
Başlıklar
ToggleBu yazıda patentin hükümsüzlüğü davası Demirbaş Hukuk Bürosu arşivinden alınmış bir Yargıtay kararı incelemesi ile birlikte, uygulamaya dönük bir bakış açısıyla ele alınacaktır.
Patent hakkı, buluş sahibine belirli bir süre için tekel niteliğinde koruma sağlar. Ancak her tescil, mutlaka hukuka uygun olduğu anlamına gelmez. İşte bu gibi durumlarda patentin hükümsüzlüğü davası gündeme gelir. Bu yazıda, bu davanın tanımını, şartlarını, kimlerin açabileceğini, yargılama sürecini ve Yargıtay kararları ışığında uygulamayı ele alacağız.
📌Patentin hükümsüzlüğü, verilmiş bir patentin baştan itibaren geçersiz sayılmasıdır.
📌 Hükümsüzlük kararıyla birlikte, patent sanki hiç alınmamış gibi sonuç doğurur.
📌 Mahkeme kararıyla Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkin edilir.
🔍 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na göre bir patentin hükümsüz sayılmasına neden olabilecek başlıca sebepler:
✅ Hak sahibi olmayan ama menfaati ihlal edilen herkes dava açabilir. Özellikle:
Görevli mahkeme: Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri
Bu mahkemelerin bulunmadığı yerlerde: Asliye Hukuk Mahkemeleri
⏱️ Süre, Etkiler ve Hukuki Sonuçlar
🔎 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi‘ne göre:
Yargıtay 11. HD, 2014/13008 E., 2014/19283 K. sayılı kararında; teknik mütalaanın dikkate alınmaması sebebiyle verilen hükümsüzlük kararını bozmuştur.
Patentin hükümsüzlüğü davası, sadece patent sahibini değil, piyasadaki rekabeti ve hukuki güvenliği de doğrudan etkileyen önemli bir yargılama sürecidir.
Patent başvurularında teknik detay kadar hukuki altyapı da büyük önem taşır.
Tescil almış bir patent dahi yenilik ve açıklık kriterlerini taşımıyorsa hükümsüz kılınabilir.
Davaların titizlikle hazırlanması, özellikle yenilik ve buluş basamağı konularında bilirkişi görüşlerinin ve teknik mütalaaların varlığı önemlidir.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2014/13008, Karar: 2014/19283 sayılı 09.12.2014 tarihli kararında, patentin hükümsüzlüğü davası bağlamında önemli maddi ve usuli tespitler yapılmıştır. Aşağıda, kararın detaylı analizini ve öne çıkan hukuki noktaları bulabilirsiniz:
📌 Davacı Talepleri
Davacı şirket, davalı adına tescilli olan:
yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması şartlarını taşımadığını ileri sürerek hükümsüzlüklerini ve sicilden terkinlerini talep etmiştir.
Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak tüm tescillerin gerekli şartları taşımadığı kanaatine varmış ve:
için hükümsüzlük kararı vermiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi:
🧩 Bozma Gerekçesi: Usul Hatası ve Eksik İnceleme
Yargıtay’ın bozma gerekçesi, patent ile ilgili bilirkişi raporunun karşı görüş içeren teknik mütalaa dikkate alınmadan hüküm tesis edilmiş olmasıdır.
📍 Öne çıkanlar:
🔎 Yargıtay’a göre: Bu durumda, yeni bir ek bilirkişi raporu alınmalı, teknik mütalaa dikkate alınarak yenilik ve buluş basamağı yeniden değerlendirilmeliydi.
İncelenen karara göre patentin hükümsüzlüğü davalarında:

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
ESAS NO: 2014/13008
KARAR NO: 2014/19283
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ: BURSA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2014
NUMARASI: 2013/286-2014/113
DAVACI: VİT-CORAL YAPI KİMYA ARGE MAKİNA TEKSTİL TİC. LTD. ŞTİ. VEKİLİ: AV. HÜSEYİN DEMİRBAŞ
DAVALI: ……………………………………………… VEKİLİ: ………………………………..
Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/03/2014 tarih ve 2013/286-2014/113 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 19.292 TL`nin altında bulunduğundan6100 sayılı Kanun`un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK`nın 3156 sayılı Kanun`la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Sonay Demiralp Yavaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına tescilli 2009/05289 sayılı patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması şartlarını taşımadığını, davalı adına tescilli 2009/07176 sayılı faydalı model belgesinin yenilik vasfının bulunmadığını, yine davalı adına tescilli 2009/04538 sayılı endüstriyel tasarımın da yenilik ve ayırt edicilik niteliğinden yoksun olduğunu ileri sürerek, patent, faydalı modeli ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı adına tescilli patentin yenilik ve tekniğin bilinen durumunun aşılması vasfını, endüstriyel tasarım ve faydalı modelin de yenilik vasfını taşımadığı gerekçesiyle, davalı adına tescilli patent, faydalı model ve endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlık konusu tasarım ile faydalı model belgelerinin yenilik vasfı bulunmadığının belirlenmesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, patentin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda 08.08.1990 tarihinde yayınlanarak kamuya sunulan GB 2227707 sayılı İngiliz patenti karşısında davalı adına tescilli patentin yenilik vasfını yitirdiği, söz konusu istemler yenilik vasfına sahip olmadığından tekniğin bilinen durumunun aşılması unsuruna haiz olmadığı gerekçesiyle davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Ancak, 555 sayılı KHK`nın 7. maddesi uyarınca tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluş yenidir ve tekniğin bilinen durumu patent başvurusunun yapıldığı tarihten önce buluş konusunda dünyanın herhangi bir yerinde toplumca erişilebilir bilgilerden oluşur. 551 sayılı KHK`nın 7. maddesi ile düzenlenen yenilik koşulu mutlak yenilik esasını kapsadığından bu husus yargılamanın her aşamasında mahkemece dikkate alınır. Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinden sonra son celsede dosyaya sunulan teknik mütalaada dava konusu patentin bilirkişi raporunda belirtilen İngiliz patenti karşısında yenilik kriterine haiz olduğu hususunda gerekçeli açıklama bulunmaktadır. Bu durumda, uzman görüşündeki bu açıklama dikkate alınarak dava konusu patentin 1990 tarihli İngiliz patenti karşısında yenilik vasfına sahip olup olmadığı ve bu durumun buluş basamağı koşulunu etkileyip etkilemediği hususunda yeniden ek rapor alınmaksızın eksik incelemeyle davanın kabulü ile davalı adına tescilli patentin hükümsüzlüğüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Vekili Üye Üye Üye Üye
