
Başlıklar
ToggleGünümüzde yenilikçi fikirlerin ve teknolojik buluşların korunması için en önemli hukuki aracılardan biri patent hakkıdır. Patent sahibi, buluşunu belirli bir süre ile sınırlı olarak tekel hakkı ile kullanma ve kullanımını önleme yetkisine sahiptir. Ancak bu hak, zaman zaman ihlal edilebilmektedir. Aşağıda yer verilen eylemler, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde patent hakkına tecavüz olarak değerlendirilir ve hukuki yaptırıma konu olur.
Bir fiilin patent hakkına tecavüz sayılabilmesi için, öncelikle patentin koruma kapsamının doğru belirlenmesi gerekir. Patent koruma kapsamı, patent istemleri (claims) ile çizilir. İhlal iddiasında, taklit ürün veya yöntem ile patent istemleri karşılaştırılır. Doğrudan ihlal durumunda, iddia edilen ürün patent istemlerindeki tüm unsurları aynen içerir. Eğer birebir aynı unsurlar bulunmuyorsa, eşdeğer unsurlar yoluyla istemin kapsamına girilip girilmediğine bakılır. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, patent istemindeki teknik unsurlar özünden uzaklaşmayacak şekilde yorumlanmalı, buluşun ana fikrini çalıp ufak tefek değişikliklerle yapılmış ürünler de ihlal kapsamında değerlendirilmelidir.
📌 Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2020 tarihli bir kararında (E.2019/2137 K.2020/3154), patent istemlerinde belirtilen teknik özelliklerin özüne sadık kalınarak yorumlanması gerektiği, ufak farklılıklarla yapılan taklidin de ihlal teşkil edeceği açıkça vurgulanmıştır
Buluş konusu patentli ürünü kısmen veya tamamen, patent sahibinden izin almaksızın üreterek taklit etmeyi, patent korumasındaki ürünü veya onun önemli kısımlarını kopya ederek imal etmeyi kapsar.
Patent sahibinin açık izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen taklit ederek üretmek, patent hakkının doğrudan ihlali anlamına gelir. Bu durum hem birebir aynı hem de fonksiyonel olarak çakışan ürünler için geçerlidir.
🔍Kısmen taklit de yasa kapsamında tecavüz sayılmıştır.
Bu, patentli ürünün bir bölümünün veya önemli teknik özelliklerinin izinsiz kopyalanması anlamına gelir. Ancak patent hukuku bakımından genellikle bir ürünün patent istemini ihlal etmesi için, istemdeki tüm temel unsurların (aynı ya da eşdeğerleriyle) mevcut olması aranır. Şayet taklit ürün, patentte korunan buluşun bazı önemsiz ayrıntılarını barındırmasa bile, esas teknik özelliklerini içermek suretiyle aynı problemi çözüyorsa ihlal oluşabilir. Önemli olan, taklit ürünün patentli buluşun koruma kapsamına girip girmediğidir.
🔍 Patent hakkına tecavüz değerlendirmesinde ihlalin kasten yapılıp yapılmadığı hukuki sorumluluk açısından bir şart değildir.
İhlal fiili oluşmuşsa failin iyi niyetli olduğunu ileri sürmesi onu sorumluluktan kurtarmaz. Bununla birlikte SMK m.141/1-(b) ve (c) bentlerinde görüldüğü gibi, piyasaya sürme veya kullanma fiillerinde failin ürünü taklit yoluyla üretildiğini “bilmesi veya bilmesi gerekmesi” aranmıştır. Yani, ticari amaçla taklit ürünü satan, dağıtan, ithal eden kişinin, aslında o ürünün patent ihlali sonucu üretildiğini bilemeyecek durumda olması (örneğin güvenilir bir tedarikçiden alındığını sanması) teorik olarak sorumluluk değerlendirmesinde farklılık yaratabilir. Fakat uygulamada, patent tescilli bir ürünü ticarete konu eden profesyonellerin gerekli özeni göstermesi beklendiğinden, “bilmesi gerekirdi” ölçütüyle genellikle sorumluluk tesis edilir.
Patentli ürünü taklit ederek üretilen eşyanın:
fiilleri de patent hakkına tecavüz kapsamındadır. Burada önemli olan husus, bu ürünün taklit suretiyle üretildiğini bilmek veya bilmesi gereken bir durumda olmaktır.
Taklit (ihlal ürünü) ürünlerin piyasaya sürülmesi, yani satışa çıkarılması, ticari dağıtımı veya ticari amaçlı depolanması da patent ihlali fiillerindendir. Patent koruması, sadece üretimi değil, kullanımı, satışı, ithalatı gibi sonraki zincirleme fiilleri de kapsar. Özellikle kanun, ihlal ürünü olduğunu bilerek veya böyle olması gerektiğini bilmesi gerektiği halde bu ürünlerle ticari faaliyette bulunmayı yasaklamıştır.
Örneğin, patent koruması altındaki bir cihazı izinsiz üreten kişi kadar, bu cihazın kopya olduğunu bile bile stoklayıp satan bir toptancı da patent hakkına tecavüz etmiş olur. Taklit ürünü ticari amaçla elde bulundurmak dahi (satış maksadıyla depoda tutmak gibi) yasak kapsamındadır.
👉 Bu noktada iyi niyetli üçüncü kişilerin durumu önem kazanır; eğer bir satıcı, ürünün patentli bir buluşun izinsiz kopyası olduğunu fark edemeyecek durumdaysa, hukuki sorumluluğun tespiti somut olaya göre değerlendirilecektir.
👉 Ancak ürün üzerinde “patent koruması altında olduğunu gösteren” bir ibare konmuşsa veya patent tescili kamuya açık biliniyorsa, ticaret erbabının bunu araştırması beklenir.
Patent sahibi izni olmaksızın:
da tecavüz sayılır.
Patentler sadece ürünleri değil, aynı zamanda üretim yöntemlerini (usulleri) de koruyabilir. Bir usul patenti söz konusu olduğunda, o usul kullanılarak elde edilen ürünlerin izinsiz üretilmesi de patent hakkına tecavüz sayılır.
Burada teknik bir ayrım ve ispat meselesi ortaya çıkar: Eğer patent, bir ürünün belirli bir yöntemle üretilmesine ilişkin ise ve piyasada patent sahibinin izni olmadan aynı ürün bulunuyorsa, bu durumda o ürünün patentli usulle üretilmiş olduğu faraziyesi kabul edilir.

Patent bir yöntem veya usule ilişkinse, patent sahibiyle aynı sonuçları veren ürünler, aksi ispat edilene kadar patentli usulle üretilmiş sayılır. Bu durumda, patent sahibi değil davacının usule tecavüz etmediğini ispat etmesi gerekir.
SMK m.141/2 uyarınca mahkeme, patent konusu usul ile elde edilen bir ürünün aynı niteliklere sahip her örneğinin, aksi ispatlanana dek, patentli usulle üretildiği varsayımını yapabilir.
👉 Özellikle patent konusu ürün yeni daha önce mevcut olmayan bir buluş ise patent sahibinin izni olmadan piyasada görülen o ürünlerin patentli usulle üretildiği kabul edilir. Bu durumda ispat yükü yer değiştirir. İddia edilen ihlalci, ürünü patentli usulü kullanmaksızın ürettiğini ispat etmekle yükümlüdür.
Patent sahibi tarafından verilen:
yasaktır. Bu durumda lisans sahibi, hem patent sahibinin haklarına tecavüz etmiş sayılır hem de sözleşme ihlali nedeniyle ayrıca sorumluluk altına girer.
Patent sahibinin verdiği sözleşmeye dayalı lisansı veya zorunlu lisansı izinsiz genişletmek ya da lisansla elde ettiği hakları üçüncü kişilere devretmek, patent hakkına tecavüz fiilleri arasında sayılır. İzinsiz genişletme, adet, özellik, kapsam yer bakımından olabilir.
Patent hakkına tecavüz fiiline:
Bu fiiller, patent sahibinin zarara uğramasının dolaylı da olsa nedeni olduğu için yaptırıma tabiidir.
Patent ihlaline yardım edenler veya iştirak edenler de genel haksız fiil hükümleri gereğince sorumlu tutulabilir. SMK m.141/2’de düzenlenen dolaylı tecavüz kapsamında, patentli buluşun gerçekleştirilmesine olanak sağlayan araçları bilinçli şekilde üçüncü kişilere sağlama da ihlal olarak değerlendirilebilir. Örneğin, buluşun esaslı bir parçasını oluşturan ve piyasa kullanımı başka amaca pek hizmet etmeyen bir parçayı, patent ihlali yapacağını bilerek bir başkasına temin etmek dolaylı patent ihlali kabul edilebilir. Bu tür dolaylı ihlalde, sağlayan kişinin bu parçaların patent ihlalinde kullanılacağını bilmesi ve parçaların yaygın olarak başka kullanımının olmaması şartları aranmaktadır
Kendisinde bulunan ve patent hakkını ihlal ederek üretilmiş veya ticarete konu edilmiş bir eşyanın:
📌Patentli bir ürünün kişisel kullanım veya ihtiyaç için tek tük satın alıp kullanılması patent ihlali sayılmayabilir. Bu ürünleri ticari envanter olarak bulundurmak patent hakkı ihlalidir.
Patent veya faydalı model hakkını gasp etmek, yani aslında başkasına ait olan buluşu haksız şekilde kendi üzerine tescil ettirmek gibi fiiller de tecavüz kapsamında değerlendirilir.
