alıkoymuş olması yüzünden hak sahibine verdiği zararlar ve elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünler karşılığında tazminat ödemek zorundadır”.

Yargıtay Uygulamasında Hukuki Niteliği

Yargıtay, yerleşik içtihatlarında ecrimisili, kira sözleşmesine değil, haksız fiile benzer, kendine özgü koşulları olan özel bir zarar giderim biçimi olarak tanımlamaktadır. Bu niteleme, ecrimisil talep edilebilmesi için bir “zararın” varlığını ve diğer şartların gerçekleşmesini zorunlu kılar.

Dava Şartları 

Ecrimisil tazminatına hükmedilebilmesi için aşağıdaki dört şartın bir arada bulunması zorunludur:

  1. Haksız Bir İşgalin Varlığı: Malın kullanımının, kira sözleşmesi, malikin izni veya kanuni bir hak gibi geçerli bir hukuki nedene dayanmaması gerekir. Örneğin, süresi dolan bir kira sözleşmesine rağmen kiracının taşınmazı kullanmaya devam etmesi veya bir başkasının tarlasının izinsiz ekilip biçilmesi tipik haksız işgal halleridir.
  2. İşgalcinin Kötü Niyetli Olması: Bu, ecrimisil davasının en kritik ve ayırt edici şartıdır. Elatmanın önlenmesi davasının objektif niteliğinin aksine, ecrimisil davası davalının sübjektif durumunu, yani zihinsel tutumunu merkeze alır. İşgalcinin, malı kullanmaya hakkı olmadığını bilmesi veya bilmesi gereken durumda olması gerekir. TMK m. 993 uyarınca, iyi niyetli (hakkı olduğuna inanan ve bu inancında haklı olan) zilyetten ecrimisil talep edilemez. Bir kişi, işgalin başında iyi niyetli olabilir ancak daha sonra mal sahibinden gelen bir ihtarname veya açılan bir dava ile durumu öğrenerek kötü niyetli hale gelebilir. Bu durumda ecrimisil, sadece kötü niyetli olunan dönem için hesaplanır. Bu nedenle, davalının kötü niyetini ispatlamak, davanın kaderini belirleyen en önemli stratejik unsurdur.
  3. Hak Sahibinin Bir Zararının Doğması: Haksız işgal eylemi neticesinde mal sahibinin bir zarara uğramış olması gerekir. Yargıtay uygulamasına göre bu zarar, sadece malda meydana gelen fiziki bir bozulma (olumlu zarar) olmak zorunda değildir. Malikin, o malı kullanamamaktan veya kiraya verememekten kaynaklanan gelir kaybı (olumsuz zarar) da tazmini gereken bir zarar olarak kabul edilir. Kiraya verilebilecek nitelikte bir taşınmazın haksız işgali durumunda, başka bir zararın varlığı ispatlanmasa dahi, mahrum kalınan kira geliri başlı başına bir zarar olarak görülür.
  4. Haksız İşgal ile Zarar Arasında Nedensellik (İlliyet) Bağı: Meydana gelen zararın, doğrudan doğruya haksız işgal eyleminden kaynaklanması zorunludur.

Aşağıdaki tablo, bu iki temel dava türü arasındaki farkları özetlemektedir.

Tablo 1: Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil Davalarının Karşılaştırmalı Analizi

ÖzellikElatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) DavasıEcrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davası
AmacıHaksız müdahaleyi fiilen durdurmak veya önlemek (Geleceğe yönelik).Haksız kullanımdan doğan zararı tazmin etmek (Geçmişe yönelik).
Hukuki DayanağıTMK m. 683TMK m. 995
Temel ŞartlarHak sahipliği, haksız ve devam eden bir müdahale.Haksız işgal, işgalcinin kötü niyeti, zarar ve nedensellik bağı.
Davalının SorumluluğuKusur şartı aranmaz. Haksız müdahalenin varlığı yeterlidir.Kötü niyet şarttır. İyi niyetli işgalciden talep edilemez.
ZamanaşımıMülkiyet hakkına dayandığından zamanaşımına tabi değildir.Dava tarihinden geriye doğru 5 yıldır.
Yetkili MahkemeTaşınmazın bulunduğu yer mahkemesi (Kesin Yetki – HMK m.12).Genel kural: Davalının yerleşim yeri mahkemesi. Elatmanın önlenmesi ile birlikte açılırsa taşınmazın bulunduğu yer.

Birlikte Mülkiyet Hallerinde (Paylı ve Elbirliği) Dava Hakkı

Bir taşınmazın mülkiyeti birden fazla kişiye ait olduğunda (paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti), dava açma hakkı bazı özel kurallara tabi olur. Bu noktada, davanın mülkiyet dışından bir üçüncü kişiye mi, yoksa paydaşlardan/ortaklardan birine karşı mı açıldığı büyük önem taşır.

Üçüncü Kişilere Karşı Açılacak Davalar

  • Elatmanın Önlenmesi: Gerek paylı mülkiyette paydaşlar, gerekse elbirliği mülkiyetinde ortaklar, taşınmaza dışarıdan yapılan bir müdahaleye karşı tek başlarına dava açabilirler. TMK m. 702/4’e göre, “Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır”. Yargıtay, bu durumda açılan davanın, davacının payı oranında değil,

taşınmazın tamamı yönünden kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu, mülkiyet hakkının korunmasının bölünemez bir bütün olduğu ilkesinin bir sonucudur.

  • Ecrimisil: Elatmanın önlenmesinden farklı olarak ecrimisil alacağı, bölünebilir nitelikte bir alacaktır. Bu nedenle, her paydaş veya ortak, haksız işgalde bulunan üçüncü kişiden

yalnızca kendi payına isabet eden oranda ecrimisil talep edebilir. Örneğin, 4 eşit paydaşlı bir taşınmaz için hesaplanan toplam 100.000 TL ecrimisilden, tek başına dava açan bir paydaş en fazla 25.000 TL talep edebilir.

Paydaşların/Ortakların Birbirlerine Karşı Açacağı Davalar: “İntifadan Men” Kuralı ve İstisnaları

Birlikte mülkiyette en karmaşık ve en sık karşılaşılan durum, paydaşlardan birinin diğer paydaşların hakkını ihlal etmesidir. Bu durumda Yargıtay uygulamasıyla geliştirilmiş olan “intifadan men” kuralı devreye girer.

“İntifadan Men” (Yararlanmadan Engelleme) Kuralı

Bu kuralın temel mantığı, paydaşların veya ortakların, aralarında aksine bir anlaşma bulunmadıkça, birbirlerinin malı kullanmasına zımnen (örtülü olarak) rıza gösterdikleri karinesine dayanır. Bu nedenle, bir paydaşın diğer bir paydaştan ecrimisil talep edebilmesi için öncelikle bu zımni rızayı ortadan kaldırması, yani taşınmazdan payı oranında yararlanma isteğini işgalci konumundaki paydaşa bildirmiş olması gerekir. Bu bildirim, “intifadan men” olarak adlandırılır ve mahkemeler tarafından bir dava şartı gibi re’sen (kendiliğinden) araştırılır. Bu bildirim yapılmamışsa, bildirim tarihinden önceki dönem için ecrimisil talep edilemez.

Bu bildirimin noter kanalıyla bir ihtarname ile yapılması ispat kolaylığı sağlasa da, bu bir zorunluluk değildir. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği, tanık beyanı da dahil olmak üzere her türlü delille kanıtlanabilir. Örneğin, daha önce paydaşlar arasında açılmış bir ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası da bu şartı yerine getirmiş sayılır.

Yargıtay İçtihatlarıyla Şekillenen İntifadan Men Şartının İstisnaları

Yargıtay, “intifadan men” kuralının adaletsiz sonuçlar doğurabileceği bazı durumlar için bir dizi istisna geliştirmiştir. Bu istisnaların ortak noktası, paydaşlar arasındaki zımni rıza veya iyi niyet karinesinin zaten ortadan kalktığının kabul edildiği durumlardır. Bu hallerde, ihtar şartı aranmaksızın doğrudan ecrimisil davası açılabilir :

  1. Doğal veya Hukuki Ürün (Semere) Getiren Yerler: Davaya konu taşınmazın bağ, bahçe, fındıklık gibi doğal ürün veren veya dükkan, konut, işyeri gibi kiraya verilerek hukuki ürün (kira geliri) getiren bir yer olması durumunda, bir paydaşın tüm gelire tek başına el koyması baştan itibaren kötü niyetli bir davranış olarak kabul edilir ve ihtar şartı aranmaz.
  2. İşgalci Paydaşın Diğerlerinin Paydaşlığını İnkar Etmesi: İşgalci paydaşın, “bu taşınmaz tamamen benim, sizin burada hakkınız yok” gibi ifadelerle diğer paydaşların mülkiyet hakkını açıkça inkar etmesi, kötü niyetin en bariz göstergesidir ve intifadan men şartını ortadan kaldırır.
  3. Paydaşlar Arasında Kullanım Anlaşması (Fiili Taksim) Olması: Paydaşların taşınmazı aralarında sözlü veya yazılı bir anlaşmayla bölüşerek (örneğin “ön cephedeki dükkan senin, arka cephedeki benim olsun” şeklinde) fiilen kullandıkları durumlarda, bir paydaşın diğerinin kullanımına ayrılan bölüme tecavüz etmesi halinde ihtar şartı aranmaz.
  4. Daha Önce Başka Bir Dava Açılmış Olması: Ecrimisil talep eden davacının, aynı taşınmazla ilgili olarak davalı paydaşa karşı daha önceden elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil gibi bir dava açmış veya icra takibi yapmış olması, yararlanma iradesini ortaya koyduğu için intifadan men şartını gerçekleştirir.
  5. Taşınmazın Kamu Malı Olması: Davaya konu taşınmazda Hazine, belediye gibi kamu kurumlarının da paydaş olması durumunda, kamu yararı ve malının korunması ilkesi gereği intifadan men şartı aranmaz.

Yargılama Usulü, Ecrimisil Hesabı ve Zamanaşımı

Görevli ve Yetkili Mahkeme

  • Görevli Mahkeme: Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında görevli mahkeme, davanın değerine bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Bu davaların, ortaklığın giderilmesi davasıyla (görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir) birlikte açılması mümkün değildir.
  • Yetkili Mahkeme: Yetkili mahkeme konusunda davaların niteliğine göre önemli bir ayrım vardır:
    • Elatmanın önlenmesi davası tek başına veya ecrimisil talebiyle birlikte açılıyorsa, dava taşınmazın aynına (mülkiyetine) ilişkin olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 12 uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Taraflar anlaşarak bu kuralı değiştiremezler.
    • Sadece ecrimisil davası açılıyorsa, bu bir tazminat (alacak) davası olduğundan, genel yetki kuralı uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Ancak davacı dilerse, bu davayı da taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açma hakkına sahiptir.

Ecrimisil Bedelinin Tespiti (Hesaplanması)

Ecrimisil bedelinin hesaplanması, teknik bilgi ve uzmanlık gerektiren bir husustur. Bu nedenle Yargıtay, mahkemenin mutlaka yerinde keşif yaparak ve niteliğine uygun (emlak danışmanı, ziraat mühendisi, fen bilirkişisi vb.) uzman bilirkişilerden rapor alarak karar vermesi gerektiğini istikrarlı bir şekilde vurgulamaktadır. Yargıtay kararlarına göre hesaplamada dikkate alınacak temel kriterler şunlardır:

  • Ecrimisil, en az kira geliri, en çok ise tam gelir yoksunluğu olarak belirlenir.
  • Taşınmazın cinsi, yüzölçümü, konumu, imar durumu, verim gücü, ulaşım olanakları gibi tüm fiziki ve hukuki özellikleri dikkate alınır.
  • Hesaplama yapılırken, dava konusu taşınmaza benzer nitelikteki emsal taşınmazların kira bedelleri araştırılır ve karşılaştırma yapılır.
  • Tarım arazilerinde, arazinin bulunduğu yöredeki dekar başına ortalama verim ve ürünlerin piyasa değeri üzerinden bir hesaplama yapılır.
  • Hesaplama, talep edilen dönemler için geriye dönük olarak ayrı ayrı yapılır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, ilk dönem için belirlenen miktara, sonraki dönemler için ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) artış oranının tamamı yansıtılarak artırım yapılır.

Zamanaşımı

  • Elatmanın Önlenmesi Davası: Bu dava, mülkiyet hakkının kendisine dayandığı ve mülkiyet hakkı zamanaşımına uğramayan bir hak olduğu için, haksız müdahale devam ettiği sürece herhangi bir zamanaşımı süresine tabi değildir ve her zaman açılabilir.
  • Ecrimisil Davası: Ecrimisil alacağı, haksız fiil benzeri niteliği gereği, Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil zamanaşımı süresine paralel olarak 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, dava açıldığı tarihten geriye doğru işler. Örneğin, 2024 yılında açılan bir davada, en fazla 2019 yılına kadar olan dönem için ecrimisil talep edilebilir. Ancak, davalının mahkemede zamanaşımı itirazında (defi) bulunması gerekir. Davalı bu itirazı yapmazsa, mahkeme bu durumu kendiliğinden dikkate alamaz ve 5 yıldan daha eski dönemler için de ecrimisile hükmedebilir.

Sonuç: Hak Kayıplarını Önlemek İçin Avukat Desteği

Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları, mülkiyet hakkının korunmasında hayati rol oynayan güçlü hukuki araçlardır. Ancak görüldüğü üzere, bu davalar özellikle birlikte mülkiyet halleri, intifadan men kuralı ve istisnaları, ecrimisil hesabının teknik detayları ve yetki kuralları gibi konularda ciddi bir hukuki bilgi ve Yargıtay içtihatlarına hakimiyet gerektirmektedir.

Davacının, hak sahipliğini, haksız işgalin varlığını, davalının kötü niyetini (ecrimisil için) ve uğradığı zararı hukuka uygun delillerle (tapu kaydı, tanık, keşif, bilirkişi raporu, ihtarname vb.) ispatlama yükümlülüğü bulunmaktadır. Delillerin doğru zamanda toplanması ve mahkemeye usulüne uygun şekilde sunulması, davanın başarısı için kritik öneme sahiptir.

Doğru dava stratejisinin belirlenmesi, taleplerin eksiksiz bir şekilde ileri sürülmesi, zamanaşımı gibi hak düşürücü sürelerin kaçırılmaması ve karmaşık yargılama sürecinde hak kayıplarının önlenmesi için gayrimenkul hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel destek almak, en doğru ve güvenli yol olacaktır. Mülkiyet haklarınıza yönelik haksız müdahalelerle ilgili hukuki danışmanlık ve dava takibi hizmetleri için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Soru: Miras kalan evi tek başına kullanan kardeşimden kira (ecrimisil) isteyebilir miyim?

Cevap: Evet, isteyebilirsiniz. Ancak kural olarak, ecrimisil talep edebilmek için öncelikle o kardeşe noterden bir ihtarname göndererek veya tanıkla ispatlanabilecek başka bir yolla, evden payınıza düşen oranda yararlanmak istediğinizi bildirmeniz gerekir. Bu bildirim “intifadan men” şartı olarak adlandırılır. Bu bildirimden sonraki dönem için ecrimisil talep etme hakkınız doğar. Ancak, eğer bu ev kiraya verilip geliri sadece o kardeş tarafından alınıyorsa, ihtar şartı aranmaksızın dava açabilirsiniz.

Soru: Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası ne kadar sürer?

Cevap: Davanın süresi mahkemenin iş yoğunluğuna, delillerin (özellikle tanıkların dinlenmesi ve keşif yapılması) toplanma hızına ve bilirkişi raporlarının hazırlanma sürecine göre değişir. Net bir süre vermek mümkün olmamakla birlikte, bu tür davaların ortalama olarak 1.5 ila 2 yıl arasında sonuçlandığı söylenebilir.

Soru: Dava açmadan önce ihtarname göndermek zorunlu mu?

Cevap: Davalı mülk sahibi olmayan bir üçüncü kişi ise, ihtarname gönderme zorunluluğu yoktur. Ancak dava, paydaşlar veya mirasçılar arasında açılacak bir ecrimisil davası ise, kural olarak “intifadan men” şartını sağlamak ve davalının kötü niyetini ispatlamak için ihtarname göndermek veya bu yöndeki iradeyi başka bir şekilde bildirmek kritik öneme sahiptir.

Soru: Ecrimisil borcu ödenmezse ne olur?

Cevap: Mahkeme kararı ile kesinleşen ecrimisil alacağı, ilamlı icra takibine konu edilebilir. Borçlu yine ödeme yapmazsa, maaşına, banka hesaplarına veya diğer mal varlıklarına haciz konularak alacak zorla tahsil edilebilir.

Soru: Geriye dönük kaç yıllık ecrimisil talep edebilirim?

Cevap: Ecrimisil alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu nedenle, dava açtığınız tarihten geriye doğru en fazla 5 yıllık haksız işgal tazminatı talep edebilirsiniz. Daha eski bir dönem için talepte bulunsanız bile, davalının zamanaşımı itirazı üzerine bu talep reddedilecektir.

Soru: Dava masrafları ve avukatlık ücreti ne kadardır?

Cevap: Dava masrafları, dava değerine (talep edilen ecrimisil miktarı ve/veya el atılan malın değeri) göre hesaplanan nispi harçlar, tebligat giderleri, keşif ve bilirkişi ücretleri gibi kalemlerden oluşur. Avukatlık ücreti ise, Türkiye Barolar Birliği’nin her yıl yayımladığı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde belirtilen miktardan az olmamak kaydıyla, davanın niteliği ve kapsamına göre avukat ile müvekkil arasında serbestçe belirlenir.

Elatmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) ve Ecrimisil (Haksız İşgal Tazminatı) Davaları

Leonardo Lightning XL A sophisticated and symbolic digital ill 3

 

İlgili Yazılar:

  1. Vasiyetnamede Yer Alan Evlenme veya Evlenmeme Şartı Geçerli midir?
  2. Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi – Sözleşmenin Feshi – Rayiç Bedel
Share
0
Avukat
Avukat

1 Comment

  1. MATTHIAS KROENER dedi ki:
    12 Ağustos 2025, 08:50

    Selamlar!

    Bir ipotek refinansmanı aylık ödemelerinizi azaltabilir. Veya borçlarınızı daha hızlı kapatmanıza yardımcı olabilir. Deneyimli ipotek ekibimiz, akıllıca bir karar verebilmeniz için tüm olası avantajları açıklayabilir. Nerede olduğunuzu anlıyoruz ve çıkarlarınıza en uygun çözümü oluşturmamıza güvenebilirsiniz. 1 ila 15 yıl arasında değişen vade seçenekleri, %2 rekabetçi faiz oranları ve kredi taksitinizi ödemeye başlamadan önce 1 yıl ödemesiz dönem seçenekleri arasından seçim yapabilirsiniz.

    FIDOR AG BANK, doğrudan gayrimenkul kredisi veren bir kuruluştur. Doğrudan Gayrimenkul Köprü Kredisi Veren. Tamir Et ve Sat, Sabit Para ve Ticari Köprü Kredileri. Minimum Kredi Puanı Yok. Teminat yok. Bunlar, kredi onayı öncesinde kredi puanı olmayan sabit para kredi kuruluşlarıdır. Kredi transfer belgelerinizi işlemek için geçerli bir kimlikle iş birliği yapmanız yeterlidir. İşletme ve Fabrika’yı büyütmek için işletme kredisi almak için harika bir fırsat sunuyoruz.

    Aşağıdaki bilgileri ekleyin ve kredi formunu geri gönderin.

    Adınız Soyadınız:.:…………………………………………..
    Kredi Tutarı:……………………………………………..
    Kredi Süresi:…………………………………………..
    Ev Adresiniz:…………………………………………..
    İş Adresiniz:……………………………….
    Kredi Nedeni:…………………………….
    Telefon Numaranız:……………………………………..
    Yaşınız:……………………………………………..

    Kredi belgelerinizle ilgili işlemleri başlatmak için

    BAY MATTHIAS KROENER
    SANDSTRASSE 33 MÜNİH
    80335 MÜNİH, ALMANYA.

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım