
Başlıklar
ToggleDemirbaş Hukuk Bürosu | Bursa Patent Avukatı
Patent hakkı, buluş sahibine hukuken tanınan ve belirli bir süre boyunca bu buluşu münhasıran kullanma, üretme, satma veya lisanslama imkânı sağlayan sınai mülkiyet hakkıdır. Ancak bu hak, zaman zaman kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından ihlal edilebilmekte, yani patent hakkına tecavüz fiilleri meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda, patent hakkı sahibi, hukuk mahkemelerinde çeşitli davalar açarak haklarını koruma ve zararlarını giderme imkanına sahiptir.
Aşağıda, patent hakkı sahibinin hukuk yollarına başvurarak talep edebileceği başlıca dava ve önlemler detaylı şekilde açıklanmıştır:
Patent hakkı sahibi, buluşuna yönelik hukuka aykırı müdahalelerin önlenmesini ve bu müdahalelerin sonuçlarının bertaraf edilmesini sağlamak amacıyla, “tecavüzün durdurulması davası” açma hakkına sahiptir. Bu dava, patent hakkına halihazırda devam eden veya yakın tehdit oluşturan bir ihlalin engellenmesi için açılan en temel ve yaygın davalardan biridir.
Davanın Hukuki Dayanağı
Bu dava, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 149. maddesi kapsamında açılır. İlgili maddeye göre, hak sahibi, patentine yönelik her türlü tecavüzü durdurmak için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Buradaki tecavüz, yalnızca fiilen gerçekleşmiş bir saldırı değil, aynı zamanda yakın tehlike oluşturan eylem ve girişimler de olabilir.
️ Davanın Konusu ve Amacı
Bu dava ile;
Davanın temel amacı, patent hakkının korunması ve ihlalin sürmesinin önüne geçilmesidir. Bu sayede patent sahibi, hakkını etkin şekilde kullanmaya devam edebilir ve ekonomik zararın büyümesi engellenmiş olur.
⚖️ Geçici Hukuki Koruma: İhtiyati Tedbirle Birlikte Açılabilir
Bu dava türü, sıklıkla ihtiyati tedbir talepleriyle birlikte açılır. Mahkemeye sunulan ihtiyati tedbir talebiyle, dava sonuçlanana kadar:
Bu koruma tedbirleri, patent sahibinin haklarını etkin şekilde koruyabilmesi için önemlidir. Zira davalar yıllar sürebileceğinden, mahkeme sonucunun beklenmesi durumunda telafisi imkânsız zararlar doğabilir.
Davanın Açılabilmesi İçin Gereken Şartlar
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Patent hakkına ilişkin davalarda görevli mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleridir. Bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise kural olarak, davalının yerleşim yeri veya fiilin gerçekleştiği yer mahkemesidir.
Örnek Bir Uygulama Senaryosu
Bir girişimci, patentli bir elektrikli motor tasarımına sahiptir. Ancak bir başka firma, bu motorun aynı prensipleriyle çalışan ve birebir benzeri bir ürünü üretmeye başlar. Patent sahibi, bu ürünün satışa sunulduğunu tespit ettiğinde; mahkemeye başvurarak, tecavüzün durdurulması ve ürünlerin piyasadan çekilmesini içeren bir dava açar. Mahkeme, ihtiyati tedbirle ürünlere el konulmasına karar verir, duruşmalarda ihlalin sabit olması halinde ise sürekli yasaklama kararı verilir.

Patent hakkı, buluş sahibine yalnızca teknik bir koruma değil, aynı zamanda ekonomik bir değer ve kişisel bir itibar da kazandırır. Bu nedenle, patent hakkına yönelik her türlü saldırı yalnızca mülkiyet hakkını değil, aynı zamanda buluş sahibinin gelir elde etme potansiyelini ve kamuoyundaki saygınlığını da tehdit eder.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesi uyarınca, patent hakkı sahibi, haklarına yönelmiş saldırılar nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat davaları açabilir.
