• +90 224 272 19 09
  • +90 542 120 86 16
  • info@demirbas.av.tr
bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2bursa avukat logo 2
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hukuk Büromuz
    • Vekalet Bilgileri
  • Hizmetler
    • Şirketler Hukuku ve Ticari Davalar
    • Sınai Mülkiyet Hukuku ve Marka Patent Tasarım Davaları
    • Bireysel ve Toplu İş Hukuku Davaları
    • Gayrimenkul, İnşaat ve Kira Davaları
    • Boşanma Avukatı
    • Tazminat Hukuku ve Tazminat Davaları
    • Bursa Miras Avukatı
    • Bursa Ceza Avukatı
    • İdare Hukuku ve İdari Davalar
    • Vergi ve Sosyal Güvenlik Hukuku
    • İcra Hukuku, İcra Takipleri ve İcra Davaları
    • Bilişim Hukuku Davaları
    • Tüketici Hukuku ve Tüketici Davaları
  • Blog
  • İletişim
Eyt Yasasında Son Gelişmeler
20 Ekim 2022
Ev İşlerinde Çalışanların İşçilik Hakları ve Sigortalılığı
26 Kasım 2022

11e28c3e a9d7 477d b82a 6252dcbd81ee

Başlıklar

Toggle
  • İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu
    • İş ve Çalışma Özgürlüğü
        • Türk Ceza Kanunu’nun 117. Maddesi
    • İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunun Özellikleri :
        • Şikayete tabi olması:
        • Uzlaştırmaya Tabi Olması :
      • Daha Ağır Cezayı Gerektiren Halleri:
    • İş Ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunda Dava Zamanaşımı
      • İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Nitelikli Halleri
      • İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunun Cezası
    • İş ve çalışma Hürriyetini ihlal Suçu Karar İncelemesi  
      • Sonuç:
    • İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu: Yargıtay Kararı Tam Metin 
    • İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu: Gerekçeli Karar Tam Metin 
    • İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu
      • İlgili Yazılar:

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu

 

Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme yapma hakkına sahiptir. İş ve çalışma hürriyeti, kişinin gelir elde etmek amacıyla, mal ve hizmet üreterek, serbestçe çalışma, sözleşme yapma ve teşebbüs kurma hakkı olarak tanımlanmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetini ihlali suçu ile korunan hukuki yarar, bireyin her türlü baskıdan uzak, üçüncü kişilerin olumsuz müdahalelerine maruz kalmadan serbestçe çalışabilmesidir. İş ve çalışma hürriyetini ihlali suçu, mağdura karşı cebir, tehdit kullanılmasıyla veya başka hukuka aykırı bir davranışla, çalışma hürriyetinin ihlal edilmesiyle oluşur.  

Türk Ceza Kanunun ikinci Kısım Yedinci Bölümünü oluşturan Hürriyete karşı suçlar içinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetini ihlali suçunda, kazanç elde etmek amacıyla faaliyette bulunma hakkı ile çalışma hürriyetinin korunması amaçlanmıştır.

İş ve Çalışma Özgürlüğü

İş ve Çalışma Özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler bölümünün, 49. Maddesinde ”Çalışma herkesin hakkı ve ödevidir.” şeklinde düzenlenmiştir. 

Çalışma hakkı uluslararası insan hakları hukukunda da temel bir insan hakkı olarak kabul edilmektedir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23. Maddesinde; herkesin çalışma, çalışacağı işi seçme, adil, uygun ve elverişli koşullarda çalışma, işsizliğe karşı korunma, ayrımcılığa maruz kalmama, eşit iş için eşit ücret, çalışan herkese kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde adil ve elverişli ücretlendirilmesi, çalışanların çıkarlarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma haklarına sahip olduğu belirtilmiştir.  

Türk Ceza Kanunu’nun 117. Maddesi

“ Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetini ihlal eden kişiye, mağdurun şikayeti halinde, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.

Çaresizliğini, kimsesizliğini ve bağlılığını sömürmek suretiyle kişi veya kişileri ücretsiz olarak veya sağladığı hizmet ile açık bir şekilde orantısız düşük bir ücretle çalıştıran veya bu durumda bulunan kişiyi, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına tabi kılan kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adlî para cezası verilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlara düşürmek üzere bir kimseyi tedarik veya sevk veya bir yerden diğer bir yere nakleden kişiye de aynı ceza verilir.

Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.”

İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunun Özellikleri :

Şikayete tabi olması:

İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun basit hali soruşturma ve kovuşturma şartı olarak şikayete tabidir. Buna göre cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı bir eylem ile iş ve çalışma özgürlüğünün ihlali halinde soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için suçtan zarar görenin şikayeti zorunludur. Şikayet süresi, suçun failinin ve suç teşkil eden fiilin öğrenilmesinden itibaren altı aydır. Bu süre içerisinde usulüne uygun, geçerli bir şikayette bulunulmazsa şikayet hakkı düşecektir. Yapılmış olan şikayetten vazgeçme mümkündür. Suçun mağduru olan kişi, soruşturma evresinde şikayetinden vazgeçerse takipsizlik kararı veya kovuşturmaya yer olması kararı (KYOK), kovuşturma (dava) aşamasında vazgeçerse kamu davasının düşmesi kararı (düşme) verilir.

Uzlaştırmaya Tabi Olması :

Suçun basit hali, uzlaşmaya da tabidir. Soruşturma aşamasında bir atanacak bir uzlaştırmacı gözetiminde uzlaştırma süreci yürütülecektir. Tarafların bu süreçte uzlaşamamaları halinde bir sonraki safha olan kovuşturma aşamasına geçilecektir.

Daha Ağır Cezayı Gerektiren Halleri:

İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun maddenin 2,3 ve 4. Fıkralarında düzenlenen halleri şikayete tabi olmadığı gibi bu fıkralar kapsamına giren fillerde uzlaşma hükümleri de uygulanmaz. Suçtan zarar gören (mağdur) şikayetçi olmadığını ve uzlaşmak istediğini söylese bile soruşturma ve kovuşturmaya devam olunacaktır.

İş Ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunda Dava Zamanaşımı

İş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunda zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Ancak ceza hukukunda zamanaşımı epeyce karmaşık bir konudur.  Suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl içinde savcı huzurunda ifadesinin alınma veya sorguya çekilme, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararı verilmesi, suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi gibi zamanaşımını kesen (TCK m. 67/2) veya Soruşturma ve kovuşturma yapılmasına , izin veya karar alınması gibi zamanaşımını durduran bir işlem (TCK m. 67/1) mevcut değilse dava zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilecektir. Dava açılmış ise bu süre en fazla temel zamanaşımı süresinin yarısına kadar uzayacaktır. (TCK m. 47/4) zamanaşımı süresi içerisinde sona ermez ise dava düşecektir.

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçunun Nitelikli Halleri

TCK Md. 119’ da ortak hüküm olarak eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Daha ağır bir yaptırıma tabi tutulan bu haller suçun icrasını kolaylaştıran ve mağdurun karşı koymasını zorlaştıran durumlar için öngörülmüştür.  

Suçun silahla, kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun nitelikli hali söz konusu olacak ve verilecek ceza bir kat artırılacaktır.

İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunun Cezası

Cebir veya tehdit kullanarak veya hukuka aykırı bir davranışla mağdurun çalışma ve iş görme hürriyetini ihlal eden kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Suçun bir kimsenin çaresizliğinin, içinde bulunduğu zor durumun veya bağlılığının kullanılarak bir kimsenin çok düşük bir ücretle çalıştırması veya bu durumdaki kişinin insan onuruyla bağdaşmayacak koşullarda çalıştırma veya konaklama koşullarına tabi tutulması halinde fail, 6 aydan 3 yıla kadar hapis veya yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.

Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya daha önce anlaşılmış olan sözleşme koşullarından farklı koşullarda anlaşmaları kabul etmeye zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine neden olan veya durmuş olan işin yeniden başlamasına engel olan kişiye de altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir. Örneğin aşağıda alıntılanan kara konu olayda daha önce anlaşılmış sözleşme şartlarını değiştirmek için işçilerin işyerine girmesine engel olan alt yüklenicinin fiili bu kapsamdadır.   Bu fıkrada belirtilen yaptırım, yalnızca hapis cezasıdır. Diğer fıkralardan farklı olarak bu hal için adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmemiştir. Bu nedenle mahkeme tarafından tayin olunan sonuç ceza koşulları varsa adli para cezasına çevrilebilecektir. Buna karşılık maddenin ilk üç fıkrasında yaptırım olarak hapis cezası ya da adli para cezası seçenek olarak belirtilmiştir. Seçeneklerden birisi adli para cezası olduğundan, hakim, hapis cezasını tercih ederse bir yıldan kısa süreli olsa bile artık bu ceza adli para cezasına çevrilemeyecektir.

İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun işlenmesi sırasında, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin meydana gelmesi durumunda, fail ayrıca kasten yaralama suçundan da cezalandırılır.

Flux Dev A realistic courtroom scene showing two men accused o 3

İş ve çalışma Hürriyetini ihlal Suçu Karar İncelemesi  

Aşağıda, Yargıtay 4. Ceza Dairesi ( 2019/3830 Esas, 2021/26340 Karar) ve Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesi (2014/399 Esas, 2015/40 Karar) tarafından iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçuna ilişkin bir davada verilen ilk derece ve temyiz mahkemesi  kararlarının incelemesi yapılacaktır. Kararlar Demirbaş Hukuk Bürosu arşivinden alınmıştır.  

  1. Olayın Özeti

Uyuşmazlık konusu olayda, sanıklar hakkında TCK m. 117/1 kapsamında iş ve çalışma hürriyetinin ihlali ile TCK m. 106/2-c kapsamında birden fazla kişiyle tehdit suçlarından kamu davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince her iki suç bakımından ayrı ayrı beraat kararı verilmiş; karar, katılan vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 4. Ceza Dairesi, anılan kararı bozarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar vermiştir.

  1. Hukuki İnceleme
  2. İş ve Çalışma Hürriyetinin Korunması (TCK m. 117)

Türk Ceza Kanunu’nun 117. maddesi, bireylerin ekonomik özgürlükleri kapsamında çalışma hakkının cezai koruma altına alınmasını amaçlamaktadır. Bu bağlamda, kişilerin gelir elde etmek amacıyla serbestçe çalışabilme ve teşebbüs kurabilme hakkı, üçüncü kişilerin müdahalesinden korunmaktadır.

Yargıtay kararında, suçun oluşması için mağdura karşı cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla müdahalede bulunulması gerektiği açıkça ifade edilmiştir. Somut olayda sanıkların, alacaklarını tahsil amacıyla katılana ait şantiyeye gittikleri, şantiye faaliyetlerini fiilen durdurdukları, işçilere karşı “çalışırsanız burayı yakarız” şeklinde tehditte bulundukları tanık beyanlarıyla sabit görülmüştür. Bu eylemlerin, doğrudan iş güvencesini değil, katılanın ekonomik faaliyet yürütme özgürlüğünü hedef aldığı ve bu yönüyle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun maddi unsurlarını karşıladığı kanaatine varılmıştır.

  1. Tehdit Suçu ve Değerlendirme Sorunu (TCK m. 106/2-c)

Yerel mahkeme, sanıkların eylemlerini hem tehdit suçu hem de çalışma hürriyetine müdahale kapsamında değerlendirmiş; ancak her iki suç yönünden ayrı ayrı beraat kararı vermiştir. Oysa Yargıtay’a göre eylem, bir bütün olarak yalnızca TCK m. 117 bağlamında değerlendirilmelidir. Yani, bileşik suç ilkesi gereğince bir fiil yalnızca daha ağır cezayı gerektiren suçu oluşturduğunda, diğer suç yönünden ayrıca hüküm kurulması mümkün değildir.

Bu noktada, mahkemenin eylemleri hukuki nitelik bakımından parçalı değerlendirmesi, hukuki vasıflandırma açısından isabetsiz bulunmuştur.

III. Usuli Sorun: Sanıklardan Birinin Ölümü

Yargılama sürecinde sanıklardan birinin vefat ettiği UYAP sisteminden anlaşılmıştır. Yargıtay, TCK m. 64 ve CMK m. 223/8 uyarınca ölüm nedeniyle kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceği hususunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğine işaret etmiştir. Bu yönüyle, mahkemenin dosya içeriğini güncel yargılama koşullarına uygun şekilde yeniden ele alması zorunludur.

  1. Değerlendirme ve Sonuç

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin bozma ilamı yerinde olup, şu tespitler dikkat çekicidir:

  1. Delil Değerlendirmesi: Tanık beyanları, sanıkların şantiye faaliyetini durdurdukları ve tehditle çalışma ortamına müdahale ettiklerini açıkça ortaya koymaktadır.
  2. Hukuki Nitelik Sorunu: Yerel mahkemece yapılan değerlendirme, olayın bütüncül niteliğini göz ardı etmiş ve suç tipleri arasındaki ilişkiyi yanlış yorumlamıştır.
  3. Korunan Hukuki Yarar: Eylem, doğrudan işçilerin değil, ekonomik faaliyetin sürdürücüsü olan mağdurun ticari faaliyetini hedef aldığından, çalışma hürriyeti ihlali suçu çerçevesinde değerlendirilmelidir.
  4. Ceza Muhakemesi İlkeleri: Sanığın ölümü nedeniyle davanın düşürülmesi gereği, ceza yargılamasının şahsilik ilkesi ile bağdaşan ve sıklıkla göz ardı edilen önemli bir süreçtir.

Sonuç:

Yargıtay, yerel mahkeme kararını maddi ve hukuki hata gerekçesiyle bozmuş; dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Karar, ceza hukuku açısından hem ekonomik özgürlüklerin korunması hem de suç vasıflandırması bakımından önemli bir içtihat niteliği taşımaktadır.

 

Flux Dev A realistic courtroom scene showing two men accused o 2

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu: Yargıtay Kararı Tam Metin 

                T.C.

            YARGITAY

            4. Ceza Dairesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas No           : 2019/3830   

Karar No         : 2021/26340

Tebliğname No           : 18 – 2015/144122

İNCELENEN KARARIN;

MAHKEMESİ   : Bursa 8. Asliye Ceza Mahkemesi

TARİHİ : 29/01/2015

NUMARASI     : 2014/399 (E) ve 2015/40 (K)

…KLAR : …, …

KATILAN          : … (Vekili: Av. Hüseyin Demirbaş)

SUÇLAR           : İş ve çalışma hürriyetinin ihlali, tehdit

SUÇ TARİHİ     : 01/01/2014

HÜKÜMLER     : Beraat

TEMYİZ EDEN  : Katılan vekili

TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Onama, bozma

KARAR

            Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

            Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

            1- İş ve çalışma hürriyeti, bireyin gelir elde etmek amacıyla, mal ve hizmet üreterek, serbestçe çalışma, sözleşme yapma ve teşebbüs kurma hakkı olarak tanımlanmaktadır. TCK’nın 117/1. maddesinde düzenlenen iş ve çalışma hürriyetini ihlali suçu ile korunan hukuki yarar, bireyin her türlü baskıdan uzak, üçüncü kişilerin olumsuz müdahalelerine uğramadan serbestçe çalışabilmesidir. İş ve çalışma hürriyetini ihlali suçunun oluşabilmesi için, mağdura karşı cebir, tehdit kullanılması ya da bir başka hukuka aykırı bir davranışla, çalışma hürriyetinin ihlal edilmesi gerekir.

            Bu açıklamalar dikkate alındığında; taraflar arasında, alacak verecek meselesi nedeniyle husumet bulunduğu ve sanıkların, katılanın müdürü olduğu işyerine ait şantiye  giderek işçileri tehdit etmek suretiyle çalışmalarına engel olduğu biçiminde iddia olunan olayda, tanıklarca eylemlerin doğrulandığı ve  iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunun unsuru olan, gelir elde etmek amacıyla ekonomik faaliyette bulunma hakkının ihlaline yönelik eylemin bir bütün halinde yalnızca iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçunu oluşturduğu, gözetilmeksizin sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri hususu sabit olmadığından şeklindeki gerekçeyle, tehdit ve  iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarından  ayrı ayrı beraat kararı verilmesi,

            2- UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanık … ’nun  25/02/2021 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, ölümün doğruluğu kesin biçimde saptanarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının TCK’nın 64 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,

            Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, sanık … yönünden başkaca yönleri incelenmeksizin, tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine g…ilmesine, 04/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Flux Dev A realistic courtroom scene showing two men accused o 1

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu: Gerekçeli Karar Tam Metin 

 T.C.

 BURSA

            8. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ

D

OSYA NO      : 2014/399 Esas

KARAR NO      : 2015/40

[C.SAVCILIĞI ESAS NO]           : 2014/6397

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                     GEREKÇELİ KARAR

T Ü R K   M İ L L E T İ   A D I N A

HAKİM :

KATİP  :

DAVACI           : K.H.

KATILAN          : …

VEKİLİ  : Av. HÜSEYİN DEMİRBAŞ, Demirtaşpaşa Mah. Ankara Yolu Cad. No:36 Tüze İş Merkezi Kat:10/34-35 Osmangazi/ BURSA

SANIK       : …

SANIK       : …

SUÇ     : İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali, Tehdit,

SUÇ TARİHİ / SAATİ    : 2014

SUÇ YERİ         : BURSA

KARAR TARİHİ : 29/01/2015

Yukarıda suçu yazılı sanıklar …ve … hakkında Bursa C. Başsavcılığı’nın 19/03/2014 tarih 2014/3387 sayılı iddianamesi ile sanıkların eylemine uyan TCK.nun 117/1., 106/2-c., 53/1., maddeleri uyarınca  cezalandırılmaları istemiyle Bursa 10 Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açılmış, Bursa 10 Sulh Ceza Mahkemesinin 14/05/2014 tarih 2014/415 Esas 2014/591 Karar sayılı görevsizlik kararı ile açılan dava mahkememize tevzi edilmekle bu kamu davasının mahkememizde yapılıp bitirilen açık yargılaması sonunda,         

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:           

Sanık …… savunmasında, kardeşleriyle birlikte inşaatlardan demir işi alarak soğuk demir işi yaptığını bu uğraşı çerçevesinde de … nın inşaatı olan …Tic. Ltd Şti. nde yaklaşık 8-10 yıldan beri çalıştığını ve ücretinin  de  bugüne kadar hiçbir sıkıntı olmadan ödendiğini son zamanlarda … inşaat kendi yaptırdıkları inşaatların bir kısmını alt taşeron firmalara vermek suretiyle yaptırmaya başladığını bu durumu sigortalarını taşeron firmalar üzerinden sigorta kurumuna bildirilmesi üzerine bu durumu öğrendiklerini ve taşeron firmalar inşaatlardan alacakları olan bedelleri son 5 ay içerisinde ödemekte güçlük gösterdiklerini ve çalışma ücretlerini alamayınca ve o tarihte … nın da şirkette olmayıp umre ziyaretine gitmiş olması sebebiyle şirkette bulunan … ile görüşmek istediğini … olmadığı için onu temsilen …, …, … ile görüştüğünü bu görüşmelerde sadece ödenmeyen aylıklarını isteyip bunu aldıklarını, taşeron firma … inşaatın kendisine vermiş olduğu 70000 veya 80000 TL lik borç senedi olduğunu, … firması sahibi … … nun işlerinin bozuk olması ve işi terk edeceği duyumlarını alması üzerine bu şahsın … ya ait inşaatta kerestesinin ve malzemelerinin olması sebebiyle bu şirketin yetkililerine sadece bu şahsın verdiği senedi size vereyim sizin inşaatınızda bulunan malzemelerinin karşılığı benim alacağımı ödeyin diye söylediğini bunun dışında oradaki çalışanların işi bırakması çalışmalarını engellemek gibi bir eyleminin olmadığını bu işyerinde kimseyi de tehdit etmediğini o dönemde inşaatta çalışan işçilerin yaklaşık 50-60 tanesini kendisinin bu inşaatlarda çalışması için öncülük yaptığını, kendi memleketinden gelmelerini sağladığını bu sebeple  … İnşaattan olan alacaklarını istediği sırada bu işçilerde bu sebepten dolayı çalışmayacaklarını belirttiklerini herhangi bir zorlamasının söz konusu olmadığını tehdit etmediğini suçlamaları kabul etmediğini daha sonra … geldiğinde söz konusu belirtilen borç senedinden dolayı hakkını da kendisi … İnşaatın malzemesini geri alarak ödediğini savunmuş,

Sanık … … savunmasında,  … İnşaat şirketine taşören firma olarak tahmini 8 yıldır iş yaptığını, … İnşaatının işini yaparken ……’e demirci kalfası olarak inşaatta 102.000 TL lik bir iş verdiğini ve bu iş sonunda … İnşaat ortağı … yapmış olduğu işin ücretini ilk başlarda alamadıklarını ve  yapmış olduğu iş karşılığı alamadığı ücret için …’nın şirketine hiç gitmediğini ve tehditte etmediğini  o dönemlerde sağlık nedenlerinden dolayı kalp yetmezliği ve kalın bağırsak ameliyatı olduğunu ve altı ay bir fiil yattığını hiç bir yere gidecek durumunda olmadığını raporlarının mevcut olduğunu gerekirse ibraz edebileceğini … yapmış olduğu işin karşılığı olan ücretini ……’e daha sonra makbuz karşılığı ödediğini atılı suçlamaları kabul etmediğini beraatini talep ettiği,

Müşteki … şikayetinde, sanıkların haksız olarak para talebinde bulunduklarını ve bu taleplerini yerine getirmedikleri içinde işçileri şantiyeye sokmayarak işçileri ve kendisini tehdit ettiklerini, inşaat faaliyetinin de bu yüzden durduğunu,  sanıklardan şikayetinin devam ettiğini cezalandırılmalarını talep etmiş, 

Tanık … beyanında müştekinin iş yerinde proje müdürü olarak görev yaptığını, olay tarihinde sanıklar şantiyeye gelerek şantiyenin çalışmasını durdurarak işçileri tehdit ettiğini bizim müştekiden alacağımız var ödemezse burayı yıkarız yakarız diyerek tehdit ettiklerini olayla ilgili olarak bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu beyan etmiş,

Tanık … beyanında olay tarihinde sanıklar şantiyeye gelerek müştekiden alacaklarını bahane edip işçilerin çalışmasını durduğunu ve işçileri tehdit ettiklerini, bu olay 3-4 kere tekrarlandığını bunun üzerine polise haber verdiklerini olayla ilgili bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu beyan etmiş,

Tanık … beyanında olay günü sanıklar şantiyeye gelerek müştekiden alacaklarını bahane ederek şantiyede çalışan işçilerin çalışmalarını engelleyerek durdurduklarını ve alacaklarının tahsil edilmesini isteyerek işçileri çalıştıkları takdirde tehdit ettiklerini durumu polise bildirdiklerini olayla ilgili olarak bilgi ve görgüsünün bundan ibaret olduğunu beyan etmiş,

Sanık …… ve … …’nun katılanı tehdit ettikleri ve katılanın şirketinin iş yapmasını engelledikleri iddiaları ile TCK’nın 117/1, 106/2-c, 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmış ise de sanıkların müşteki … ya ait inşaatlarda soğuk demir işi yaptıkları ve müşteki adına  yürütülen bu inşaatlarda müştekinin alt firması konumunda olan … İnşaat Ltd Şti üzerinden sanıkların sigorta işleminin yapılması ve sanıkların hak edişlerinin bu şirket tarafından ödenmemesi üzerine sanıkların inşaatın asıl sahibi olan müşteki … nın da o tarihte Yurtdışında olması sebebiyle alacaklarını alamadıklarından bahisle mağduriyetlerini dile getirip bu mağduriyetlerin giderilmesi yönünde beyanlarda bulunmaları dışında müşteki çalışanlarından oluşan tanıkların anlatımları dışında ve sanıkların gerek ekonomik durumları gerek sosyal durumlarının … yı tehdit edecek ve iş hayatını engelleyecek derecede olmaması bu durumun hayatın olağan akışını da aykırı olduğu sadece taraflar arasında iş ilişkisinden kaynaklı alacak verecek meselesinin halli noktasında tarafların birbirlerinden şikayetçi olmaları dışında sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri hususu sabit olmadığından beraatlerine karar vermek gerekmiş olup;

Bu yönde mahkememizde oluşan vicdani kanaat ile sanıklar hakkında aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.       

HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle

Sanık …… ve … …’nun katılanı tehdit ettikleri ve katılanın şirketinin iş yapmasını engelledikleri iddiaları ile TCK’nın 117/1, 106/2-c, 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmış ise de sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri hususu sabit olmadığından CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATLERİNE,

Yapılan yargılama giderlerinin kamunun üzerinde bırakılmasına,

Dair, sanık …… ve katılan vekilinin yüzünde, sanık … … ve katılanın yokluğunda, sanık …… ve katılan vekili yönünden tefhimden, sanık … … yönünden tebliğden  itibaren CMUK’un 310/1., maddesi uyarınca bir hafta içinde mahkememize sunulacak dilekçe veya bulunduğu yer Asliye Ceza Mahkemesi kanalı ile mahkememize g…ilecek dilekçe ile veya zabıt katibi tarafından tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak başvurmak suretiyle veya bulunduğu cezaevi idaresi aracılığıyla mahkememize g…ilecek bir yazı ile Yargıtay da temyizi kabil olmak üzere temyiz edilmediği takdirde kararın kesinleştirilip infaza verileceği belirtilerek verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2015

İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali Suçu

6544ce88 a1fa 46aa b3d4 5ea92b637013

 

İlgili Yazılar:

  1. Ev İşlerinde Çalışanların İşçilik Hakları ve Sigortalılığı
  2. Askerlik Kaç Ay?
Share
0
demirbas
demirbas

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLETİŞİM


Demirtaşpaşa Mahallesi Ankara yolu Cad. No:36, Tüze İş Merkezi, Kat:10, 16220

+90 542 120 86 16

+90 224 272 19 09

info@demirbas.av.tr


DANIŞMA KURALLARI VE UYARILAR

Bu web sitesinde yer alan yazı ve açıklamalarda değinilen konular soyut ve genel olarak ele alınmıştır. Bu nedenle bu yazı ve açıklamalar somut bir olay hakkında yapılmış hukuki tavsiye olarak kabul edilemeyecekleri gibi Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları kapsamında yazılı veya sözlü hukuki danışma olarak da değerlendirilemezler.
© 2023 Demirbaş Hukuk Bürosu Tüm Hakları Saklıdır. Web Tasarım web tasarım