Başlıklar
Toggle
️Bono (diğer adıyla emre muharrer senet), ticari ilişkilerde sıkça kullanılan ve borçlunun, belirli bir miktar parayı belirli bir tarihte ödeyeceğini taahhüt ettiği kambiyo senedidir. Bonoda alacaklının, yani hamilin, cirantalara başvurarak senet bedelini tahsil etmesi mümkündür. Ancak bu müracaatın geçerli bir protesto şartına bağlı olup olmadığı önemli bir hukuki sorundur.
Bu yazıda, bonoda cirantaya başvuru hakkının protestoya bağlanıp bağlanmadığını, Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde inceliyoruz.
Türk Ticaret Kanunu Madde 778/1-b.3 açıkça belirtmektedir:
“Poliçeye ait hükümlerin bonolara da uygulanacağı” öngörülmüştür.
Dolayısıyla, bononun ödenmemesi halinde müracaat hakkı da poliçe hükümleriyle paralel şekilde protestoya bağlanmıştır.
Evet. TTK m. 722 hükmü bono açısından da kıyasen uygulanır. Vadesinde ödenmeyen bonoda:
Aksi takdirde, hamilin müracaat hakkı düşer ve yalnızca doğrudan borçluya (bonoda düzenleyen) başvuru imkânı kalır.
Bonoda protesto, vade tarihini takip eden iki iş günü içinde ve noter aracılığıyla düzenlenmelidir. Bu süreye uyulmaması, müracaat hakkının sona ermesine neden olur.
Bazı durumlarda bonoda protesto yapılmaksızın da cirantalara müracaat mümkündür. Bu haller şunlardır:
Yargıtay içtihatlarına göre, bonoda cirantalara ve avaliste karşı müracaat için protesto şarttır. Protesto çekilmeyen bonolarda, cirantaya karşı açılan dava eksik şart nedeniyle reddedilmekte, aynı şekilde cirantaya karşı yapılan icra takibi, borçlunun talebi üzerine icra mahkemesince iptal edilmektedir.
Örnek:
Yargıtay 11. HD, 2012/8661 E. – 2013/17077 K.
“Bonoda protesto yapılmamışsa cirantanın sorumluluğuna gidilemez. Hamilin müracaat hakkı düşmüştür.”
Durum | Müracaat Hakkı | Protesto Gerekir mi? |
Vadesinde ödenmeyen bono | Cirantalara başvuru | Evet ✅ |
“Protestosuz” ibaresi varsa | Cirantalara başvuru | Hayır ❌ |
Düzenleyenin iflası | Cirantalara başvuru | Hayır ❌ (belge şart) |
Süresinde protesto yapılmamışsa | Yalnızca düzenleyene | Evet, ancak hak kaybı ❌ |
Bono alacaklısı (hamil), vadesinde ödenmeyen bonoya karşı cirantaya müracaat etmek istiyorsa, protesto şartını yerine getirmelidir. Bu yükümlülük, Türk Ticaret Kanunu’nun poliçe hükümlerini bonoya da uygulaması sebebiyle geçerlidir.
Ancak senet üzerinde “protestosuz” kaydı varsa veya borçlunun iflası gibi özel bir hal söz konusuysa, protesto şartı ortadan kalkar.
Bu nedenle, bonoya dayalı alacak takibinde hatasız ve zamanında işlem yapılması, alacaklının hak kaybına uğramaması için hayati önem taşır.

Bonoya dayalı alacak takibinde, hamilin düzenleyene (keşideciye) ve cirantalara karşı başvuru hakkı, protesto şartıyla yakından ilgilidir. Bu konu, Demirbaş Hukuk Bürosu arşivinden alınan Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 07.07.2006 tarihli içtihadında açık ve net biçimde vurgulanmıştır.
Bu yazıda, söz konusu kararın öne çıkan yönlerini Türk Ticaret Kanunu (6762 sayılı mülga TTK) hükümleri ve güncel uygulama ışığında analiz edeceğiz.
Hamil, protesto edilmeyen bir bonoda yalnızca cirantalara karşı olan müracaat hakkını kaybeder. Ancak keşideciye (bonoyu düzenleyen asıl borçluya) karşı müracaat hakkı protesto şartına bağlı değildir. Bu nedenle protesto edilmeyen senede dayanılarak keşideciye karşı takip yapılabilir.
6762 sayılı mülga TTK m. 690 ve atıf yaptığı m. 626 ve 642 uyarınca:
Bu karar ile Yargıtay, alacaklı hamillerin keşideciye karşı doğrudan takip hakkını protestoya bağlamayarak, takip hukukunun pratik işleyişini korumuş ve borçlunun sırf protesto yapılmadığı gerekçesiyle sorumluluktan kurtulmasını engellemiştir.
Hukuki Durum | Protesto Zorunluluğu | Müracaat Hakkı Etkilenir mi? |
Keşideciye (bonoyu düzenleyen kişiye) başvuru | ❌ Gerekmez | ❌ Etkilenmez |
Cirantaya başvuru | ✅ Gereklidir | ✅ Etkilenir |
Protesto yapılmazsa cirantalar | ❌ Sorumluluktan kurtulur | ✅ Müracaat hakkı düşer |
2012 yılında yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda da (m. 778 vd.) benzer hükümler muhafaza edilmiştir. Yeni TTK da, bonolara poliçe hükümlerinin uygulanmasını öngördüğünden, bu kararın günümüzde de geçerliliğini koruduğu söylenebilir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin bu kararıyla;
Bu karar, senet alacaklılarının haklarını koruyan ve uygulamada sık karşılaşılan teknik itirazların önünü kesen önemli bir içtihattır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
Esas: 2006/11961
Karar: 2006/15028
Tarih: 07.07.2006
ÖZET: Somut olayda olduğu gibi bonolarda keşideci protesto edilmemişse hamil ancak lehtar ve varsa sair cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. Hamilin keşideciye müracaatı ise protesto şartına bağlı değildir. Bu yöndeki şikayetin reddi gerekir.
(6762 sayılı TTK. m. 626, 642, 690)
KARAR METNİ:
Mahkeme kararının müddeti içerisinde temyizen incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında uygulanması gereken TTK.nun 626 ve 642. maddeleri gereğince keşideci protesto edilmediği takdirde hamil ancak lehtar ve varsa sair cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. Olayımızda hamil keşideci borçluları takip ettiğinden bu halde borçluların protesto edilmemiş olması haklarında takip yapılmasına engel değildir. Mahkemece yukarda belirtilen gerekçelerle bu husustaki şikayetin reddi ile borçluların sair itiraz sebebi incelenerek olumlu olumsuz bir karar vermek gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.07.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
