• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Patent ve Faydalı Model Hakkında Genel Bilgiler
17 Mayıs 2021
Faydalı Modelin Hükümsüzlüğü Davası
17 Mayıs 2021

a909a1db e519 4c75 b237 1dcefe3baa6d

Başlıklar

Toggle
  • ⚖️Patent Sahibinin Hukuk Mahkemelerinde Açabileceği Davalar ve Talepleri
    • 1. Patent Hakkına Tecavüzün Durdurulması Davası
    • 2. Maddi ve Manevi Tazminat Davaları
    • 3. Yoksun Kalınan Kazancın Talebi ve Hesaplama Yöntemleri
    • 4. Mülkiyet Talebi
    • 5. İhtiyati Tedbir Talebi ve El Koyma Kararları
      • ⚖️ İhtiyati Tedbir Kararı Nedir?
      • ✅ Patent Sahibi İhtiyati Tedbir Yoluyla Ne Talep Edebilir?
      • İhtiyati Tedbir İçin Aranan Koşullar
      • ⚠️ Tedbir Kararının Uygulanması
      • Uygulama Örneği
      • Sonuç: Geç Kalınmadan Tedbir Almak Hayati Önemdedir
    • 6. İmha veya Şekil Değiştirme Talebi
      • ⚖️ Hukuki Dayanak
      • Şekil Değiştirme Nedir?
      • ♻️ İmha Kararı Ne Zaman Verilir?
      • ️ Bu Talebin Önemi: Caydırıcılık ve Sürekli Koruma
      • Yargı Uygulamalarında İmha ve Şekil Değişikliği
      • Örnek Senaryo
    • 7. Kararın İlanı ve Tebliği Talebi
      • ⚖️ Hukuki Dayanak
      • İlan Talebinin Kapsamı
      • ️ Amaç: İtibar Koruma ve Caydırıcılık
      • ️ Mahkeme Uygulaması ve Şartları
      • Tebliğ Talebi: Hedefli Uyarı Mekanizması
      • Uygulama Örneği
      • ✅ Sonuç: Kararın İlanı, Yalnızca Hukukî Bir Kazanım Değil, Stratejik Bir Hamledir
    • Patent Hakları Hukuki Koruma Altındadır
    • Patent Sahibinin Hukuk Mahkemelerinde Açabileceği Davalar ve Talepleri
      • İlgili Yazılar:

⚖️Patent Sahibinin Hukuk Mahkemelerinde Açabileceği Davalar ve Talepleri

 Demirbaş Hukuk Bürosu | Bursa Patent Avukatı

Patent hakkı, buluş sahibine hukuken tanınan ve belirli bir süre boyunca bu buluşu münhasıran kullanma, üretme, satma veya lisanslama imkânı sağlayan sınai mülkiyet hakkıdır. Ancak bu hak, zaman zaman kötü niyetli üçüncü kişiler tarafından ihlal edilebilmekte, yani patent hakkına tecavüz fiilleri meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda, patent hakkı sahibi, hukuk mahkemelerinde çeşitli davalar açarak haklarını koruma ve zararlarını giderme imkanına sahiptir.

Aşağıda, patent hakkı sahibinin hukuk yollarına başvurarak talep edebileceği başlıca dava ve önlemler detaylı şekilde açıklanmıştır:

1. Patent Hakkına Tecavüzün Durdurulması Davası

Patent hakkı sahibi, buluşuna yönelik hukuka aykırı müdahalelerin önlenmesini ve bu müdahalelerin sonuçlarının bertaraf edilmesini sağlamak amacıyla, “tecavüzün durdurulması davası” açma hakkına sahiptir. Bu dava, patent hakkına halihazırda devam eden veya yakın tehdit oluşturan bir ihlalin engellenmesi için açılan en temel ve yaygın davalardan biridir.

Davanın Hukuki Dayanağı

Bu dava, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 149. maddesi kapsamında açılır. İlgili maddeye göre, hak sahibi, patentine yönelik her türlü tecavüzü durdurmak için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Buradaki tecavüz, yalnızca fiilen gerçekleşmiş bir saldırı değil, aynı zamanda yakın tehlike oluşturan eylem ve girişimler de olabilir.

️ Davanın Konusu ve Amacı

Bu dava ile;

  • Patent hakkına yönelmiş fiilî saldırıların durdurulması,
  • Patent hakkını ihlal eden ürünlerin üretiminin, dağıtımının, satışının veya ithalatının önlenmesi,
  • Piyasadaki hukuka aykırı ürünlerin toplatılması ve satışının durdurulması,
  • İhlal oluşturan süreçlerin, sistemlerin veya yöntemlerin kullanımının derhal engellenmesi talep edilir.

Davanın temel amacı, patent hakkının korunması ve ihlalin sürmesinin önüne geçilmesidir. Bu sayede patent sahibi, hakkını etkin şekilde kullanmaya devam edebilir ve ekonomik zararın büyümesi engellenmiş olur.

⚖️ Geçici Hukuki Koruma: İhtiyati Tedbirle Birlikte Açılabilir

Bu dava türü, sıklıkla ihtiyati tedbir talepleriyle birlikte açılır. Mahkemeye sunulan ihtiyati tedbir talebiyle, dava sonuçlanana kadar:

  • İhlal oluşturan ürünlerin piyasaya arzı durdurulur,
  • Bu ürünlere el konulabilir ve saklanabilir,
  • Patent hakkına tecavüz eden üretim araçlarının kullanımı engellenebilir.