Maddi Tazminat Davası
Maddi tazminat, esasen patent hakkı sahibinin malvarlığında meydana gelen azalmaların giderilmesini amaçlar. Bu zararın kapsamı iki temel unsura dayanır:
Yoksun kalınan kazanç, aşağıdaki ölçütlerden biri esas alınarak hesaplanabilir:
Bu üç yöntemden hangisinin seçileceği, patent sahibinin tercihi ve olayın özelliklerine göre belirlenir.
Yargıtay Uygulamasında Maddi Tazminat
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, sadece hak ihlalinin varlığı bile tazminat talebi için yeterli görülmektedir. Ancak zarar miktarının makul, hesaplanabilir ve belgelenebilir olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle zarar kalemlerinin bilirkişi raporlarıyla desteklenmesi büyük önem taşır.
Manevi Tazminat Davası
Patent yalnızca ekonomik bir değer değil, aynı zamanda entelektüel bir emeğin ürünüdür. Bu nedenle, patent hakkına yapılan saldırılar yalnızca maddi değil, manevi zarar da doğurabilir.
Patent sahibi;
Özellikle kamuoyunda tanınan veya bilimsel çevrelerde saygın bir yere sahip mucitler açısından bu zarar çok daha derin ve ölçülemez olabilir.
⚖️ Tazminat Miktarının Belirlenmesinde Dikkate Alınan Kriterler
Mahkeme, maddi ve manevi tazminatın miktarını belirlerken aşağıdaki ölçütleri dikkate alır:
Zamanaşımı Süresi
Tazminat talepleri, Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri gereğince öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl, her hâlükârda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde, zamanaşımı def’i ile karşılaşılması mümkündür.
Uygulama Örneği
Bir yazılım şirketi, geliştirdiği algoritma için patent almıştır. Başka bir firma, bu algoritmayı izinsiz şekilde kendi ürünlerine entegre ederek pazarlamaya başlar. Patent sahibi, önce ihtar çeker; sonuç alamayınca ihlalin durdurulması ve 150.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talepli dava açar. Mahkeme, bilirkişi raporları ve sektörel veriler ışığında hem ihlalin varlığını hem de maddi/manevi zararları kabul eder.
✅ Sonuç: Tazminat Davaları, Patent Hakkının Korunmasında Etkin Bir Araçtır
Patent hakkının ihlali halinde, yalnızca üretim veya satışın durdurulması yetmez; aynı zamanda doğmuş veya doğacak zararların giderilmesi de sağlanmalıdır. Bu kapsamda açılacak maddi ve manevi tazminat davaları, hem mağdurun zararını telafi eder hem de ihlalciler açısından önleyici ve caydırıcı bir etki yaratır.
Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, maddi ve manevi zararları tazmini başta olmak üzere tüm patent ihlali davaları için hukuki danışma ve avukatlık hizmeti veriyoruz.

Patent hakkı sadece bir fikrî mülkiyet unsuru değil; aynı zamanda maddi gelir elde etmeye elverişli, ekonomik değeri olan bir hak türüdür. Dolayısıyla, patent hakkına tecavüz edilmesi durumunda patent sahibi, yalnızca fiilî zararlarını değil, aynı zamanda tecavüz nedeniyle elde edemediği kazancı da talep edebilir.
Bu kalem, Türk hukuk sisteminde “yoksun kalınan kazanç” veya “iktisadi fırsat kaybı” olarak değerlendirilir ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında tazminat hesaplamasına konu edilebilir.
⚖️ Hukuki Dayanak
SMK m.149/2’de yer alan düzenleme gereği, patent hakkı sahibi, zararın hesaplanmasında şu üç yöntemden birini seçme hakkına sahiptir:
“Yoksun kalınan kazanç, zarar görenin seçimine bağlı olarak; a) patent hakkına tecavüz olmasaydı elde edilecek muhtemel kazanca, b) tecavüz edenin elde ettiği haksız kazanca, c) lisans bedeline göre hesaplanır.”
Bu hüküm, patent sahibine esneklik ve stratejik tercih imkânı sunar. Her somut olayın ticari, teknik ve finansal koşullarına göre en avantajlı hesaplama modeli belirlenebilir.
a) Muhtemel Gelir Yöntemi (Kar Kaybı Yaklaşımı)
Bu yöntemde, patent sahibi, ihlal gerçekleşmemiş olsaydı patentini kullanarak ne kadar gelir elde edebileceğini somut belgeler ve pazar analizleriyle ortaya koyar.
Bu yöntemin uygulandığı durumlar:
Hesaplamada kullanılan veriler:
Amaç: “Eğer bu ihlal olmasaydı, ben bu üründen şu kadar kazanacaktım.” diyerek bu kaybın tazminini istemektir.
b) Haksız Kazanç Yöntemi
Bu yöntemde, patent hakkına tecavüz eden kişi veya firmanın patent konusu buluşu kullanarak ne kadar gelir elde ettiği tespit edilir ve bu kazanç patent sahibine doğrudan tazminat olarak yansıtılır.
Bu yöntemin avantajı:
Bu yöntem, özellikle rakibin pazar avantajı sağlamış olması ve yüksek satış yapmış olması hâlinde tercih edilir.
c) Lisans Bedeli Yöntemi (Emsal Lisans Esasına Dayalı Hesaplama)
Bu yöntemde, ihlali gerçekleştiren kişi veya kurum, eğer patent sahibinden hukuka uygun bir lisans almış olsaydı, bu lisans karşılığında ödemesi gereken bedel hesaplanır ve tazminat tutarı buna göre belirlenir.
Bu yöntem özellikle şu durumlar için uygundur:
Belirlemede dikkate alınan unsurlar:
Hangi Yöntem Ne Zaman Tercih Edilmeli?
Durum | Tercih Edilecek Yöntem |
Patent sahibi ürünü piyasaya sürmüşse | Muhtemel gelir yöntemi |
Patent sahibi pasif ama ihlalcinin cirosu yüksekse | Haksız kazanç yöntemi |
Emsal lisanslar varsa, patent ticari amaçla lisanslanıyorsa | Lisans bedeli yöntemi |
Hesaplamada Dikkate Alınan Ek Faktörler
Hangi yöntem tercih edilirse edilsin, mahkeme aşağıdaki kriterleri mutlaka göz önünde bulundurur:
Uygulama Örneği
Bir biyoteknoloji şirketi, geliştirdiği patentli enzim teknolojisinin rakip bir şirket tarafından izinsiz kullanıldığını tespit eder. Patent sahibi, ürününü piyasaya sürdüğünü ve yıllık 3 milyon TL gelir hedeflediğini ortaya koyar. Bilirkişi incelemesinde, ihlalci şirketin bu teknoloji ile 1,8 milyon TL ciro elde ettiği belirlenir. Mahkeme, somut deliller ışığında muhtemel gelir yöntemini esas alır ve 2,4 milyon TL yoksun kalınan kazancın tazminine karar verir.
✅ Sonuç: Yoksun Kalınan Kazanç, Gerçek Ekonomik Zararı Yansıtır
Patent hakkının ihlali, sadece somut bir ürüne değil, patent sahibinin gelecekteki kazançlarına ve pazar değerine zarar verir. Bu nedenle yoksun kalınan kazancın doğru yöntemle ve isabetli verilerle hesaplanması:
Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent hakkına tecavüz hallerinde gündeme gelen davalarda, süreçlerin tamamını bilimsel raporlar ve stratejik hazırlıkla yönetiyor, müvekkillerimizin haklarını tam kapsamlı olarak savunuyoruz.

Patent hakkına tecavüz, yalnızca bir haksız fiil teşkil etmekle kalmaz; aynı zamanda ihlal ürünleri üzerinden elde edilen menfaatlerin hukuka aykırı şekilde kazanılmasına neden olur. İşte bu noktada, patent sahibi yalnızca zararın tazminini değil, tecavüz yoluyla üretilmiş ürünler ve üretim araçları üzerinde doğrudan mülkiyet hakkı talep etme imkânına da sahiptir.
Bu hak, patent sahibinin ihlali durdurmakla kalmayıp, haksız kazanımları doğrudan geri almasını sağlayan güçlü bir araçtır.
⚖️ Hukuki Dayanak
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesi kapsamında, patent sahibi, patent hakkına tecavüz nedeniyle mahkemeye başvurarak;
“El konulan ürünler veya üretim araçları üzerinde mülkiyet hakkının kendisine devredilmesini talep edebilir.”
Bu hüküm, haksız fiil sonucu elde edilmiş malvarlığı unsurlarının doğrudan patent sahibine geçmesini sağlayarak bir tür “malı geri alma” mekanizması oluşturur.
Patent Sahibinin Mülkiyet Talebi Ne Anlama Gelir?
Patent sahibi, mahkemeye başvurarak;
kendi mülkiyetine geçirilmesini talep edebilir.
Bu talebin kabulü hâlinde:
Bu sistem, patent sahibine yalnızca hak ihlalini durdurma değil, aynı zamanda ihlal ürünleri üzerinde kontrol sağlama olanağı tanır.
Mülkiyet Talebinin Pratik Avantajları
Mülkiyet Talebi ile Tazminat Arasındaki İlişki
Mülkiyet devri, bir tür ayni tazminat hükmündedir. Mahkeme kararında şu senaryolar değerlendirilir:
Bu yöntem, klasik para ile tazminatın yanında doğrudan mala dayalı bir giderim yöntemidir.
Hangi Durumlarda Mülkiyet Talebi Uygundur?
mahkemeye yapılacak mülkiyet talebi hem pratik hem stratejik olarak son derece önemlidir.
⚠️ Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Uygulama Örneği
Bir makine üreticisi, kendisine ait patentli bir rulman sisteminin birebir kopyalanarak başka bir üretici tarafından kullanıldığını tespit eder. Mahkeme, dava sürecinde ürünlere el koyar. Patent sahibi, bu ürünleri yalnızca tazminatla yetinmeyip, teknik delil olarak ve kendi üretim zincirinde kullanmak üzere talep eder. Mahkeme, ihlali sabit bulur ve ürünlerin mülkiyetini patent sahibine devreder. Ürünlerin toplam piyasa değeri, tazminat tutarından düşük olduğundan ek bir ödeme yapılmaz.
✅ Sonuç: Mülkiyet Talebi, Sadece Tazmin Değil, Güçlü Bir Önleme Aracıdır
Patent hakkına tecavüz eden ürünlerin ve araçların doğrudan mülkiyetinin devri, sadece bir tazminat yolu değil, aynı zamanda ihlalin etkilerini kontrol altına alma ve piyasayı koruma yöntemidir. Bu sayede hak sahibi, zararın büyümesini engellerken, aynı zamanda rakibin haksız kazanç sağlamasının da önüne geçer.

Patent hakkına tecavüz halinde açılacak davalar çoğu zaman uzun süren süreçlerdir. Ancak patent sahibi açısından telafisi güç veya imkânsız zararların doğmaması için, dava sonuçlanmadan önce de geçici koruma tedbirleri alınması mümkündür. Bu tür durumlarda başvurulacak en etkili yol, ihtiyati tedbir talebidir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.159 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.389 ve devamı hükümleri gereğince, patent hakkı sahibi mahkemeden, geçici nitelikte aşağıdaki tedbirlerin uygulanmasını talep edebilir.
İhtiyati tedbir, esas dava sonuçlanana kadar tarafların haklarının korunmasını sağlayan, mahkeme kararıyla verilen geçici ve bağlayıcı bir hukuki koruma mekanizmasıdır.
Patent davalarında bu tedbir sayesinde:
Patentten doğan haklara tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen ürünlerin:
Bu ürünler, dava süresince koruma altına alınır ve ticari dolaşıma girmesi engellenir.
Eğer patentli bir usul (yöntem, üretim tekniği) ihlal ediliyorsa, bu usulün uygulanmasını sağlayan:
Bu sayede, tecavüz fiilinin devamı önlenmiş olur.
Mahkeme, el konulan ürünlerin:
karar verebilir.
Teminat, özellikle ihtiyati tedbirin haksız çıkması durumunda karşı tarafın uğrayabileceği zararların tazminini garanti altına alır. Ancak mahkeme, bazı durumlarda teminatsız da tedbir kararı verebilir.
HMK m.389 uyarınca mahkeme aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesini arar:
Tedbir talebinin, ihlalin öğrenildiği andan itibaren makul sürede yapılması önemlidir. Zamanında yapılmayan başvurular, mahkemelerce reddedilebilir.
Mahkemece verilen tedbir kararı, kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal icra edilebilir. Uygulama şu şekilde gerçekleşir:
Bir ilaç firması, patentli formülünü kullanarak ürettiği yeni nesil antibiyotiğin piyasaya sürüldüğünü tespit eder. Ancak başka bir firma, bu formülü izinsiz kopyalayarak aynı etken maddeye sahip bir ürünü üretmeye başlamıştır. Patent sahibi, mahkemeye başvurarak hem tecavüzün durdurulmasını hem de ürünlere el konularak tedbiren toplatılmasını talep eder. Mahkeme, ihlalin varlığına ve doğabilecek zararın büyüklüğüne kanaat getirerek ihtiyati tedbir kararı verir.
Patent hakkının etkin biçimde korunabilmesi için zaman kaybetmeden ihtiyati tedbir başvurusunda bulunmak, telafisi güç zararlara karşı en etkili önlemdir. Özellikle delillerin korunması, ihlal ürünlerinin piyasaya çıkmasının önlenmesi ve maddi hak kaybının engellenmesi bakımından bu tedbir hayati öneme sahiptir.
Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent davalarında ihtiyati tedbir süreçlerini titizlikle yürüterek, müvekkillerimizin haklarını etkin şekilde koruyoruz.

Patent hakkına tecavüzün tekrarını önlemeye yönelik caydırıcı tedbirlerden biri de, ihlale konu ürün ve üretim araçlarının şekillerinin değiştirilmesi ya da imha edilmesidir.
Patent hakkı sahibi, mahkemeden yalnızca tazminat ya da el koyma talep etmekle kalmaz; aynı zamanda ihlal ürünlerinin veya ihlali mümkün kılan araçların tamamen ortadan kaldırılmasını da talep edebilir. Bu tür talepler, özellikle süreklilik arz eden ya da organize şekilde yürütülen patent ihlallerinde daha sık gündeme gelir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149/1-e maddesi uyarınca, mahkeme;
“Patentten doğan haklara tecavüzün devamını önlemek üzere, el konulan ürünlerin ve üretim araçlarının şekillerinin değiştirilmesine veya imha edilmesine karar verebilir.”
Bu hüküm, ihlal ürünlerinin piyasaya tekrar sürülmesinin önlenmesi ve ihlale altyapı oluşturan araçların kullanım dışı bırakılması amacına yöneliktir.
Şekil değiştirme, ihlale konu ürünlerin veya araçların:
gibi yöntemlerle **kullanım veya satışının mümkün hâle getirilmesidir.
Bu yöntem, ürünlerin tamamen imha edilmesine kıyasla daha az maliyetli olabilir; ancak her durumda uygulanması mümkün değildir.
Mahkeme, şekil değiştirmenin:
gibi durumlarda doğrudan imha kararı verebilir.
İmha kararı; sadece ürünlere değil, bu ürünleri üretmekte kullanılan kalıplar, makineler, çizimler veya yazılımlara da yöneltilebilir.
Patent ihlallerinde yalnızca mevcut ürünlere el koymak çoğu zaman yeterli değildir. Çünkü:
Bu nedenle mahkemeler, özellikle tekrarlayan ya da profesyonel ihlallerde, imha ve şekil değişikliği taleplerini ciddi caydırıcı tedbirler olarak değerlendirmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre:
Ayrıca imha işlemleri genellikle icra müdürlüğü gözetiminde, uzman bilirkişilerin kontrolü altında gerçekleştirilir. Böylece hem işlemin usulüne uygunluğu hem de delil bütünlüğü sağlanmış olur.
Bir makine parçası üreticisi, başka bir şirkete ait patentli vida sistemini izinsiz kullanarak ürettiği ürünleri piyasaya sunmuştur. Mahkeme, ihtiyati tedbirle ürünlere el koymuştur. Davada, patent sahibinin talebi üzerine, bu parçaların hem patentli vida sisteminden arındırılması teknik olarak mümkün olmadığı, hem de üretimin kasıtlı olarak yapıldığı belirlenir. Mahkeme, ürünlerin tamamının imhasına karar verir.
✅ Sonuç: Kalıcı Koruma İçin Şekil Değişikliği ve İmha Hayati Araçlardır
Patent hakkına yönelik saldırıların tekrarını önlemek için yalnızca anlık müdahale yetmez; aynı zamanda kalıcı, önleyici ve caydırıcı önlemler alınması gerekir. Bu doğrultuda şekil değiştirme ve imha talepleri:
Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent hakkına tecavüzle ilgili tüm süreçlerde, delil tespiti, tedbir, el koyma ve imha işlemlerinde hukuki destek sunmaktayız.

Patent hakkına tecavüz davalarında yalnızca ihlal fiilinin tespit edilmesi ve tazminata hükmedilmesi yeterli değildir. Çoğu zaman, bu tür ihlallerin toplumsal ve sektörel düzeyde görünür kılınması, patent sahibinin itibarının korunması ve benzer ihlallerin önlenmesi bakımından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, mahkemeden kararın ilan edilmesi ve tebliği yönünde ayrıca talepte bulunulabilir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149/1-f maddesi, patent sahibine şu hakkı tanır:
“Patent hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanmak üzere ilgililere tebliği ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talep edilebilir.”
Bu düzenleme, yalnızca zararın giderilmesi değil, aynı zamanda önleme ve caydırıcılık amacını da güder.
Patent hakkı sahibi mahkemeden aşağıdaki ilan yollarının bir veya birkaçını talep edebilir:
İlanın içeriği, mahkeme kararı doğrultusunda hazırlanır ve genellikle şu unsurları içerir:
Kararın ilan edilmesi, yalnızca ihlalciyi cezalandırmakla kalmaz; aynı zamanda:
Özellikle teknik, medikal, yazılım ve biyoteknoloji gibi yüksek rekabetli sektörlerde, ilan kararları patent sahibine stratejik üstünlük sağlar.
Mahkeme, ilan talebini değerlendirirken aşağıdaki ölçütleri dikkate alır:
Mahkeme, kararın hangi mecralarda ve ne kapsamda ilan edileceğini somut olayın özelliklerine göre belirler. İlan masrafları ise tamamen patent hakkını ihlal eden tarafa yüklenir.
İlanın dışında, kararın:
resmi tebligat yoluyla bildirilmesi de istenebilir. Bu uygulama, ihlalin etkilerini yalnızca mahkeme salonuyla sınırlı tutmayıp, iş dünyasında hukuki şeffaflık sağlayan önemli bir uyarı mekanizmasıdır.
Bir mühendislik firmasının patentli bir elektrikli devre sistemini izinsiz şekilde kullanan başka bir şirket hakkında açılan davada, mahkeme ihlali tespit eder ve tazminata hükmeder. Patent sahibi ayrıca, bu kararın sektörel yayınlarda ve ticaret odasının aylık bülteninde yayımlanmasını talep eder. Mahkeme, ihlalin kasıtlı ve ticari itibar zedeleyici nitelikte olduğunu değerlendirerek, kararın ilanına ve tüm sektörel muhataplara tebliğine karar verir. İlan masrafları, davalı firmaya yüklenir.
Patent davalarında kararın kamuya duyurulması ve ilgililere tebliği, sadece mevcut ihlalin giderilmesini değil, aynı zamanda:
gibi çok boyutlu faydalar sağlar. Bu sayede patent hakkı, sadece mahkeme kararlarıyla değil, kamuoyu ve sektör nezdinde de tanınır ve korunur.
Patent hakkı, hem kişisel yaratıcılığı teşvik eden hem de ülke ekonomisine değer katan önemli bir sınai mülkiyet hakkıdır. Bu hakkın ihlali durumunda, Türk hukuk sistemi patent sahiplerine güçlü ve etkin koruma yolları sunmaktadır.
Patent hakkına tecavüz durumlarında; hak kayıplarını önlemek, delilleri korumak ve zararları en aza indirmek amacıyla vakit kaybetmeden hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.
Bize Ulaşın:
Patent davaları, ihtiyati tedbirler ve tazminat talepleriyle ilgili detaylı bilgi almak için Demirbaş Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

1 Comment
I was suggested this web site by my cousin. I am not sure whether this post is written by him as no one else know such detailed about
my difficulty. You are incredible! Thanks!