Bu koruma tedbirleri, patent sahibinin haklarını etkin şekilde koruyabilmesi için önemlidir. Zira davalar yıllar sürebileceğinden, mahkeme sonucunun beklenmesi durumunda telafisi imkânsız zararlar doğabilir.

Davanın Açılabilmesi İçin Gereken Şartlar

  • Patent hakkı sahibinin veya hukuki halefinin, ihlalin varlığını veya tehdidini somut delillerle ortaya koyması gerekir.
  • İhlal eden ürün ya da süreçlerin, patent konusu buluşla teknik benzerlik taşıması aranır.
  • Mahkemeye başvurulmadan önce çoğu zaman, noter ihtarnamesiyle ihlal eden tarafın uyarılması tavsiye edilir. Bu, kötü niyeti ispat ve ileride talep edilecek tazminatlar açısından önemlidir.

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Patent hakkına ilişkin davalarda görevli mahkeme, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleridir. Bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise kural olarak, davalının yerleşim yeri veya fiilin gerçekleştiği yer mahkemesidir.

Örnek Bir Uygulama Senaryosu

Bir girişimci, patentli bir elektrikli motor tasarımına sahiptir. Ancak bir başka firma, bu motorun aynı prensipleriyle çalışan ve birebir benzeri bir ürünü üretmeye başlar. Patent sahibi, bu ürünün satışa sunulduğunu tespit ettiğinde; mahkemeye başvurarak, tecavüzün durdurulması ve ürünlerin piyasadan çekilmesini içeren bir dava açar. Mahkeme, ihtiyati tedbirle ürünlere el konulmasına karar verir, duruşmalarda ihlalin sabit olması halinde ise sürekli yasaklama kararı verilir.

0c3db0f1 8d71 4047 a9ed 43debfc08b06

2. Maddi ve Manevi Tazminat Davaları

Patent hakkı, buluş sahibine yalnızca teknik bir koruma değil, aynı zamanda ekonomik bir değer ve kişisel bir itibar da kazandırır. Bu nedenle, patent hakkına yönelik her türlü saldırı yalnızca mülkiyet hakkını değil, aynı zamanda buluş sahibinin gelir elde etme potansiyelini ve kamuoyundaki saygınlığını da tehdit eder.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesi uyarınca, patent hakkı sahibi, haklarına yönelmiş saldırılar nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi amacıyla maddi ve manevi tazminat davaları açabilir.

Maddi Tazminat Davası

Maddi tazminat, esasen patent hakkı sahibinin malvarlığında meydana gelen azalmaların giderilmesini amaçlar. Bu zararın kapsamı iki temel unsura dayanır:

  1. Fiilî Zarar (Aktif Zarar)
    Patent sahibinin ihlal nedeniyle doğrudan uğradığı kayıpları ifade eder. Örneğin, patentli ürünün piyasadan çekilmesi, üretim sürecinin aksaması veya sözleşmelerin iptali nedeniyle doğan kayıplar.
  2. Yoksun Kalınan Kazanç (İkincil Zarar)
    Patent sahibi, ihlal gerçekleşmemiş olsaydı elde edeceği gelirden mahrum kalmış olabilir. Bu durum, özellikle buluşun ticari potansiyeli yüksek olduğu ve yaygın bir pazarının bulunduğu durumlarda önem arz eder.

Yoksun kalınan kazanç, aşağıdaki ölçütlerden biri esas alınarak hesaplanabilir:

  • Patent hakkı sahibinin, ihlal olmasaydı elde edeceği muhtemel kar (hipotetik kar hesabı),
  • İhlali gerçekleştiren kişinin haksız kazancı,
  • Buluşun lisanslanması durumunda ödenmesi gereken emsal lisans bedeli (royalty).

Bu üç yöntemden hangisinin seçileceği, patent sahibinin tercihi ve olayın özelliklerine göre belirlenir.

Yargıtay Uygulamasında Maddi Tazminat

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, sadece hak ihlalinin varlığı bile tazminat talebi için yeterli görülmektedir. Ancak zarar miktarının makul, hesaplanabilir ve belgelenebilir olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu nedenle zarar kalemlerinin bilirkişi raporlarıyla desteklenmesi büyük önem taşır.

Manevi Tazminat Davası

Patent yalnızca ekonomik bir değer değil, aynı zamanda entelektüel bir emeğin ürünüdür. Bu nedenle, patent hakkına yapılan saldırılar yalnızca maddi değil, manevi zarar da doğurabilir.

Patent sahibi;

  • Buluşunun haksız yere kullanılması,
  • İsminin anılmadan taklit ürünlerde kullanılması,
  • Bilimsel ya da ticari itibarı zedelenmesi
    gibi durumlarda kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunabilir.

Özellikle kamuoyunda tanınan veya bilimsel çevrelerde saygın bir yere sahip mucitler açısından bu zarar çok daha derin ve ölçülemez olabilir.

⚖️ Tazminat Miktarının Belirlenmesinde Dikkate Alınan Kriterler

Mahkeme, maddi ve manevi tazminatın miktarını belirlerken aşağıdaki ölçütleri dikkate alır:

  • İhlalin süresi ve yaygınlığı,
  • Ürünün piyasadaki yaygınlık düzeyi,
  • İhlalin kasıtlı veya ağır ihmal sonucu gerçekleşip gerçekleşmediği,
  • Patent hakkına sahip kişinin ekonomik ve mesleki konumu,
  • Buluşun kamuoyundaki itibarı ve ticari potansiyeli,
  • Davalının kötü niyetli olup olmadığı.

Zamanaşımı Süresi

Tazminat talepleri, Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri gereğince öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl, her hâlükârda fiilin işlendiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Aksi takdirde, zamanaşımı def’i ile karşılaşılması mümkündür.

Uygulama Örneği

Bir yazılım şirketi, geliştirdiği algoritma için patent almıştır. Başka bir firma, bu algoritmayı izinsiz şekilde kendi ürünlerine entegre ederek pazarlamaya başlar. Patent sahibi, önce ihtar çeker; sonuç alamayınca ihlalin durdurulması ve 150.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talepli dava açar. Mahkeme, bilirkişi raporları ve sektörel veriler ışığında hem ihlalin varlığını hem de maddi/manevi zararları kabul eder.

✅ Sonuç: Tazminat Davaları, Patent Hakkının Korunmasında Etkin Bir Araçtır

Patent hakkının ihlali halinde, yalnızca üretim veya satışın durdurulması yetmez; aynı zamanda doğmuş veya doğacak zararların giderilmesi de sağlanmalıdır. Bu kapsamda açılacak maddi ve manevi tazminat davaları, hem mağdurun zararını telafi eder hem de ihlalciler açısından önleyici ve caydırıcı bir etki yaratır.

Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, maddi ve manevi zararları tazmini başta olmak üzere tüm patent ihlali davaları için hukuki danışma ve avukatlık hizmeti veriyoruz. 

80fd17cc 7100 4d67 8d16 2797edd0a788

3. Yoksun Kalınan Kazancın Talebi ve Hesaplama Yöntemleri

Patent hakkı sadece bir fikrî mülkiyet unsuru değil; aynı zamanda maddi gelir elde etmeye elverişli, ekonomik değeri olan bir hak türüdür. Dolayısıyla, patent hakkına tecavüz edilmesi durumunda patent sahibi, yalnızca fiilî zararlarını değil, aynı zamanda tecavüz nedeniyle elde edemediği kazancı da talep edebilir.

Bu kalem, Türk hukuk sisteminde “yoksun kalınan kazanç” veya “iktisadi fırsat kaybı” olarak değerlendirilir ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında tazminat hesaplamasına konu edilebilir.

⚖️ Hukuki Dayanak

SMK m.149/2’de yer alan düzenleme gereği, patent hakkı sahibi, zararın hesaplanmasında şu üç yöntemden birini seçme hakkına sahiptir:

“Yoksun kalınan kazanç, zarar görenin seçimine bağlı olarak; a) patent hakkına tecavüz olmasaydı elde edilecek muhtemel kazanca, b) tecavüz edenin elde ettiği haksız kazanca, c) lisans bedeline göre hesaplanır.”

Bu hüküm, patent sahibine esneklik ve stratejik tercih imkânı sunar. Her somut olayın ticari, teknik ve finansal koşullarına göre en avantajlı hesaplama modeli belirlenebilir.

a) Muhtemel Gelir Yöntemi (Kar Kaybı Yaklaşımı)

Bu yöntemde, patent sahibi, ihlal gerçekleşmemiş olsaydı patentini kullanarak ne kadar gelir elde edebileceğini somut belgeler ve pazar analizleriyle ortaya koyar.

Bu yöntemin uygulandığı durumlar:

  • Patent sahibinin patentli ürünü zaten piyasaya sürdüğü veya sürmeye hazırlandığı,
  • Ticari faaliyetinin doğrudan patentli buluşa dayandığı,
  • Kar marjı ve satış projeksiyonlarının ölçülebilir olduğu durumlar.

Hesaplamada kullanılan veriler:

  • Satış cirosu tahminleri,
  • Üretim kapasiteleri,
  • Pazarlama ve dağıtım kanalları,
  • Geçmiş dönem gelir tabloları,
  • Sektörel büyüme oranları.

Amaç: “Eğer bu ihlal olmasaydı, ben bu üründen şu kadar kazanacaktım.” diyerek bu kaybın tazminini istemektir.

b) Haksız Kazanç Yöntemi

Bu yöntemde, patent hakkına tecavüz eden kişi veya firmanın patent konusu buluşu kullanarak ne kadar gelir elde ettiği tespit edilir ve bu kazanç patent sahibine doğrudan tazminat olarak yansıtılır.

Bu yöntemin avantajı:

  • Somut kazanç üzerinden hesap yapılır,
  • İhlalci tarafın gelir tablosu, satış faturaları, stok hareketleri gibi belgeler bilirkişi denetiminde incelenir,
  • Patent sahibi, pazara hiç girmemiş olsa bile, haksız elde edilen kazancın kendisine verilmesini talep edebilir.

Bu yöntem, özellikle rakibin pazar avantajı sağlamış olması ve yüksek satış yapmış olması hâlinde tercih edilir.

c) Lisans Bedeli Yöntemi (Emsal Lisans Esasına Dayalı Hesaplama)

Bu yöntemde, ihlali gerçekleştiren kişi veya kurum, eğer patent sahibinden hukuka uygun bir lisans almış olsaydı, bu lisans karşılığında ödemesi gereken bedel hesaplanır ve tazminat tutarı buna göre belirlenir.

Bu yöntem özellikle şu durumlar için uygundur:

  • Patent sahibi, piyasada aktif değildir ancak lisanslama stratejisi yürütmektedir,
  • Pazar verileri zayıftır ancak emsal lisans sözleşmeleri mevcuttur,
  • Lisanslama üzerinden gelir elde etmek isteyen akademik veya kurumsal patent sahipleri için idealdir.

Belirlemede dikkate alınan unsurlar:

  • Aynı sektördeki benzer teknolojilere ödenen lisans ücretleri,
  • Uluslararası patent veri tabanlarında yer alan lisans koşulları,
  • Royalty oranları (ör. %5, %10 vs.),
  • Lisans süresi ve kullanım kapsamı.

Hangi Yöntem Ne Zaman Tercih Edilmeli?

Durum

Tercih Edilecek Yöntem

Patent sahibi ürünü piyasaya sürmüşse

Muhtemel gelir yöntemi

Patent sahibi pasif ama ihlalcinin cirosu yüksekse

Haksız kazanç yöntemi

Emsal lisanslar varsa, patent ticari amaçla lisanslanıyorsa

Lisans bedeli yöntemi

Hesaplamada Dikkate Alınan Ek Faktörler

Hangi yöntem tercih edilirse edilsin, mahkeme aşağıdaki kriterleri mutlaka göz önünde bulundurur:

  • Buluşun teknik ve ekonomik değeri
  • Patent süresinin dolup dolmadığı veya kalan süresi
  • Patent sahibinin sektördeki konumu ve pazar payı
  • Daha önce verilmiş lisansların sayısı ve içeriği
  • ⚠️ İhlal süresi ve kasıt düzeyi
  • İhlal nedeniyle doğan dolaylı zararlar (itibar kaybı, pazar kaybı)

Uygulama Örneği

Bir biyoteknoloji şirketi, geliştirdiği patentli enzim teknolojisinin rakip bir şirket tarafından izinsiz kullanıldığını tespit eder. Patent sahibi, ürününü piyasaya sürdüğünü ve yıllık 3 milyon TL gelir hedeflediğini ortaya koyar. Bilirkişi incelemesinde, ihlalci şirketin bu teknoloji ile 1,8 milyon TL ciro elde ettiği belirlenir. Mahkeme, somut deliller ışığında muhtemel gelir yöntemini esas alır ve 2,4 milyon TL yoksun kalınan kazancın tazminine karar verir.

✅ Sonuç: Yoksun Kalınan Kazanç, Gerçek Ekonomik Zararı Yansıtır

Patent hakkının ihlali, sadece somut bir ürüne değil, patent sahibinin gelecekteki kazançlarına ve pazar değerine zarar verir. Bu nedenle yoksun kalınan kazancın doğru yöntemle ve isabetli verilerle hesaplanması:

  • Tazminat miktarının adil ve etkili olmasını sağlar,
  • Mahkeme kararının emsal teşkil edecek netlikte olmasına yardımcı olur,
  • Haksız rekabetin tam olarak bertaraf edilmesine katkı sunar.

Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent hakkına tecavüz hallerinde gündeme gelen davalarda, süreçlerin tamamını bilimsel raporlar ve stratejik hazırlıkla yönetiyor, müvekkillerimizin haklarını tam kapsamlı olarak savunuyoruz.

254b9d6e 4eed 4d84 bd8d 5accd64812cf

4. Mülkiyet Talebi

Patent hakkına tecavüz, yalnızca bir haksız fiil teşkil etmekle kalmaz; aynı zamanda ihlal ürünleri üzerinden elde edilen menfaatlerin hukuka aykırı şekilde kazanılmasına neden olur. İşte bu noktada, patent sahibi yalnızca zararın tazminini değil, tecavüz yoluyla üretilmiş ürünler ve üretim araçları üzerinde doğrudan mülkiyet hakkı talep etme imkânına da sahiptir.

Bu hak, patent sahibinin ihlali durdurmakla kalmayıp, haksız kazanımları doğrudan geri almasını sağlayan güçlü bir araçtır.

⚖️ Hukuki Dayanak

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesi kapsamında, patent sahibi, patent hakkına tecavüz nedeniyle mahkemeye başvurarak;

“El konulan ürünler veya üretim araçları üzerinde mülkiyet hakkının kendisine devredilmesini talep edebilir.”

Bu hüküm, haksız fiil sonucu elde edilmiş malvarlığı unsurlarının doğrudan patent sahibine geçmesini sağlayarak bir tür “malı geri alma” mekanizması oluşturur.

Patent Sahibinin Mülkiyet Talebi Ne Anlama Gelir?

Patent sahibi, mahkemeye başvurarak;

  • Patent ihlaline konu olan ürünlerin,
  • Bu ürünlerin üretilmesinde kullanılan makinelerin, kalıpların, dijital sistemlerin veya yazılımların,
  • Patentli usule doğrudan hizmet eden vasıtaların,

kendi mülkiyetine geçirilmesini talep edebilir.

Bu talebin kabulü hâlinde:

  1. El konulan mallar mahkeme kararıyla patent sahibine devredilir,
  2. Bu malların piyasa değeri, varsa hükmedilen maddi tazminat miktarından mahsup edilir,
  3. Eğer malların değeri tazminat miktarını aşarsa, patent sahibi aradaki farkı karşı tarafa ödemek zorundadır.

Bu sistem, patent sahibine yalnızca hak ihlalini durdurma değil, aynı zamanda ihlal ürünleri üzerinde kontrol sağlama olanağı tanır.

Mülkiyet Talebinin Pratik Avantajları

  • Patent sahibi, hukuka aykırı üretilmiş malların piyasaya sürülmesini kendi eliyle engellemiş olur.
  • Ürünleri elde ederek, bunları kanıt, örnek, analiz veya geri dönüşüm amaçlı kullanabilir.
  • Üretim araçları üzerinde kontrol sağlayarak, ihlalin devam etme riskini ortadan kaldırır.
  • Ticari açıdan ihlal ürünlerinin yaratacağı rekabet dezavantajını telafi etme imkânı elde eder.

Mülkiyet Talebi ile Tazminat Arasındaki İlişki

Mülkiyet devri, bir tür ayni tazminat hükmündedir. Mahkeme kararında şu senaryolar değerlendirilir:

  • Eğer ürünlerin toplam değeri, hesaplanan maddi zarardan düşükse, kalan tazminat ayrıca nakit olarak ödenir.
  • Eğer ürünlerin değeri, hesaplanan zarardan fazlaysa, patent sahibi aradaki farkı karşı tarafa ödemekle yükümlüdür.

Bu yöntem, klasik para ile tazminatın yanında doğrudan mala dayalı bir giderim yöntemidir.

Hangi Durumlarda Mülkiyet Talebi Uygundur?

  • El konulan ürünlerin piyasaya sürülme riski varsa,
  • Ürünler yüksek maddi değere sahipse,
  • Patent sahibi ürünleri teknik analiz, laboratuvar testi veya delil olarak kullanmak istiyorsa,
  • Üretim araçlarının aynı ihlali yeniden üretme kapasitesi varsa,

mahkemeye yapılacak mülkiyet talebi hem pratik hem stratejik olarak son derece önemlidir.

⚠️ Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Patent sahibinin mülkiyet talebinin mahkeme tarafından kabul edilebilmesi için, ihlalin net bir biçimde sabit olması gerekir.
  • Mahkeme, patent konusu ile el konulan ürün arasındaki teknik bağı açıkça ortaya koyacak bilirkişi raporlarına ihtiyaç duyabilir.
  • El konulan ürünlerin devredilmesi süreci, genellikle icra müdürlüğü nezaretinde ve tutanakla yapılır.

Uygulama Örneği

Bir makine üreticisi, kendisine ait patentli bir rulman sisteminin birebir kopyalanarak başka bir üretici tarafından kullanıldığını tespit eder. Mahkeme, dava sürecinde ürünlere el koyar. Patent sahibi, bu ürünleri yalnızca tazminatla yetinmeyip, teknik delil olarak ve kendi üretim zincirinde kullanmak üzere talep eder. Mahkeme, ihlali sabit bulur ve ürünlerin mülkiyetini patent sahibine devreder. Ürünlerin toplam piyasa değeri, tazminat tutarından düşük olduğundan ek bir ödeme yapılmaz.

✅ Sonuç: Mülkiyet Talebi, Sadece Tazmin Değil, Güçlü Bir Önleme Aracıdır

Patent hakkına tecavüz eden ürünlerin ve araçların doğrudan mülkiyetinin devri, sadece bir tazminat yolu değil, aynı zamanda ihlalin etkilerini kontrol altına alma ve piyasayı koruma yöntemidir. Bu sayede hak sahibi, zararın büyümesini engellerken, aynı zamanda rakibin haksız kazanç sağlamasının da önüne geçer.

2f9266b4 e042 423d a259 5f06eb45b853

5. İhtiyati Tedbir Talebi ve El Koyma Kararları

Patent hakkına tecavüz halinde açılacak davalar çoğu zaman uzun süren süreçlerdir. Ancak patent sahibi açısından telafisi güç veya imkânsız zararların doğmaması için, dava sonuçlanmadan önce de geçici koruma tedbirleri alınması mümkündür. Bu tür durumlarda başvurulacak en etkili yol, ihtiyati tedbir talebidir.

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) m.159 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.389 ve devamı hükümleri gereğince, patent hakkı sahibi mahkemeden, geçici nitelikte aşağıdaki tedbirlerin uygulanmasını talep edebilir.

⚖️ İhtiyati Tedbir Kararı Nedir?

İhtiyati tedbir, esas dava sonuçlanana kadar tarafların haklarının korunmasını sağlayan, mahkeme kararıyla verilen geçici ve bağlayıcı bir hukuki koruma mekanizmasıdır.

Patent davalarında bu tedbir sayesinde:

  • İhlal ürünlerinin piyasaya çıkması önlenir,
  • Delillerin karartılması engellenir,
  • Zararın büyümesi durdurulur,
  • Mahkeme kararının etkinliğinin önceden güvence altına alınması sağlanır.

✅ Patent Sahibi İhtiyati Tedbir Yoluyla Ne Talep Edebilir?

  1. İhlal Konusu Ürünlere El Konulması

Patentten doğan haklara tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen ürünlerin:

  • Depolarda, mağazalarda, gümrükte veya serbest bölgede,
  • Hangi kişi veya kurumun elinde olursa olsun,
  • Patent sahibinin talebiyle mahkeme kararıyla el konulması mümkündür.

Bu ürünler, dava süresince koruma altına alınır ve ticari dolaşıma girmesi engellenir.

  1. Patente Bağlı Usulün Kullanımına Yönelik Araçlara El Konulması

Eğer patentli bir usul (yöntem, üretim tekniği) ihlal ediliyorsa, bu usulün uygulanmasını sağlayan:

  • Makine, yazılım, cihaz, kalıp gibi araçlara da,
  • Patent hakkına tecavüz niteliğinde kullanıldıkları gerekçesiyle,
  • El konulması ve mühürlenmesi kararı verilebilir.

Bu sayede, tecavüz fiilinin devamı önlenmiş olur.

  1. Ürünlerin Saklanması ve Teminat Kararları

Mahkeme, el konulan ürünlerin:

  • Güvenli bir yerde muhafazasına,
  • Üçüncü kişilere verilmesine,
  • Patent sahibinin doğabilecek zararları karşılayabilmesi için teminat yatırmasına

karar verebilir.

Teminat, özellikle ihtiyati tedbirin haksız çıkması durumunda karşı tarafın uğrayabileceği zararların tazminini garanti altına alır. Ancak mahkeme, bazı durumlarda teminatsız da tedbir kararı verebilir.

İhtiyati Tedbir İçin Aranan Koşullar

HMK m.389 uyarınca mahkeme aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesini arar:

  1. Patent hakkının mevcut ve ciddi şekilde ihlal edilmiş olması veya böyle bir tehlikenin varlığı,
  2. Bu ihlal nedeniyle, patent sahibinin zarar görme riskinin somut ve yakın olması,
  3. Talep edilen tedbirin, ölçülü, amaca uygun ve kamu düzenine aykırı olmaması.

Tedbir talebinin, ihlalin öğrenildiği andan itibaren makul sürede yapılması önemlidir. Zamanında yapılmayan başvurular, mahkemelerce reddedilebilir.

⚠️ Tedbir Kararının Uygulanması

Mahkemece verilen tedbir kararı, kararın kesinleşmesi beklenmeden derhal icra edilebilir. Uygulama şu şekilde gerçekleşir:

  • İcra müdürlüğü aracılığıyla el koyma ve mühürleme işlemi yapılır,
  • Gerektiğinde emniyet güçlerinden destek alınır,
  • Ürünler tespit tutanağıyla kayıt altına alınır.

Uygulama Örneği

Bir ilaç firması, patentli formülünü kullanarak ürettiği yeni nesil antibiyotiğin piyasaya sürüldüğünü tespit eder. Ancak başka bir firma, bu formülü izinsiz kopyalayarak aynı etken maddeye sahip bir ürünü üretmeye başlamıştır. Patent sahibi, mahkemeye başvurarak hem tecavüzün durdurulmasını hem de ürünlere el konularak tedbiren toplatılmasını talep eder. Mahkeme, ihlalin varlığına ve doğabilecek zararın büyüklüğüne kanaat getirerek ihtiyati tedbir kararı verir.

Sonuç: Geç Kalınmadan Tedbir Almak Hayati Önemdedir

Patent hakkının etkin biçimde korunabilmesi için zaman kaybetmeden ihtiyati tedbir başvurusunda bulunmak, telafisi güç zararlara karşı en etkili önlemdir. Özellikle delillerin korunması, ihlal ürünlerinin piyasaya çıkmasının önlenmesi ve maddi hak kaybının engellenmesi bakımından bu tedbir hayati öneme sahiptir.

Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent davalarında ihtiyati tedbir süreçlerini titizlikle yürüterek, müvekkillerimizin haklarını etkin şekilde koruyoruz.

 

e01a1d88 9ced 4cd1 ac34 e21789099b4d

6. İmha veya Şekil Değiştirme Talebi

Patent hakkına tecavüzün tekrarını önlemeye yönelik caydırıcı tedbirlerden biri de, ihlale konu ürün ve üretim araçlarının şekillerinin değiştirilmesi ya da imha edilmesidir.

Patent hakkı sahibi, mahkemeden yalnızca tazminat ya da el koyma talep etmekle kalmaz; aynı zamanda ihlal ürünlerinin veya ihlali mümkün kılan araçların tamamen ortadan kaldırılmasını da talep edebilir. Bu tür talepler, özellikle süreklilik arz eden ya da organize şekilde yürütülen patent ihlallerinde daha sık gündeme gelir.

⚖️ Hukuki Dayanak

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149/1-e maddesi uyarınca, mahkeme;

“Patentten doğan haklara tecavüzün devamını önlemek üzere, el konulan ürünlerin ve üretim araçlarının şekillerinin değiştirilmesine veya imha edilmesine karar verebilir.”

Bu hüküm, ihlal ürünlerinin piyasaya tekrar sürülmesinin önlenmesi ve ihlale altyapı oluşturan araçların kullanım dışı bırakılması amacına yöneliktir.

Şekil Değiştirme Nedir?

Şekil değiştirme, ihlale konu ürünlerin veya araçların:

  • Patent korumasını ihlal etmeyecek şekilde yeniden yapılandırılması,
  • Tescilli teknik özelliklerin çıkarılması,
  • Markalama, ambalajlama veya teknik işlevlerinin değiştirilmesi,

gibi yöntemlerle **kullanım veya satışının mümkün hâle getirilmesidir.

Bu yöntem, ürünlerin tamamen imha edilmesine kıyasla daha az maliyetli olabilir; ancak her durumda uygulanması mümkün değildir.

♻️ İmha Kararı Ne Zaman Verilir?

Mahkeme, şekil değiştirmenin:

  • Teknik olarak mümkün olmaması,
  • Ekonomik açıdan orantısız masraf doğurması,
  • Patent hakkı sahibinin talebinin açık şekilde imhaya yönelmiş olması,
  • İhlalin ciddi, kasıtlı ve tekrarlı nitelikte olması

gibi durumlarda doğrudan imha kararı verebilir.

İmha kararı; sadece ürünlere değil, bu ürünleri üretmekte kullanılan kalıplar, makineler, çizimler veya yazılımlara da yöneltilebilir.

️ Bu Talebin Önemi: Caydırıcılık ve Sürekli Koruma

Patent ihlallerinde yalnızca mevcut ürünlere el koymak çoğu zaman yeterli değildir. Çünkü:

  • Ürünler depodan çekilir, fakat üretim aynı araçlarla tekrar başlatılır.
  • İhlal eden kişi, şeklen küçük değişikliklerle aynı teknik özellikleri yeniden piyasaya sürebilir.
  • Süreç tekrarı durumunda, her seferinde yeni dava açmak zaman ve maliyet kaybı doğurur.

Bu nedenle mahkemeler, özellikle tekrarlayan ya da profesyonel ihlallerde, imha ve şekil değişikliği taleplerini ciddi caydırıcı tedbirler olarak değerlendirmektedir.

Yargı Uygulamalarında İmha ve Şekil Değişikliği

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre:

  • Eğer el konulan ürün, patentli buluşun teknik özelliklerini taşıyorsa ve piyasaya sürülmesi patent hakkını ihlal edecekse,
  • Şekil değişikliği ürünün mevzuata uygun hâle getirilmesini sağlayamıyorsa,
    mahkeme ürünün imhasına karar verebilir.

Ayrıca imha işlemleri genellikle icra müdürlüğü gözetiminde, uzman bilirkişilerin kontrolü altında gerçekleştirilir. Böylece hem işlemin usulüne uygunluğu hem de delil bütünlüğü sağlanmış olur.

Örnek Senaryo

Bir makine parçası üreticisi, başka bir şirkete ait patentli vida sistemini izinsiz kullanarak ürettiği ürünleri piyasaya sunmuştur. Mahkeme, ihtiyati tedbirle ürünlere el koymuştur. Davada, patent sahibinin talebi üzerine, bu parçaların hem patentli vida sisteminden arındırılması teknik olarak mümkün olmadığı, hem de üretimin kasıtlı olarak yapıldığı belirlenir. Mahkeme, ürünlerin tamamının imhasına karar verir.

✅ Sonuç: Kalıcı Koruma İçin Şekil Değişikliği ve İmha Hayati Araçlardır

Patent hakkına yönelik saldırıların tekrarını önlemek için yalnızca anlık müdahale yetmez; aynı zamanda kalıcı, önleyici ve caydırıcı önlemler alınması gerekir. Bu doğrultuda şekil değiştirme ve imha talepleri:

  • Hak sahibinin ekonomik çıkarlarını korur,
  • Piyasanın patentli ürünle haksız rekabet etmesini engeller,
  • Patent hukukunun etkinliğini ve caydırıcılığını artırır.

Demirbaş Hukuk Bürosu olarak, patent hakkına tecavüzle ilgili tüm süreçlerde, delil tespiti, tedbir, el koyma ve imha işlemlerinde hukuki destek sunmaktayız.

 

e65bbced aa29 4495 a7e4 6ad58f07ebfb

7. Kararın İlanı ve Tebliği Talebi

Patent hakkına tecavüz davalarında yalnızca ihlal fiilinin tespit edilmesi ve tazminata hükmedilmesi yeterli değildir. Çoğu zaman, bu tür ihlallerin toplumsal ve sektörel düzeyde görünür kılınması, patent sahibinin itibarının korunması ve benzer ihlallerin önlenmesi bakımından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, mahkemeden kararın ilan edilmesi ve tebliği yönünde ayrıca talepte bulunulabilir.

⚖️ Hukuki Dayanak

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149/1-f maddesi, patent sahibine şu hakkı tanır:

“Patent hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanmak üzere ilgililere tebliği ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talep edilebilir.”

Bu düzenleme, yalnızca zararın giderilmesi değil, aynı zamanda önleme ve caydırıcılık amacını da güder.

İlan Talebinin Kapsamı

Patent hakkı sahibi mahkemeden aşağıdaki ilan yollarının bir veya birkaçını talep edebilir:

  • Ulusal ya da yerel gazetelerde tam sayfa ilan,
  • İnternet sitelerinde, özellikle sanayi, teknoloji veya hukuk platformlarında ilan,
  • Sosyal medya kanallarında (LinkedIn, Twitter/X, Instagram vs.) duyuru,
  • ️ Meslek odaları, ticaret odaları veya sektörel birliklerin bültenlerinde yayımlama,
  • İlgili taraflara ve iş ortaklarına tebligat.

İlanın içeriği, mahkeme kararı doğrultusunda hazırlanır ve genellikle şu unsurları içerir:

  • Patent numarası ve buluş konusu,
  • İhlal eden kişi veya firmanın adı,
  • Hangi eylemlerin patent hakkını ihlal ettiği,
  • Mahkemenin verdiği hüküm (tazminat, yasaklama, imha vs.),
  • Kamuoyunun bilgilendirilmesine yönelik açıklama.

️ Amaç: İtibar Koruma ve Caydırıcılık

Kararın ilan edilmesi, yalnızca ihlalciyi cezalandırmakla kalmaz; aynı zamanda:

  • ‍ Patent sahibinin mesleki itibarı ve buluşa dair kamu güveni yeniden tesis edilir,
  • ⚠️ Piyasa aktörlerine açık bir uyarı verilir: Patent haklarına saygı göstermeyen kişi ve kurumlar, yalnızca tazminat değil kamuoyunda teşhir edilme riskiyle de karşı karşıyadır,
  • Gelecekte doğabilecek benzer davalarda emsal teşkil eden bir kayıt oluşur.

Özellikle teknik, medikal, yazılım ve biyoteknoloji gibi yüksek rekabetli sektörlerde, ilan kararları patent sahibine stratejik üstünlük sağlar.

️ Mahkeme Uygulaması ve Şartları

Mahkeme, ilan talebini değerlendirirken aşağıdaki ölçütleri dikkate alır:

  • İhlalin kasıtlı ya da sistematik olup olmadığı,
  • İhlalin kamuoyunu ilgilendiren ticari bir etkisinin bulunup bulunmadığı,
  • İhlalin, sektörel düzeyde yaygın sonuçlara yol açıp açmadığı,
  • Patent sahibinin mesleki ve ticari zararının düzeyi.

Mahkeme, kararın hangi mecralarda ve ne kapsamda ilan edileceğini somut olayın özelliklerine göre belirler. İlan masrafları ise tamamen patent hakkını ihlal eden tarafa yüklenir.

Tebliğ Talebi: Hedefli Uyarı Mekanizması

İlanın dışında, kararın:

  • İhlalci firmanın iş ortaklarına (tedarikçiler, dağıtıcılar, lisans sahipleri),
  • İlgili kamu kurumlarına (TÜBİTAK, KOSGEB, Ticaret Bakanlığı, Rekabet Kurumu),
  • Patent ofislerine ve sicillere (TÜRKPATENT, Avrupa Patent Ofisi),
  • Sektörel derneklere ve iş birliklerine,

resmi tebligat yoluyla bildirilmesi de istenebilir. Bu uygulama, ihlalin etkilerini yalnızca mahkeme salonuyla sınırlı tutmayıp, iş dünyasında hukuki şeffaflık sağlayan önemli bir uyarı mekanizmasıdır.

Uygulama Örneği

Bir mühendislik firmasının patentli bir elektrikli devre sistemini izinsiz şekilde kullanan başka bir şirket hakkında açılan davada, mahkeme ihlali tespit eder ve tazminata hükmeder. Patent sahibi ayrıca, bu kararın sektörel yayınlarda ve ticaret odasının aylık bülteninde yayımlanmasını talep eder. Mahkeme, ihlalin kasıtlı ve ticari itibar zedeleyici nitelikte olduğunu değerlendirerek, kararın ilanına ve tüm sektörel muhataplara tebliğine karar verir. İlan masrafları, davalı firmaya yüklenir.

✅ Sonuç: Kararın İlanı, Yalnızca Hukukî Bir Kazanım Değil, Stratejik Bir Hamledir

Patent davalarında kararın kamuya duyurulması ve ilgililere tebliği, sadece mevcut ihlalin giderilmesini değil, aynı zamanda:

  • Gelecekteki ihlalleri önleme,
  • Pazar güvenliğini sağlama,
  • Mucidin mesleki onurunu koruma

gibi çok boyutlu faydalar sağlar. Bu sayede patent hakkı, sadece mahkeme kararlarıyla değil, kamuoyu ve sektör nezdinde de tanınır ve korunur.

Patent Hakları Hukuki Koruma Altındadır

Patent hakkı, hem kişisel yaratıcılığı teşvik eden hem de ülke ekonomisine değer katan önemli bir sınai mülkiyet hakkıdır. Bu hakkın ihlali durumunda, Türk hukuk sistemi patent sahiplerine güçlü ve etkin koruma yolları sunmaktadır.

Patent hakkına tecavüz durumlarında; hak kayıplarını önlemek, delilleri korumak ve zararları en aza indirmek amacıyla vakit kaybetmeden hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.

Bize Ulaşın:
Patent davaları, ihtiyati tedbirler ve tazminat talepleriyle ilgili detaylı bilgi almak için Demirbaş Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Demirbaş Hukuk Bürosu – Bursa 

Patent Sahibinin Hukuk Mahkemelerinde Açabileceği Davalar ve Talepleri

db4b33f1 c736 44b8 b888 f784b018680a

İlgili Yazılar:

  1. Babalık Davası Sonrası Biyolojik Babaya Manevi Tazminat
  2. Marka Hakkında Genel Bilgiler
Share
1
demirbas
demirbas

1 Comment

  1. tadalafil cialis from india dedi ki:
    4 Ağustos 2021, 00:47

    I was suggested this web site by my cousin. I am not sure whether this post is written by him as no one else know such detailed about
    my difficulty. You are incredible! Thanks!

    Yanıtla

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım